Hangi yüzle halen adaysınız!
Hükümetin 1 yıllık performansını değerlendirmek için basın toplantısı düzenlenmişti.
Tufan Erhürman adeta ders verir gibi demokrasiden nasıl sapıldığını anlatıyordu.
Bakanlar Kurulu oturuyor, fetva misali kararnameler yayınlıyor, tümü yargıdan geri dönüyordu.
Orman arazileri kiralanıyor, kıyılar peşkeş çekiliyordu.
Yurttaşlıklar da istihdamlar da usulsüzdü.
İhalelere şaibe karışmış, ‘rüşvet’ iddiaları ayyuka çıkmıştı.
Tek tek, isim isim, olabildiğince somut tümü anlatılıyordu.
Nisandı!
Ve yaşananların şakası yoktu.
Yeni müşavirlikler, silinen elektrik borçları, kamu kaynaklarından ailece yurt dışı seyahatleri, ölümlü trafik kazaları...
* * *
Bu basın toplantısında “içerik”ten çok “katılımcılar” konuşuldu.
CTP’nin kadrosunda “dört eski başbakan” vardı.
Bu durum “suçmuş” gibi bir algı oluştu.
Oysa “yeni” Başbakan yurttaşlıklar vermeye devam ediyor, alt yapısız arsalar üzerinden seçim yatırımı yapılıyor, kıyılar elden ele geziyordu.
“Turist” vizeli misafirler dahi artık “yurttaş” olarak anılıyor, müdürlükler “aile içerisinde” pay ediliyordu.
* * *
O “dört” eski Başbakan, seçimlerde yeniden aday olmadığını açıkladı.
Tümü Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin kadrosunda yer alan isimlerdi.
Yalnızca onlar değil...
Ahmet Gülle, Arif Albayrak, Abbas Sınay gibi tümü doktor vekiller de “yeni arkadaşlarımız bu görevi üstlensin” dedi, vedalaştı.
Hepsi de ülke genelinde tanınmış, yeni seçim sisteminde epeyce şanslı isimlerdi.
Doğrusu, bir siyasi hareket içerisinde, bu kadar çok bilinen ismin “yenilenmeye” dair bu duyarlılığı, üstelik de “çatışmadan” uzak tavrı fazlaca dikkat çekiciydi.
Ama ne oldu?
Kimi kesimler bu kez başka “acaba”ların peşine düştü!
En ilginci de, hükümetin defoları anlatılırken “sen önce kendi eski başbakanlarına bak” diyenler, bu kez, “yani bu isimlerin yerlerini kim dolduracak” sözlerini mırıldandı.
* * *
Çok zaman sonra devletin televizyonuna “canlı yayın” konuğu oldum.
“CTP’den gidenlerin boşluğu nasıl doldurulacak” diye sordu gazeteci arkadaşım!
Dedim ki, “sanırım asıl konuşmamız gereken, iktidar koltuklarında oturan ve halen gitmeyenler. Onca parti değiştiren, yalan söyleyen, toplumu değil eşrafını düşünen, bu yurdun köklerini inciten ama halen adaylıkta ısrar edenler.”
“Hangi yüzle yine aday oluyorsunuz” dememiz gerekenleri yine unutmuştuk!
* * *
Seçimlerde “Başbakanlık” yapan tek aday olacak!
Seçim sonrası, yeni Meclis’te, geçmişte başbakanlık yapmış kimseler de olmayabilir.