Hasan Yıkıcı, Baraka Kültür Merkezi adına yaptığı açıklamada,  Rum eski Maliye Bakanı Sarris ile birlikte tutuklanan çocukların derhal serbest bırakılmasını talep etti.

Yıkıcı’nın basın açıklamasını tam metni şöyle;

“HAK İHLALLERİNE KARŞI DURALIM

Ülkemizde son günlerde yaşanmakta olanlar bir yandan yasal mevzuatın ataerkil ve insanı aşağılayan karakterini diğer yandan da medyanın homofobik ve küstah tavrını gözler önüne sermektedir. Sistem, bireyleri cinsel yönelimlerinden dolayı yargılarken, medya da ahlak bekçiliğine soyunarak infaz ediyor. Fakat tüm bu gürültü içinde çok önemli bir şey unutuluyor: Olayın içinde çocuklardan bahsediliyor ve sadece medya ve yargı değil, ne yazık ki toplumsal muhalefet de dahil herkes çocukları göz ardı ediyor…

Baraka olarak durumun salt bir homofobi, cinsel kimlik tartışmasından ibaret olmadığı kanaatindeyiz. Herkes, cinsel yönelimine göre kendini ifade etme ve toplum içerisinde eşit ve özgür bir birey olarak yaşama hakkına sahiptir, kimse cinsel yöneliminden dolayı baskıya veya ayrımcılığa uğramamalıdır. Ancak çocuk yaştaki kişilerin para karşılığında pazarlanması açıkça cinsel istismar ve seks işçiliğidir. Bunun da ötesinde tecavüz ve taciz de söz konusudur. Tüm boyutları ile değerlendirildiğinde son günlere damgasını vuran olaylarda ciddi şekilde çocuk hakları ihlalinin, taciz-tecavüzün ve seks işçiliğinin söz konusu olduğu açıktır. Kısacası çocuk yaştaki kişiler üç kez mağdur edilmektedir. Kaldı ki kimse17 ve 14 yaşındaki çocukları para karşılığında bedenini satmaya iten ekonomik koşulları sorgulamamaktadır! Ortada bir suç ve utanç varsa bu, çocukların değil; onları para karşılığında bedenlerini satmaya zorlayan sistemin ve sistemin savunucularının suçu ve utancıdır.  

Fakat ne medya, ne yargı, ne de toplumsal muhalefetin bileşenleri bu durum üzerinde durmamaktadır. Devlet ve sosyal hizmetler de en önemli ödevlerinden birinde yine sınıfta kalmış, çocuklarına sahip çıkmamıştır.

Baraka Kültür Merkezi olarak derhal çocukların serbest bırakılmasını, kendilerine ekonomik ve psikolojik destek sağlanmasını ve diğer kişilerin davasının da çocuk istismarı, taciz-tecavüz bağlamlarında devam ettirilmesini savunuyoruz.

Polisin yarattığı baskı ve insan hakları ihlallerini kınıyor ve yargıyı bu konuda göreve çağırıyoruz.

Çocuk hakları ile ilgili ciddi düzenlemeler yapılmalı, hak ihlallerine karşı tavizsiz kalınmamalıdır.

Ceza Yasası’ndaki çağ dışı ve insan hak ve özgürlüklerine aykırı “doğaya aykırı ilişki” düzenlemesi kaldırılmalı, yerine eşitlikçi ve özgürlükçü, tüm cinsel kimlik ve yönelimlere eşit mesafede yeni yasalar düzenlenmelidir.

Kalemlerinden ahlakçılık ve erkeklik damlayan yazarlara ve medyadaki ataerkil habercilik anlayışına karşı ülkedeki tüm kurumların mesafeli olması gerekmektedir.”