Okul gemisinin Mağusa limanına gelişiyle ilgili habere, neredeyse bir haftalık bir aradan sonra 5 Nisan tarihli Hür Söz gazetesinde rastlıyoruz. Böylece Mağusa’daki karşılamayla ilgili haber ve yoruma da ulaşmış oluyoruz.

“Hür Söz, 05 Nisan 1949, syf:1

Hamit Naci Mektep gemisi

   Geçen Pazar günü öğleden sonra saat 4.30’da günlerden beri beklenen “Hamit Naci” mektep gemisi Mağusa limanına gelmiştir.

   Gemide iki kaptan, iki makinist ve 21 talebe ile 15 mürettebattan ibaret 40 kişilik bir denizci ekibi bulunmaktadır.

   Havanın yağmurlu olmasına rağmen limanda kalabalık bir halk kitlesi sayın misafirleri karşılamak üzere hazır bulunuyorlardı.

   Mağusa namına doktor Niyazi Manyera, Ahmet Zaim, Ahmet Soyer, M. Eşref ve Bay Galib’den müteşekkil bir heyet ve Lefkoşa’dan da doktor (Fazıl ea) Küçük, Mustafa Şem’i, Ahmet Cevdet, Hasan Fahri Uzman, bayan Akile Nihat ve bayan Sevim Kâzun’dan müteşekkil diğer bir Lefkoşa heyeti tarafından karşılanmışlardır.

   Öğrendiğimize göre mektep gemisi suvarisi öğretmenleri ve talebelerinden müteşekkil 25 kişilik bir grup bugün sabah saat 10’da Lefkoşa’ya gelecekler ve Lefkoşa’nın tarhihî yerlerini ziyaret edeceklerdir.

   Öğleden sonra saat 5’te Kardeş Ocağı’nda sayın denizci erlerimiz şerefine Kardeş Ocağı tarafından bir çay ziyafeti verilecektir.

   Gece ise sayın misafirler şerefine Kulüp ve Kurumlar namına Çağlayan’da bir ziyafet verilecektir.

   Vapurun Cumartesi gününe kadar Leymosun’da kalacağı öğrenilmiştir.

   İstihbarat Dairesince dün verilen bir habere bakılırsa vapur bugün Mağusa’dan hareket edecektir.

   Okul tatbikat gemisinin Kıbrıs’a uğraması hakkında ise Anadolu Ajansı şu haberi vermiştir:

   Mağusa: İki günlük bir ziyarette bulunmak üzere Hamit Naci mektep gemisiyle gelmiş olan Türk Deniz Ticaret Okulu öğrencileri Kıbrıs Türkleri tarafından hararetle karşılanmıştır.

   Bu iki birbirini tamamlayıcı haberler üzerine, yukarıdaki seyahat programını sayın okurlarımızın ihtiyatla telâkki etmelerini rica ederiz.

   Sayın misafirlerimize hoş geldiniz der ve kendilerini en derin sevgi ve en samimî saygı hisleriyle selâmlarız.”

   Türk denizcilerinin bu ziyareti Kıbrıslı Türkleri çok mutlu etmişti.

   Denizciler için adada kaldıkları süre içerisinde etkinlikler düzenlemeye gidildi. Lefkoşa’da, o yılların en önemli birliklerinden biri olan Kardeş Ocağı, denizciler için Lefkoşa’da düzenlenen organizasyonun ev sahipliğini üstlenmişti. Bu ev sahipliğinden sonra da akşamleyin, o yılların en önemli restoranlarından biri olan ve Kıbrıslı Türklerin vazgeçilmez gezi ve dinlence yerlerinden Çağlayan bölgesinde, Çağlayan Bar’da denizcilerin onuruna bir yemek verilmişti. 

“Hür Söz, 06 Nisan 1949, syf:1

Denizcilerimiz Şerefine Lefkoşa’da Verilen Partiler

   Dün ö.s. saat 5’te misafirimiz bulunan Hamit Naci talebe ve öğretmenlerinden mürekkep 25 kişilik bir gruba Kardeş Ocağı’nda bir çay partisi verilmiştir. Bu partide misafirlerimizden maada Türkiye Konsolosu sayın Bay Mehmed Ali Balin ve Konsolos muavini sayın Bay Nafiz Terken de hazır bulunmuşlardır. Partiye Kulûb azasından büyük bir kalabalık iştirak etmiştir.

   Ayni gece Çağlayan’da Lefkoşa Kulüp ve Kurumları namına sayın misafirlere bir ziyafet verilmiştir. Ziyafete T.C. Kıbrıs Konsolosu sayın Bay Mehmet Ali Balin ve sayın eşleri ile Konsolos muavini Bay Nafiz Terken de şeref vermişlerdir.

   Hamit Naci Bugün Leymosunda

   Hamit Naci bugün saat 7’de Mağusa’dan Leymosun’a müteveccihen hareket edecektir. Okul tatbikat gemisinin Cumartesi gününe kadar Leymosunda kalacağı bildiriliyor.”

   Denizciler için Lefkoşa’da düzenlenen etkinlikler sonrasında, Mağusa limanında bağlı bulunan gemilerine dönülmüş ve ertesi gün sabahleyin Leymosun’a (Limasol) gitmek için demir alınmıştı.

   Bu arada 7 Nisan tarihli Hür Söz gazetesinde yer alan bir haberde, okul gemisinin daha önce belirtildiği gibi 28 Mart’ta değil, 3 Nisan’da Mağusa limanına demir attığını öğreniyoruz. Böylece 28 Mart tarihi baz alınarak gazetede konuyla ilgili bir haberin neden çıkmayışını da anlamış oluyoruz.

  Az sonra okuyacağımız haberin de bir “gecikmiş haber” olduğunu öğreniyoruz başlık altında. Fakat geminin Mağusa’ya gelişiyle ilgili çok daha fazla detaya da sahip oluyoruz bu haberle. 

“Hür Söz, 07 Nisan 1949, syf:2

Mağusa Muhabirimizden:

Kahraman Türk Denizcileri Mağusa’da

(Gecikmiştir)

   28 Mart günü gelmelerini beklediğimiz Yüksek Denizcilik Okulunun tatbikat gemisi “HAMİT NACİ” en nihayet 3 Nisan Pazar günü ö.s. saat 4.30 sularında Mağusa limanına demirlemiş bulunuyordu...

   Pek sayın T.C. Kıbrıs Konsolosumuzun gemiyi ziyaretlerini, Mağusa ve Lefkoşa kulüp ve kurumlarını temsil eden heyetlerin ziyaretleri takip etmiştir. Havanın pek yağmurlu olmasına rağmen geminin ve genç bahriyelilerimizin istikbaline büyük bir halk kütlesi koşmuş ve geminin etrafında toplanan ve sevinçten göz yaşları akıtanları, Türk Milletine has bir ağır başlılıkla NAMIK KEMAL’lerin ayak bastığı şu topraklara ulaşan istikbalin genç denizcilerini büyük bir sevinçle karşılamışlardır.

   Misafirler geceleyin M.T. Ocağı (Mağusa Türk Ocağı ea) ve M.T. Gücü (Mağusa Türk Gücü ea) Kulüblerine gelerek oralarda herkesin kendileri ile kardeşce dertleşmesine fırsat vermişler ve bu vaziyette öksüzlüğümüzü bir an olsun unutur gibi olmuştuk.

   Pazartesi ikindi üzeri Mağusa kurum ve kulüblerinin tertip ettikleri ÇAY PARTİSİ Türk Ocağının renkli elektriklerle süslenmiş salonunda verilmiştir. Çay Partisine T.C. Kıbrıs Konsolosu sayın Bay Mahmet Ali Balin de şeref vermişlerdir...

   Ey Kahraman Türk Milletinin İstikbalinin bekçisi olan gençlik!

   Ey Kahraman Denizcilerimiz!.. Vatana dönüşünüzde; ayni kandan olan, ve lâkin Anavatanın temiz havasını tenefüs etmekten; şanlı Bayrağımızın gölgesinde yaşamaktan mahrum kalan biz kardeşlerinizin: Öz Yurdumuza olan bağlılığımızı ve BÜYÜKLERİMİZE olan Yeşil adanın selâm ve saygılarını sunmayı Millî bir vazife olarak kabul etmenizi reca ederken, size tevdi edilen bu ödevin yapılacağına olan imanımızın büyük olduğunu belirtiriz.

   Ey Barbarosun Kahraman Torunları.

   Sinesinde binlerce Türk Şehidi yatan; her karış toprağı Türk kanı ile sulanmış bulunan: “28 ÇELEBİ”’yi, “CANBULAT BEYİ” ve daha bunun gibi binlerce şehidi kendi toprağıyle örtüp, sinesinde muhafaza eden Türk Yeşiladasının Türk Mağusası sizleri unutmayacaktır.”