“Halk isyan etmeli!”
Kamuda örgütlü sendikalar, elektrik fiyatlarını protesto etti; yapılan zamlara, baskılara, yolsuzluklara, hırsızlıklara, haksız istihdamlara dur demek için halk sokağa davet edildi.
Onur ULAĞ takip etti
Kamuda örgütlü sendikalar KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, KAMU-İŞ ve KAMU-SEN, UBP-YDP-DP Hükümeti'nin yaptığı %15'lik elektrik zammını protesto etmek amacıyla Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) önünde protesto ve basın açıklaması gerçekleştirdi.
Sendikaların, Kıbrıs Türk Elektrik Kumu önündeki protesto ve basın açıklamasına Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekilleri, Sami Özuslu ve Asım Akansoy’da destek verdi.
Sendikalar, yapılan zamlara, baskılara, yolsuzluklara, hırsızlıklara, haksız istihdamlara dur demek için halkı sokağa çıkmaya davet etti.
KTAMS Başkanı Bengihan:
“Yoksulluğa karşı yapılan yürüyüşün hemen ardından zam yapıldı”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, eylemi “hükümetin elektriğe yönelik almış olduğu zam kararını ve başarısız yönetimini protesto etmek adına” gerçekleştirdiklerini söyledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin “Yoksullaşmaya, Yokluğa, Yolsuzluğa ve Yok Oluşa” karşı geçtiğimiz Cuma günü organize ettiği mitinge işaret eden Bengihan, “Hükümet bundan ders çıkaracağına adeta nispet yapar gibi elektriğe yüzde 31.08 zam yapacağını açıkladı. Belli bir süre sonra bunu yüzde 15’e geri çektiği konusunda da açıklama yaptı. Yoksullaşmaya ve yok olmaya karşı yapılan yürüyüş ve eylemde, Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varoluş mücadelesi veren liderlerin çocukları vardı. Serdar Denktaş vardı, Mehmet küçük vardı. Bu ülkenin toplum liderlerinin çocukları vardı” anımsatmasını yaptı.
“Tek bildikleri AKP’ye ve AKP yetkililerine şirin gözükmek”
“Yönetme becerileri gerçekten beceriksiz. Sonra da çıkıp biz bu ülkeyi seviyoruz halkımız için hizmet yapıyoruz diyorlar” ifadelerini kullanan Bengihan, “bence bu söylediklerine kendileri bile inanmıyor. Tek bildikleri AKP’ye ve AKP yetkililerine şirin gözükmek. O koltuklarda oturmak için ne gerekiyorsa yapıyorlar” dedi.
“Bankaya atanamayan adam Elektrik Kurumunun başkanı oldu”
“Yine bu kötü yönetimlerine devam ediyorlar. 3 yılda bu elektrik kurumunun altı başkanı değişti. Şimdi de yönetim kurulu başkanı olarak Hüseyin Paşa’yı atadılar” diyen Bengihan, “Bu kurum Kıbrıs’ın kuzeyinin en çok bütçeye sahip kurumudur. Hüseyin Paşa’yı bir bankanın yönetimine atamak istediler. Merkez Bankası onay vermedi. Ama en büyük bütçeye sahip kurumun başına atadılar” şeklinde konuştu. Bengihan, “Bankaya atanamayan adam Elektrik Kurumunun başkanı oldu. Sonra da Teknecik Elektrik Santrali’nin bacasından zehir soluyoruz” dedi.
“Önce halk isyan edecek”
Bizim kaderimiz bu değildir önce halk isyan edecek bu baskıya bu karanlığa bir dur diyecek. Sokağa inecek. Bizim kaderimiz değildir bu yönetim anlayışı, silkinelim, kendimize gelelim ve artık sokağa inelim.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş
“Kötü yönetimin faturasını halk ödüyor”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, “kötü yönetimin faturasını halk ödüyor. Kıbrıs Türk Elektirk Kurumu, Kıbrıs Türk Toplumu’nun malıdır yönetim kuruluğunun malı değildir. Kıb-tek yönetim kurulu akaryakıt temin etmeyerek, elektrik kesintilerini körükleyerek, zamlar yaparak, kurumu vatandaşla karşı karşıya getiriyor. Böyle bir yönetim anlayışı olamaz” dedi.
“UBP-YDP-DP’nin eşini, dostunu, arkadaşını istihdam edecek diye toplumun fazla fatura ödemesine razı değiliz.”
“Biz ikna olmadık. Doların yükselip brend petrol fiyatlarının yükseldiğine ikna olmadık. Bu zammın arkasında ihalesiz akaryakıt alımından dolayı, kurumu zarar sokma ve partizanca istihdamlardan dolayı, UBP-YDP-DP’nin eşini, dostunu, arkadaşını istihdam edecek diye toplumun faturayı daha fazla ödemesine razı değiliz.” Eğer Kıb-Tek elektrikle ilgili zam fitilini ateşliyorsa bizde eylem fitilini ateşlemesini biliriz bu ülke yangın yeri olur.
KAMUSEN Başkanı Metin Atan:
“Müptezel bir hükümetle karşı karşıyayız”
“Kamusen Başkanı Metin Atan, şuanda çok kötü bir dönemdeyiz. Müptezel bir hükümetle karşı karşıyayız. Saygınlını, itibarını yitirmiş ve vatandaşın sırtından nemalanmaya çalışan bir hükümetle karşı karşıyayız. Ülkemiz yoksullaşmaya devam ediyor, o koltukta oturanlar da seyretmeye devam ediyor. Bu zamdan dolayı marketlere yine zam gelecek bu vatandaş nasıl ödeyecek. Yani siz iyi bir şey yaptığınızı mı zannediyorsunuz. Üçüncü sınıf vatandaş olduk bu memlekette, topraklarımız satılıyor ülke yangın yerine döndü hala daha güzel şeyler olacak diyorsunuz. Başbakan beş yıllık kalkınma planı var diyor. Sen önce önümüzdeki bir yılı geçirmemiz için gerekenleri yap ondan sonra beş yıllık kalkınma palanını düşünelim. Bu elektrik zammını ya geri çekecekler ya da bazı şeylere hazırlıklı olacaklar” dedi.
Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu:
“Bu şekilde yönetilmeyi hak ediyor musunuz?”
“Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, “En başta zam yüzde 15 olacaktı. Yani yüzde 31.08’lik zam bir taktikti. Önce yüzde 31’i açıklayalım tepki olsun ondan sonra aslında yapmak istediğimizi yapalım ki kimse buna tepki koymasındır bunun Türkçesi bunun başka bir açıklaması yok. Geçsinler bu ayakları kimseyi kandıramazlar. Karşılarında beş yaşında çocuk yoktur. Bu memlekette en yetkililere seslenmek istiyorum. Yani halka seslenmek istiyorum. Sadece bir soru soracağım. Bu şekilde yönetilmeyi hak ediyor musunuz? Eğer bu şekilde yönetilmeyi hak ediyorsanız kışa yorganlarınızı çifter çifter hazırlayın. Aynı zamanda geçim zorluğu içinde satmadığınız bir tarlanız kaldıysa, ona da yeşillik domates ekin de aç kalmayın. Çünkü bu şekilde yönetilmeye devam edersek elektriksiz de susuz da kalacağız. Yani yaşam kalitemiz bitecek” dedi.
KTOÖES Genel Sekreteri Tahir Gökçebel:
“Geçek demokrasinin sahibi olan halkın bu düzene dur demesinin zamanı gelmiştir”
KTOÖES Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, “sendikalar bu protestoyu halk adına yapıyor ama gerçek demokrasinin sahibi olan halkın, bu düzene dur demesinin zamanı gelmiştir.”
“Halk, fakirleştirilen, gittikçe temel gıdaya, ihtiyaçlara ulaşamaz duruma gelen bir politikayla karşıyayken, diğer yandan da kamusal olan hizmetleri, eğitimi, sağlığı tamamen içi boşaltılan ve yok edilmeye doğru götürülen, halkın malı olan kurumları peşkeş çekerek bunların zenginliklerini büyük şirketlere pas eden bir hükümetle karşı karşıyayız.”
“Maalesef ki bunu ustalarından öğrenmiş olacaklar ki, tarikatların, dinin, siyasetin üçgeni içerisinde yolsuzluk ve hırsızlık hükümetine dönen anlayışla bu kurumların soyulduğu, halkın cebinden alınarak bir takım yerlere aktarıldığı net ve aşikardır.”
“Zamlarla, çekilmez olan hayatın müsebbibi olanların halka verdiği zararların kabul edilemez olduğunu belirten Gökçebel, halkın artık sokağa çıkması ve örgütlerin de sesini daha fazla çıkarması gerektiğini ve ülkenin elden gittiğini” söyledi.
El-Sen Yönetim Kurulu üyesi Harper Bahadi:
“Kıb-Tek’i tahsildar ettiler… Yurttaştan parayı alacağız AKSA’ya vereceğiz”
Destek vermek amacıyla eylemde bulunan El-Sen Yönetim Kurulu üyesi Harper Bahadi de söz alarak, zamların Kıb-Tek zorda olduğu için yapılmadığını, sorunun hükümetin AKSA ile yaptığı sözleşme olduğunu kaydetti.
Kalecik 2 sözleşmesinde 8 makinesi olan AKSA’ya kira bedeli adı altında 26 makine parası ödendiğini ve Kurumun bu şekilde, 15 yılda alım garantisi haricinde, AKSA’ya 234 milyon euro ödediğini anlatan Bahadi, birkaç ay önce imzalanan sözleşmeye ise 51 makine yazıldığını kaydetti.
AKSA’nın geçen günlerde aldığı 2 makine ile makine sayısının 10’a çıktığını belirten Bahadi, “Birkaç ay önce imzalanan sözleşmeye ise bu kez 51 makine parası yazdılar. Yurttaş önümüzdeki 15 yılda 459 milyon euro kira bedeli ödeyecek, alım garantisinin haricinde… Hükümet edenler bizler adına o imzayı attılar. Bizi 15 yılda AKSA’ya 459 milyon euro para ödemeye mahkum ettiler. Kıb-Tek’i tahsildar ettiler. Yurttaştan parayı alacağız AKSA’ya vereceğiz, bizim işimiz artık bu oldu” diye konuştu.