1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Hangi malın veya kimin malının üzerinde oturduğumuzu bilmeliyiz!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Hangi malın veya kimin malının üzerinde oturduğumuzu bilmeliyiz!

A+A-

Kimliği meçhul bir “Türk” veya “Kıbrıslı Türk” iş insanı, gitmiş Rum tarafına, bulmuş mal sahibi Rumları ve Maraş’ta onlara ait üç oteli satın almış!

Hatta, bu oteller, 2025 yaz ayları için piyasada tatil satmaya falan başlamış!

Erhan Arıklı bakanımız da, “... Daha alalım” demiş...

-*-*-

Sevgili Arıklı’nın sanal alemdeki sayfasında bu konuyla ilgili mesajı var...

Diyor ki, “... Şayet doğru ise harika bir haber bu. Bize göre Rum’dan mal satın alan Türk işadamları teşvik edilmeli...”

-*-*-

Arıklı’nın paylaşımının altına yazılan mesajların neredeyse tamamından kan damlıyor!

Mesela bir arkadaş demiş ki; “... Lordos önce babasının Osmanlı Vakıf arazisine hangi papazlara rüşvet vererek oteller diktiğini açıklasın... O paralarla Pavlidis’in adaya getirdiği silah ve mühimmatla şehit edilen Türklerin hesabını versin...”

-*-*-

Bu mesajı yazan kişi, Kıbrıs’ın şu andaki siyasi pozisyonunu “haklı” çıkarmaya çalışan mutlak yalanların etkisinde kalmış...

Hangi Lordos’un babası, papazlara neden rüşvet vermiş?

Ortodoks papazlar İngiliz döneminde etkili ve yetkili değildi!

Arkadaşa biri tarih öğretsin... Bahsettiği papazlara her türlü otorite, Osmanlı döneminde bahşedilmişti!

Ayrıca Paolo Pavlidis’in Maraş ile ne alakası var?

(Pavlidis, Tepebaşı’ndaki Mavi Köşk’ün sahibi otomobil tüccarı bir Rum... O’nunla ilgili anlatılan efsaneler yüzde yüz yalan... Emekli Albay Halil Sadrazam’ın kitaplarına, yazılarına bir bakmanızı tavsiye ederim... Neyse!)

-*-*-

“... Eğer Maraş a girerek yerleşecek bir Rum olursa karşısında Türk gençliğini bulacaktır...” şeklinde ve “Faşist ELAM’ı adeta pasif sosyal demokrat çizgiye sokan” mesajı da es geçmemek lazım!

-*-*-

Haaa Arıklı’ya mesaj gönderenlerden biri de, Ayfer Said Erkmen...

Erkmen, Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanlığı'nda 2006 yılından itibaren komisyon üyeliği, 2011 itibarıyla da Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 2016’da  Başkanlığa atandı ve beş yıl da bu görevi yürüttü…

Erkmen diyor ki; “… Doğrudan Rum’dan mal satın alma diye bir şey şu an mümkün değildir, bu ancak, Taşınmaz Mal Komisyonu'na (TMK) ilgili Rum mülk sahibinin başvurusu sonucu çıkan karardan sonra, (söz konusu mülkün Rum'a iade edilmesi şartı ile) Türk veya herhangi birisi, Maraş'taki mülkü satın alabilir. Kısaca TMK'yı es geçip Türk ve Rum mülk sahibi arasında alış veriş olamaz. 13/2008 yasası tahtında Rum mal sahibi ile Türk işadamı anlaşma yapsa dahi, yine konu TMK'da çözümlenir.”

-*-*-

Arıklı, Erkmen’e yanıt veriyor ve diyor ki;  “...Rumdan mal satın alan şahıs bunu elbet biliyordur da mesele şu ki; Rum’dan mal alıp Güney Kıbrıs’ta bunu tescil ettiren ve resmen malın sahibi olan Türk, gelip ‘bu malın sahibi benim. Aha da belgelerim. Bundan sonra TMK’nın muhatabı benim. Malımın iadesini istiyorum’ derse ne diyeceksiniz Ayfer bey?”..

-*-*-

Erkmen yanıt vermiyor...

Ama benim aklıma bazı sorular takılıyor...

Mesela, Maraş paşa dedelerimizin hediye ettiği ya da bağışladığı vakıf malı değil miydi?

Yok eğer bu mülkler, Güney’de yaşam süren Maraş göçmeni Rumlara veya onların varislerine aitse ki uluslararası ya da ulusal hukuk bundan kesin emindir; o zaman mesela çok zengin bir Rus Türk iş insanının yaptığı gibi gider ve mülkleri satın alıp Güney’deki mahkemeye tescil ettirirse, ne yapacaksınız?

-*-*-

Bence uğraşmayın!

Kıbrıs sorunu çözülmediği müddetçe, Erhan Arıklı’nın KKTC’de içinde yaşadığı ev veya üzerinde yaşadığı toprağın da mülkiyeti, büyük bir olasılıkla “Rum mülkü” değil mi?

Şu andaki KKTC sınırlarındaki tapulu mülklerin yüzde 94’ünün yasal hak sahibi, TMK üzerinden satışı ya da devri yapılmamışsa, kesinlikle Rum’lardır...

-*-*-

Yani, gelin, Kıbrıs meselesini çözelim!

Herkes, hangi malın veya kimin malının üzerinde oturduğunu bilsin!

Kısacası en basitiyle toprak ve mülkiyet sorunu çözülmezse, kimse üzerinde oturduğu malın yasal sahibi olamaz, olamayacak!

Maraş dedemizindi, Pavlidis silah alırdı, Lordos da papazlara rüşvet vermişti diye uydurup uydurup, kendimizi haklı sayarak, Dünya’dan daha da uzaklaşmaktan başka hiç bir şeyi başaramayacağız!


Alkole bakış!

Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “(14 Mayıs akşamı) ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak. Bu ikisinden birini oluşturmak bizim, aziz milletimizin elindedir” dedi…

-*-*-

Kıbrıs Postası’nda sevgili Rasıh Reşat yazdı:

“(Erdoğan ve AKP kaybederse…) UBP’lilerin Atatürk posterleri önünde ellerinde viski kadehleri ile poz verme dönemi yeniden başlar… Çok sevdiğim bir dostum söylemişti bir sohbetimizde… UBP özüne döner. UBP dediğin şey Atatürk ve viskiden ibaret değil mi?”

-*-*-

Ve 6 Mayıs 2023 Cumartesi, İngiliz Kral III. Charles taç giyecek… İngilizler, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri tamamen açık olacak publarında 62 milyon pint bira tüketecek…


Ya Taliban ya aydınlık!

Doğal gaz bulduk, herkese bedava!

Hah, petrol da bulduk!

TOGG’u ürettik, satıyoruz!

Ve 5’inci nesil savaş uçağı yaptık!

Dünya’da sadece beş ülke yapabiliyor!

Ayrıca, artık uzaydayız!

-*-*-

Bunları dün sabah Türkiye gazetelerindeki haberlerden derledim...

Türkiye Hükümeti ya da tek başına Tayyip Erdoğan; bütün bunları yapmış!

-*-*-

Helal olsun!

Ne diyebiliriz ki?

-*-*-

Aslında bütün bunlar bana çok inandırıcı gibi gelmiyor...

Çünkü en başta saydıklarımız yüzde yüz gerçek olsa, Türkiye ekonomisi şu andaki kötü duruma düşmez!

Yani sen Dünya’da sadece beş ülkede yapılabilen 5’inci Nesil Savaş Uçağı üreteceksin; halka bedava dağıtacak kadar doğal gaz bulacaksın; petrol bulduğunu öne süreceksin; muhteşem olduğunu söylediğin elektrikli otomobil üreteceksin ve Türk Lirası da yerlerde sürünecek...

Böyle şey olmaz!

-*-*-

Türkiye’nin şu anda yaşadığı en ciddi gerçek; “Taliban mı aydınlık günler mi?” gerçeğidir...

AKP ve Tayyip Erdoğan’ın yeniden iktidarda olmasını sağlayacak bir seçim sonucunun akıbeti, Taliban’dır!

-*-*-

6 yaşındaki kız çocuğunun imam nikahıyla evlendirilmesine ses çıkarmayan; bir yanda saltanat sürülürken öte yandan milyonların soğan bile alamadığı bir düzeni yaşayan “zihniyet”, yalanlarla ve oyunlarla iktidarda kalırsa; tüm Dünya’nın sırtını döneceği karanlık bir Türkiye ortaya çıkar...


1-mayis.jpg

Bu fotoğrafı Bağımsız Gazete’den fotoğraf ustası sevgili arkadaşımız Uğur Kaptanoğlu çekti... 1 Mayıs 2023... İçimdeki tüm karanlık düşünceleri yıkan ve geleceğe çok umutla bakmamı sağlayan bir fotoğraf... Teşekkürler Uğur Kaptanoğlu...

Bu yazı toplam 3611 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar