Hanehalkı bütçe anketinin sonuçları pek iç açıcı değil
Hanehalkı Bütçe Anketleri, hanelerin, yaşam düzeyleri ve tüketim kalıpları hakkında bilgi veren, kullanılabilir gelirin, haneler ya da fertler arasında ne şekilde dağıldığının ortaya konması ve uygulanan sosyo-ekonomik politikaların doğruluğunun görülmesi amacıyla kullanılan en önemli araştırmalardan biridir.
İstatistik Kurumu, geçtiğimiz hafta, 1 Temmuz 2021 - 30 Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Hanehalkı Bütçe Anketi sonuçlarını açıklayarak, hanehalklarının tüketim kalıpları ve gelir düzeyleri hakkında bilgiler verdi.
Bütçe anketine göre, Fertler, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirlerine göre, küçükten büyüğe doğru sıralanarak 5 gruba ayrıldığında; "Birinci yüzde 20'lik grup" geliri en düşük olan grubu, "Beşinci yüzde 20'lik grup" ise geliri en yüksek olan grubu tanımlamaktadır.
Hanehalkı Bütçe Anketi (HBA) sonuçlarına göre, nüfusun yüzde 14,4’ü yoksulluk sınırının altında iken, ülkede en düşük gelire sahip yüzde 20’lik hanehalkının toplam gelirden aldığı pay yüzde 6,5, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik hanehalkının toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 43,6 oldu.
Bu çerçevede, en yüksek gelir grubu ile en düşük gelir grubu arasındaki, toplam gelirden alınan pay oranını veren “eşitsizlik ölçüsü” ise 6,7 kat olarak kaydedildi.Bu önemli bir gelir eşitsizliği durumudur.
Öte yandan, 2014-2015 bütçe anketi ile 2021-2022 bütçe anketi sonuçları karşılaştırıldığında “eşitsizliğin arttığı” ortaya kondu. Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden "gini katsayısı" 2014-2015 anketinde 0,34 iken; 2021-2022 anketinde bu rakam 0,37’ye yükseldi.
Bu da bize gelir dağılımındaki eşitsizliğin arttığını göstermektedir. Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir.
Bütçe Anketi sonuçlarına göre, hanehalklarının yaptığı toplam tüketim harcamalarının içinde en yüksek payı yüzde 21,6 oranıyla konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıt harcamaları yer aldı. Bunu, yüzde 20,5 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 18,5 ile ulaştırma izlerken, eğitim hizmetleri harcamalarının payı ise yüzde 6,1 olarak kayıtlara geçti. . Düşük gelirli hanehalkları, yüksek gelirli hanehalklarına göre gıdaya daha fazla pay ayırıyor.
Bu sonuçlara göre, ülkemizde, 2014-2015 yılında yüzde 16 olan gıda harcaması (alkollü içecek ve tütün hariç) payı 2021-2022’de yüzde 20,5 olurken; eğitim harcamaları payı yüzde 7,1’den yüzde 6,1’e, eğlence ve kültür harcamaları payı yüzde 8,9’dan yüzde 2,6’ya ve konut harcamaları payı yüzde 25,1’den yüzde 21,6’ya düştü.
KKTC’de, hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 19 532 TL olarak tahmin edilirken, bu rakam, 2020-2021 dönemi içindir. .Şimdi ise, bu rakam, artan enflasyonla birlikte çok daha fazladır.
Gelire göre sıralı % 20’lik gruplar itibariyle tüketim harcamalarının dağılımına bakıldığında; en düşük gelire sahip, % 20’lik grupta yer alan hanehalklarının gıda harcamasına ayırdıkları pay % 24,1 iken, en yüksek gelire sahip, % 20’lik gruptaki hanehalklarının gıda harcamalarına ayırdığı payın % 16,0 olduğu gözlenmektedir.
Burdan çıkan sonuç, geliri en yüksek grup, gıda harcamalarının bir kısmını ev dışından, restoran, otel ve lokantalardan karşılamaktadır.
Ulaştırma hizmetleri harcamalarının oranı ise, geliri en düşük % 20’lik grup için, % 14,1 olurken, geliri en yüksek % 20’lik grup için % 22,8’dir. Bu harcamaların içinde araba alımları ve akaryakıt giderleri bulunmaktadır.
Konuta yapılan harcamaların % 11,9’u, en düşük gelirli yüzde 20’ lik hanehalklarına ait iken, % 36,4’ü, geliri en yüksek i % 20’lik grupta yer almaktadır. Toplam eğitim hizmetleri harcamalarında ise geliri en düşük % 20’lik grubun payı % 19,5 iken, en yüksek gelirli % 20’lik grubun payı % 21,0 olmuştur.
Gelirin, nüfusa dağılımındaki eşitsizliğini gösteren Lorenz eğrisine göre, KKTC’ de Ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir geliri, 2014-2015 HBA’da, 56, 031 TL’iken, bu rakam 2021-2022 HBA’da 190, 879 TL’ye yükselmiştir. Elbette bu rakam, artan pahalılık ve enflasyonla birlikte, günümüzde çok daha yüksek düzeylere ulaşmıştır.
KKTC’de toplam gelir içinde en fazla payı maaş-ücret gelirleri almaktadır. Maaş-ücret gelirleri % 47,2’lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahiptir. Bunu % 19,6 ile devletten transferler, % 15,2 ile yurt dışından transfer gelirleri ve % 2,6 ile özel transferler izlemektedir.
Toplam gelir içinde transferlerin (devletten, yurtdışından ve özel taransferler) payı % 37,4’dür. Bunun % 52,4’ünü devlet transferleri oluşturmaktadır. Bu durum bize ülkedeki maaşlı, ücretli kesimin büyüklüğünü teyit etmektedir.
Devlet transferlerinin dağılımına bakıldığında; en düşük gelirli 20’lik grubun devlet transferlerinden payı % 11,6 iken, en yüksek gelirli yüzde 20’lik grubun aldığı pay % 17,9’dur.
Hanehalkı bütçe anketleri, bize yukarıda aktardığım çok önemli bilgileri sunarken, bir başka önemli misyonu daha bulunmaktadır.Bu da, enflasyonu ölçmek için kullanılan enflasyon endeksi ve sepetinin oluşturulmasıdır.
2015’ de yapılan bütçe anketi neticesinde halen kullanılan enflasyon endeksi ve sepeti oluşturulmuştu.Ancak, 2021-2022 de yapılan bütçe anketi, pandemi etkilerinin devam ettiği dönemde yapıldığı için, normal zamana göre, salgından dolayı, tüketim alışkanlıklarında değişimler olduğunu ve bu değişimlerin bazılarının geçici, bazılarının ise uzun süreli olacağını ortaya koymuştur.
Sonuç olarak, Hanehalkı Bütçe Anketi sonuçları bize, pandemi dönemindeki tüketici harcamalarını, alışkanlıklarını ve bunlarda görülen değişiklikleri gösteren bir araştırma olarak kullanılabilir.
Bunda hiç sakınca yoktur.Ama, yeni enflasyon endeksi oluşturma konusu, iyice düşünülmeli, tartışılmalı, AB uzmanları ve Türkiye İstatistik Kurumu uzmanları ile istişare edilerek, onların tecrübe ve görüşlerinden de yararlanılmalıdır.
Dolayısıyle, bu anket sonuçlarına göre, enflasyon endeksi oluşturulup, enflasyon hesaplamada bu endeks kullanılırsa, çıkacak sonuçlarda sorunlar yaşanabilir. Bu bağlamda, yapılan bütçe anketine göre, yeni enflasyon endeksi oluşturulma konusu, yaşanabilecek sorunlardan dolayı, düşünülmeyebilir.Bu nedenle, yeni endeks oluşturulması için, yeni anket çalışmasına da süratle başlanmalıdır.