1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Halkımız, yönetenlere güvenmediği için gelecek olan ete de güvenmiyor”
“Halkımız, yönetenlere güvenmediği için  gelecek olan ete de güvenmiyor”

“Halkımız, yönetenlere güvenmediği için gelecek olan ete de güvenmiyor”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy, hayvan üreticilerinin ithal et konusunda yaptığı eyleme işaret etti, “Bu görüş sadece Hayvan üreticilerinin değil, toplumdaki pek çok saygın örgütün de görüşleri ile gelişti büyüdü” dedi.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy,hayvan üreticilerinin ithal et konusunda yaptığı eyleme işaret etti, “Bu görüş sadece Hayvan üreticilerinin değil, toplumdaki pek çok saygın örgütün de görüşleri ile gelişti büyüdü” dedi.

Ülkede hiçbir konuda olmadığı gibi üretimde de bir planlama eksikliği olduğuna, toplumsal kesimlerin önlerini göremediğine, bunu aşmak için tüm taraflarla diyalog, ortak aklın şart olduğunu ifade eden Akansoy, “Ana sorun halkımız ucuz et yesin popülizmi yaparak halka doğru bilgi vermeyen, otoritesini bilgiye, başarıya, ortak akla dair icraatlara değil, kolluk gücüne ve yanlış kararda ısrar etmekte gören hükümetin, bu işi yönetemediği açıktır” ifadelerini kullandı.

Kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan Akansoy, hayvan üreticilerinin diğer tüm sektörlerde de olduğu gibi artan girdi maliyetlerinin altından kalkamadığını vurguladı.

Hükümetin girdi maliyetlerini düşürücü tedbirler almadığını ve üretim planlaması yapmamasından kaynaklı kaosun büyüdüğüne işaret eden Akansoy, “Girdi maliyetlerinin artması üreten tüm kesimler için büyük sorun. Toplum üretimden koparılıyor” açıklamalarında bulundu.

Akansoy, “Peki gelinen noktada sonuç ne ? Ortada ne ucuz et var, ne de çözülmüş bir sorun! En önemlisi de güven yok. Halkımız, yönetenlere güvenmediği için gelecek olan ete de güvenmiyor” dedi.

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy’un konuyla ilgili paylaşımı şöyle:

 

Hayvan üreticilerinin geçtiğimiz hafta yaptığı eylemlerin temel amacı "ithal et" konusunun yarattığı endişelerdi. İthal etin ifade edildiği gibi 20 ton değil, arkasının geleceğini, hükümetin üreticiyi dikkate almadığı, üretimi bitirmek istediğini ifade ediyorlardı. Bu görüş sadece Hayvan üreticilerinin değil, toplumdaki pek çok saygın örgütün de görüşleri ile gelişti büyüdü.

Nice örgüt açıklama yaptı ve durumun sürdürülemez olduğunu, üretici ile hükümetin bir an önce görüşmesi gerektiğini, sorunun giderilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.

Doğrusu sorunun ithal etin ötesinde olduğu açıktı. Ülkede hiçbir konuda olmadığı gibi üretim için de bir planlama eksikliği olduğu, toplumsal kesimlerin önlerini göremediğini, bunu aşmak için tüm taraflarla diyalog, ortak aklın şart olduğunu ifade ettik.

Halkımız ucuz et yesin yalanı 20 tonluk iddiasını bir süre sonra 65 tona çıkardı.  TÜK 65 ton derken, ilgili Bakan bir gün sonra Meclis'te 20 ton, ardından 20'şer tonla toplam 60 ton gibi bir şey söyledi.

Kimin ne dediğinin belli olmadığı bir ortamda, ana sorun halkımız ucuz et yesin popülizmi yaparak halka doğru bilgi vermeyen, otoritesini bilgiye, başarıya, ortak akla dair icraatlara değil, kolluk gücüne ve yanlış kararda ısrar etmekte gören hükümetin, bu işi yönetemediği açıktır.

Hayvan üreticilerinin diğer tüm sektörlerde de olduğu gibi artan girdi maliyetlerinin altından kalkamadığı çok iyi biliniyor. Hükümetin girdi maliyetlerini düşürücü tedbirler almadığı ve üretim planlaması yapmadığı kaos büyüyor.

Girdi maliyetlerinin artması üreten tüm kesimler için büyük sorun. Toplum üretimden koparılıyor.

CTP de toplum örgütleri de eyleme katılmış, hayvan üreticisinin diyalog ve çözüm çağrısına ortak olmuştur.

Görünen odur ki, sorun ilgili Bakanın boynuna asılarak çözülmeye çalışılacak. Biri iyi öteki kötü.Topu birbirlerine atıyorlar. Çocuk oyununa döndü memleket yönetimi. Ciddiyetsiz ve sorumsuz.

Bugün sorunun çözülmesi bekleniyor. Çözülsün tabii. Çözülürken de CTP olarak vurguladığımız gibi, halkın düşen alım gücünü gözeten, üretimin devamını sağlayan bir yönetsel akıl ortaya konsun.  Halkımız mutlaka korunsun, hem üretim hem de sağlık açısından.

Bugün görevimiz, uyarmaktır, eleştirmektir, toplumsal sorunlar karşısında dayanışma içinde olmaktır. Bunu sonuna kadar sürdürmek, toplumsal varlığımız önemli bir sorumluluktur.

Peki gelinen noktada sonuç ne?

Ortada ne ucuz et var, ne de çözülmüş bir sorun!

En önemlisi de güven yok.

Halkımız, yönetenlere güvenmediği için gelecek olan ete de güvenmiyor.

Bu haber toplam 1109 defa okunmuştur
Etiketler : ,