Halüsinasyon!..
“Beynimizin bize oynadığı bir oyundur” der, psikoloji sitelerinden biri!..
74 sonrası halimiz!..

***

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını soruyor pek çoğu: ‘Nedir bu?.’
Şudur!..
Avrupa mahkemesine ve ‘insan hakları’ sözleşmelerine göre ‘kan dökmek’ sizi ‘mülk sahibi’ yapmıyor!.

***

İnkar da inkar!..
Öyle de bir ‘bedeli’ var.
“Ödemeyiz!. Görmezden geliriz... Tanımayız” falan...
Bitmez ki?
Faizi var!..

***

- “Şimdi zamanı mı? Tam da müzakereler varken!..”
İyi de ne zaman “müzakere” olmadı ki acaba?

***

“Hukuk” tanımıyoruz!..
“Sonuç” da bu zaten.
“Bizim” olmayanı “pazarlık” malzemesi yapıyoruz, senelerdir!..
Sonra diyoruz ki, “bir karış vermeyiz!..”
Kimin malını, acaba kime?

***

Kimileri ‘geleceği’ görür, kimi ‘deve kuşu’...
Ve ‘tokuşa tokuşa’ başı...
İşte bu ikinci cümleyiz biz, ‘sözcükler’ dan diye yarar kafamızı…

***

İlk feryat Louzidu davasıydı.
Sene 2003...
(90 milyonluk dava, aslında Louzidu’dan da önce, 2001’de)
Louzidu’da 1 milyon kusurdu tazminat!..
Hem de sadece ‘kullanım’ kaybı!..
Kimileri ‘ödendi’ de ‘malın’ sahibi olduk sandı (!)

***

“Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’nin etkin kontrolündedir, bu nedenle Kıbrıslı Rumlar’ın başvurularında Türkiye ‘davalı’ konumundadır” denmişti.
Ne diyecekti ki Türkiye!..
Tabii arada ‘uyanıldı’…
Mesela ‘barikatlar’ aralandı.
‘Mal Tazmin Komisyonu’ kuruldu ancak ‘göstermelik’ kaldı.
Xenides – Artestis kararında anlatıldı bu…
Bunun üzerine 2005’te Talat ve Türkiye’nin çabaları, Meclis’in kararı ile “Taşınmaz Mal Komisyonu” oluştu.
O dönemde Ulusal Birlik Partisi, yasanın ‘Anayasa’ya aykırı’ olduğu iddiası ile ANAYASA MAHKEMESİ’ne başvurmuş, ancak mahkeme başvuruyu reddetmişti.
Takas, tazminat derken ‘iade’ de dahil edildi sürece.
Yani ‘kabul’ ettik, “Bu malların sahibi, Kıbrıslı Rumlar”dı.
Karpaz’da Kıbrıslı Rumlar’ın eğitim özgürlüğü dikkate alındı.
Nitekim “Demopoulos ve diğerleri davası” olumlu sonuç verdi, 1.500’e yakın dava vardı, 8 dava ‘pilot’ seçildi.
Ve 2010’da açıklanan karar ile biraz soluklandı ahali!..
Artık ‘tanınmış’ bir ‘iç hukuk yolumuz’ vardı.

***

Önceki günkü ‘rekor tazminat’ın kararı 2001’de verilmiş, başvuru 1994’te yapılmıştı aslında.
9 milyon Euro’luk sonuç, kararın ‘tazminat’ aşaması.
1.491 kayıp, 211 bin yer değiştirmek zorunda kalan Kıbrıslı Rum’un ‘tazmin’i bu!..
(İlginçtir, Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı verilerinde bu sayı 170 bin, mahkeme kararında 211 bin!..)
14 noktada ihlal görülmüş, İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre…
Kişi güvenliği ve özgürlüğünden aile hayatına saygıya, din ve vicdan özgürlüğünden mülkiyet hakkına kadar.

***

Yine ‘inkar’ edebiliriz!..
Ve hatta 1974’teki ‘garantörlük hakkı’nın aslında ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni değil, sanki Kıbrıs’ın kuzeyindeki ‘ganimet’i garanti ettiğini de söyleyebiliriz!..
Kimi aldatırız peki ?!
“Halüsinasyon” sürer gider…
Daha çok ‘milyonlar’ ödenir…
Ama ne ‘mülk’ bizim olur ne de ‘devlet’...
Şimdi sorarım size, “çözüm”le “tek karış” toprak mı vereceğiz aslında, yoksa alacak mıyız?
Ve daha ne kadar “bizim olmayan”ı “koz” diye koyacağız ortaya!