Hangi etik? Hangi ilkeler?
Hangi etik? Hangi ilkeler?
Feminist Atölye (FEMA)
[email protected]
Feminist Atölye aktivistleri olarak, homofobik ve ayrımcı yazıları ile ünlü köşe yazarlarından Nazım Beratlı’nın 23-26 Mayıs 2015 tarihleri arasında Kıbrıs Postası gazetesinde çıkan yazılarını, Kıbrıs Türk basını adına duyduğumuz derin bir utanç ile takip ettik. Söz konusu “yazar”ın bugüne dek kadın hakları, lgbt hakları ve temel insan hakları aleyhine sürdürdüğü ayrımcı çizginin nihai noktası olarak adlandırabileceğimiz bu yazılar, gazetecilik etiği ve meslek ilkeleri ile bağdaşmayan bir dezenformasyon ve nefret söylemi kampanyasına dönüşmüştür. Bu “yazar”ın köşe kaptığı Kıbrıs Postası gazetesi, “Medya Etik Kurulu Gazetecilik Meslek İlkeleri”ni kabul etmiş ve bizlerin de severek takip ettiği bir gazetedir. Ancak görülen odur ki, Beratlı’nın 23-26 Mayıs 2015 tarihleri arasında yayınladığı yazıların bu ilkeleri ihlal ettiği gazete yönetiminin gözünden kaçmıştır.
“Medya Etik Kurulu Gazetecilik Meslek İlkeleri” 1. Maddesi “Gazetecinin temel görevi, gerçekleri nesnel bir biçimde, çarpıtmadan, sansürlemeden aktarmaktır” demektedir. Maalesef ki bu ilke ilgili “yazar”ın 23-26 Mayıs tarihli tüm yazılarında ihlal edilmiş, Aile Yasası’nda yapılan değişikliklerin Eşcinsel Evliliklere izin vermek için yapıldığı yazılmıştır. Öneri’nin hem genel gerekçesinde hem de madde gerekçelerinde oldukça açık bir şekilde görülebileceği gibi Aile Yasası Değişiklik Önerisinde bulunan 26 maddelik değişiklik başta çocuk hakları olmak üzere temel insan haklarını geliştirmek amacıyla düzenlenmiştir. Meclis tarafından onaylanan 3 önemli uluslararası sözleşmenin (BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (1996), BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (1996) ve Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi (2011) ) prensipleri ışığında hazırlanan bu değişiklik önerilerinin eşcinsel bireylerin en temel insan haklarından biri olan evlenme hakkı ile alakası yoktur.
Olmayan bir durum üzerinden bu “yazar”ın yürüttüğü homofobi kampanyası “Medya Etik Kurulu Gazetecilik Meslek İlkeleri”nin 2. Maddesinde belirtilen “Gazeteci, demokratik değerlere ve insan haklarına aykırı yayın yapmamalıdır” prensibi yanında, 16. Maddede ifade edilen “Irka, milliyete, etnik kökene, cinsel kimliğe, cinsel yönelime, dile, dine ve mezhebe yönelik ayrımcılığı teşvik edecek yayın yapılmamalıdır” prensibini de ihlal etmektedir.
Bu “köşe”-“yazar”ının hiçbir gerçeğe dayanmayan ve şahsi görüşlerini toplumu manipüle etmek amacıyla yazdığı yazıların kamuoyunu bilinçli şekilde yanıltma aracına dönüşmesi sadece bundan ibaret değildir. Kendisinin Öneri’de bulunan nafaka, mal paylaşımı ve çocuk hakları ile ilgili ortaya koyduğu asılsız bilgilerin Öneri ile alakası yoktur. Öneri’de bulunan maddeleri yanlış aktaran bu yazılar “gözden kaçan/ihmalden kaynaklı bir tutum” değil, bilinçli bir kamuoyu istismarı hedefiyle yapılmış ve belli kişileri hedef alarak hakarete varan cümlelerle süslenerek şahsi husumeti dile getirmenin somut şekli olmuştur.
Kendisinin kullandığı cinsiyetçi ve homofobik cümleler Medya Etik Kurulu Gazetecilik Meslek İlkeleri”nin 15. maddesinde belirtilen “Şiddeti haklı gösteren, özendiren ve kışkırtan, nefret ve düşmanlığı körükleyen nitelikte yayın yapılmamalıdır” prensibi ile 21. Maddede ifade edilen “Kişi ve kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde aşağılayan, hakaret içeren ifadeler kullanmamalıdır” ilkelerini açıkça ihlal edilmektedir. Sadece Kıbrıs Postası gazetesi açısından değil, Kıbrıs Türk basını açısından da utanç verici olan bu yazılar, ülkemizde verilen insan hakları mücadelesi açısından kara bir lekedir. Bu yazılar göstermiştir ki, kişilerin kim olduğunu gösteren şey, kendilerine uydurdukları payeler ve ambalajlar değil, bu payelerin arkasına gizledikleri anti-demokratik kişilikleridir. Toplumsal cinsiyet eşitliği başta olmak üzere, temel insan hakları ile ilgili yapılan her iyileştirme çalışmasının sistemin muhafazakâr bekçileri tarafından yanlış aktarılması tesadüf değildir. Bizler, kadın düşmanlığı içeren bu tür yazılara tahammül etmek zorunda olmadığımızı bir kez daha dile getirirken söz konusu kişinin yazılarını Medya Etik Kurulu’na şikayet edeceğimizi kamuoyunun bilgisine getiririz.