Futbolda dün yoktur; bugün vardır. Hele hele, rakip kim olursa olsun onu küçümsemek hiç yoktur. Bir de, bir karşılaşma kağıt üzerinde değil sahada kazanılır.

Kanımca, dünkü Hamitköy-K.Kaymaklı maçının özeti budur.

Bir tarafta, elindeki süper kadro ile ligin tozunu atan, Enver Sedat Simavi gibi bir usta ile ligin zirvesine yerleşen ve şampiyonluğun en büyük adayı olan K.Kaymaklı.

Diğer tarafta, ligde tutunmak için mücadele eden, geçtiğimiz hafta Serdarlı deplasmanında iki önemli futbolcusu Mehmet Özkasnak ile kaleci Çağatay, dört sarı kartlı golcü Kenneth ve teknik adamları Hasan Topaloğlu’nu kırmızı kartla kaybeden ve moral motivasyonu adeta sıfır olan bir Hamitköy.

Yani, tüm ibreler lider K.Kaymaklı’dan yana. Tribünlerde bile seyirci avantajı Forest’e. İşte, bu ortamda karşılaşmaya hızlı başlayan K.Kaymaklı daha maçın 3 ve dördüncü dakikasında yeni transferleri Benjamin ile iki net pozisyonu değerlendiremeyince, maçta K.Kaymaklı adına olumsuz bir şeyler olacağının sinyalleri verdi.

Aslında, eksik kadrosu ile karşılaşmayı kendi sahasında kabul ederek başlayan Hamitköy, gol yememe adına her şeyi yaptı. Defansını ve orta sahasını kalabalık tutan Topaloğlu, K.Kaymaklı’nın sağ ve sol kanattan hücum edeceğini düşündü.

Topaloğlu, Hamza Ekşi, Ender Meta Çağın Candal ve Hamdi ile hem kanatlarda, hem de orta sahada K.Kaymaklı’nın  bu bağlantılarını kesti. Böylece,  sağ kanattan Çağrı Kıral, Yasin Kurt’un, sol kanattan ise, Taner Bingöllü, Mustafa Yaşinses’in yapacağı Debola ile yeni transfer Benjamin’i topla buluşmalarını ilk beş dakika hariç önledi.

Bu konunda, önlem almakta zorlanan Teknik Direktör Simavi, sürekli gol kaçıran Benjamin’e 35 dakika tahammül etti. Bu dakikada oyuna golcü Yasin Kansu’yu alan K.Kaymaklı gol umudunu Yasin Kansu’ya bağladı. Ne var ki, geriye kalan 55 dakikada ne kanatlardan, ne de orta sahadan Kansu’ya servis yapılamayınca, topla bir türlü buluşamayan Kansu, belki de terlemeden maçı bitirdi.

Sadece, gol bölgelerinde tek başına mücadele eden Debola yalnız kalınca, K.Kaymaklı’nın şuursuz diye nitelendirilebilen baskısı doksan dakikada sonuç getiremeyince, bir onur savaşına çıkan Hamitköy isteği puanı alıp, sahadan onuruyla ayrıldı.

Düşünüyorum da, oyuna, futbolcularına ve sahaya yüreğini koyarak çıkan ama cezası nedeniyle, bir kürek mahkumu gibi, takımını demir (tel) parmaklılar arkasından yönetmesine rağmen, oyunu okuması, yerinde değişiklikler ile puanı aldı, götürdü.

Siz bakmayın maçın berabere sona ermesine. Topaloğlu’nun tüm önlemleri arasında yer alan, K.Kaymaklı’nın şuursuz baskısı karşısında dün, iyi bir forvet olduğu gözlemlenen hatta, bazen üç kişi ile mücadele ettiği K.Kaymaklı defansının kabusu olan Herron 75.sakatlanıp, oyundan çıkmasa, sürpriz bir gol ile Hamitköy üç puanı alabilirdi.

Bu kritik maçı yöneten Serkan Şimşek hemen hemen, sıfır hata ile maçı yönetirken özellikle, Yasin Kurt’a gösterdiği kırmızı kartta yerinde bir karar verdi. Yasin Kurt, gördüğü sarı karttan sonra, Hamitköy kenar yönetiminin provokasyonuna gelmemeliydi.