1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Halkla birlikte yönetim
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Halkla birlikte yönetim

A+A-

Yeni bir dönemin ilk günlerini yaşıyoruz… İlk kez denenecek olan dörtlü koalisyonun nasıl olacağını, nasıl yürüyeceğini veya yürüyüp yürümeyeceğini herkes merak ediyor.

İlk izlenim, parti başkanlarının yaptıkları açıklamalarda bu koalisyonun çıkabilecek sorunları büyütmeden çözebilecek bir organizasyon yapısında örgütleneceğini gösteriyor.

Yani, dörtlü koalisyonun sorunları halı altına süpürmek gibi bir niyetinin olmadığı, bu sorunları ve yapılabilecek işleri paylaşarak halkla birlikte çözmeye çalışacağı Başbakan Tufan Erhürman’ın koalisyon protokolünün imzalanacağı gün sosyal medya paylaşımından anlaşılıyor;

“Bugün koalisyon protokolü imzalanıyor. Medyada dörtlü koalisyonun kolay olmayacağına, istikrarı sağlayamayacağına dair endişeler dile getiriliyor. Üstleneceğimiz görevin güçlüğünün ve sorumluluğun ağırlığının bilincindeyiz ve bu bilinçle çok çalışacağız. Halkımızın tüm kesimleriyle ve tüm sivil toplum örgütleriyle sürekli iletişim içinde olacağız. Ülkeyi sadece dört parti olarak değil, hiçbir kesimi dışlamadan, halkımızla birlikte yöneteceğiz. Bunun için tüm konular şeffaf biçimde halkımızla paylaşılacak, tüm iddialar yanıtlanacak. Susarak geçiştirmeyi değil, dinleyerek, konuşarak birlikte yönetmeyi seçeceğiz. Hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları, eşitlik, adalet ve halkımıza hak ettiği kamu hizmetlerini hak ettikleri biçimde sunmak temel ilkelerimiz olacak. Ülkemize ve halkımıza bir kez daha hayırlı olsun…”

***

Bugünlerde hükümet programı hazırlanacak ve Meclis’e sunulup güven oyu aranacak. Tabii ki Meclis çoğunluğu dörtlü koalisyonda olacağı için güven oyu sorun olmayacaktır ancak programın içinde ne olacağı, programın ne içereceği önemlidir. Yine ilk açıklamalardan anlıyoruz ki bu dörtlü koalisyonda müşavir yaratılmayacak gibi görünüyor. Elbette ki ‘hiç olmayacak’ demek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama en aza indirgemeye çalışılacağı anlaşılıyor.

Zaten DP’nin aldığı bakanlıklarda, yani Maliye ile Turizm Bakanlığı’nda olmayacak herhalde çünkü bundan önce de bu bakanlıklar DP’nin ve aynı bakanların uhdesindeydi.

***

Diğer üç partinin devraldığı bakanlıklarda müşavir sorunu ne kadar yaşanır göreceğiz… Akılcı olan, hakkıyla, iş bilgisiyle ve deneyimiyle o mevkilere gelen teknik ve uzman kişileri yerlerinde bırakmak… Ancak bu özellikleri taşımayıp, mensup olduğu partinin militanı gibi davranan ve başında bulunduğu daireyi partisinin menfaatleri için kullanan kişilerin de mevkilerini korumaları çok doğru olmaz herhalde!.. O yüzden bu noktalarda görevden almalar ve yeni görevlendirmeler yaşanması beklenmelidir.

Bu noktada da şu anda müşavir olanların bu boşalan yerlere tabii ki uzmanlık alanlarıysa görevlendirilmeleri en doğru iş olacaktır.

Önümüzdeki günler yeni hükümetin uygulamalarıyla yeni heyecan ve yeni umutlar getirebilecek mi göreceğiz.    

 


Bankada para kayboluyor!

Bankalar niçin var? Elinizdeki parayı korumak, saklamak, güvene almak ve belki de olduğu yerde biraz daha değer kazanmak, faizle birlikte biraz artırmak için… veya ihtiyacınız olduğunda borçlanabilmek için… Ancak şimdiki durumda ikisi de çok mümkün değil. Borçlanırsanız ödeyemezsiniz ve borcu başka borçla kapatmak durumunda kalırsınız. Birinci şıkta ise bankada paranızı korumaya alamıyorsunuz çünkü bankada olan para günden güne eriyor. Büyük paralardan söz etmiyorum, zaten büyük paralar herhalde faiz alıyordur ve biraz değer kazanıyordur. O büyük paralardan bankaların kestiği her türlü vergi, işlem paraları veya ne olduğunuzu anlamadığınız kesintiler çok görülmeyebilir ama sözünü ettiğim para cepte olmasın da bankada dursun, koruma altında olsun diye yatırdığınız küçücük paralar… Örneğin gazete hesabında yurtdışından yatırılan küçücük reklam karşılıkları… Bir anda yok oluyor işte bu küçücük miktarlar… Neden? İşlem parası imiş. Ne işlemi Allah aşkına… Para olduğu yerde duruyor… 100 lira yatırılmış, hiçbir işlem yapılmamış, hesabın açık kalması için orada bırakılmış örneğin… Bakıyorsunuz para azalmış. Neden? İşlem parası imiş. BSİ Vergisi de var, bir de o verginin vergisi var. Bankalar resmen çalıyor! Yastık altı olsa en azından miktar aynı kalır çalınmayacağının garantisi olsa… Ama bu kez bankadaki banka çalınıyor. Bir yasa dışı, diğer yasal oluyor ama… Bankalara bir ayar! olsa iyi olur.


Federal sürece devam…

Nicos Anastasiadis mi, Stavros Malas mı? Bugün Kıbrıs’ın güneyinde başkan belli oldu. Şimdiki Cumhurbaşkanı Anastasiadis birinci turdan birinci sırada çıkarken ve Malas 5 puan arkasında ikinci tura kalırken bugün kimin bu dönemki Cumhurbaşkanı olduğu belli oldu. Bu satırları gazeteye baskı için gönderirken ilk alınan sonuçlar Anastasiadis’in önde olduğunu gösteriyordu. Şu bir gerçek ki iki adaydan kim kazanırsa kazansın Kıbrıs’ta federal bir çözüm için sürecin devam edeceğinin cevabı ilk tur sonucunda belirmişti zaten.  

 


Bir reklam

Sevgisizlik artarken, gerilim, şiddet de buna paralel artış gösterirken televizyonda bir reklam; “Dişlerinizi fırçalamadıysanız çocuğunuzu öpmeyiniz!”  demekte… Sarılın, öpün, koklayın denmesi gerekirken… Ağız sağlığı adı altında diş macunu reklamı yapılırken ebeveynleri bile çocuktan uzaklaştıran bir reklam… Ne demeli!

 


“Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun, küçük insanlar bunu hep yaparlar. Oysa büyük insanlar; büyük düşleri gerçekleştirebileceğinize inanmanızı sağlarlar ''

 Mark Twain

 

Bu yazı toplam 1683 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar