“Ucuza gelecek, denmese, susardım” diyor, Ekonomist ve Yatırım Değerlendirme Uzmanı Hasan Ulaş Altıok.
“Siyasetçi” şapkasını bir yana bırakıyor.
Bakan Atun’dan sonra “Türkiye’den enerji” konusunu bu kez O’ndan dinliyoruz...
Her bir rakamın bileşenlerini açıyor, grafikler paylaşıyor, detaylar veriyor...
Şunu görüyoruz.
Türkiye’den elektrik projesine salt “ucuzlayacak” odağından bakarsak, fazlaca yanılabiliriz.

*  *  *

Üç talihsizliği var bu gündemin...
Bir, “iç siyasi rekabet” üzerinden okunuyor.
İki, Elektrik Kurumu çalışanlarının “kişisel menfaat endişesi” gibi algılanıyor.
Ve üç, tartışma “Türkiye karşıtlığı ya da yandaşlığı” yönüyle köpürtülüyor.

*  *  *

Şu anda KW/S üretim maliyeti 28 kuruş.
Evlerimize gelene kadar 40’ı aşıyor rakam!
Her koşulda arada 10-14 kuruş iletim, dağıtım, kayıp, kaçak gibi bir maliyet var…
Kabloyla gelse de, burada üretilse de!
Türkiye’de TETAŞ’ın şu anki elektrik satış rakamı KW/saati 14.8 kuruş!
Kıbrıs’a gelene kadar iletim, kablo, bakım, yedek güç derken bu rakamın 37 kuruşa ulaşacağını hesaplıyor Hasan Ulaş Altıok...
Evlerimize gelene kadar 50 kuruş gibi!
Bu elbette ‘akademik’ bir tartışma!
İddiaları doğrulatmak ya da çürütmek, rakamların analizini yapmak uzmanların işi!

*  *  *

Doğrusu beni asıl etkileyen, hocamızın “Böyle bir anlaşma istiyorum” diye önümüze koyduğu “gerçek devletlerarası” protokol!
Türkiye ile Rusya arasında imzalanmış.
2010’da!
“Nükleer Santral - Elektrik Satın Alma Anlaşması!”
Henüz santral tamamlanmadı...
Epeyce de sürecek gibi görünüyor…
Ama “protokol”ün içerisinde, daha imzalanırken, neredeyse 15-20 sene sonrası ön görülerek enerji maliyetleri satır satır yazılmış, her detaya yer verilmiş.
Hem taban, hem de tavan fiyatlarıyla!

*  *  *

“TC-KKTC” projesi, Kıbrıs’ı büyük bir sistem üzerinden Avrupa’ya entegre etmeyi hedefliyorsa, “süreç” belirleyici olacaktır.
“Şeffaflık, katılımcılık ve ülkedeki üretim kabiliyetini korumak” işin anahtarı!
Elbette önce “Hangi yatırım daha doğru” tartışması, bilimsel zeminde yapılabilmeli...
Yok eğer Kıbrıs’ın kuzeyinin “etkin ve fiili kontrolü” üzerine stratejik bir hedef varsa, işte bu durumda bilimsel tartışmalardan uzak ağır bir “karartma” uygulanacaktır..
İzlenecek yol, gidilecek köyün tarifini de yapacak hepimize!
İki entegrasyondan birine doğru!..