UBP toplanmış ve Eroğlu’na ‘yalvarmış’:
“Aday ol sana ihtiyacımız var!..”
Parti Meclisi kararı, ‘tarihi olay’ yani.
***
13 günlük gazetemiz var.
Bir baktım, 12’si ön sayfadan görmemiş!
Pek bir ‘heyecan’ yaratmamış.
Yani mesele ‘tasarlandığı’ gibi bir  ‘gösteri’ye dönüşmemiş.
Tek GÜNEŞ’te var ön sayfada ki, her gün UBP dışında haber yok zaten...
***
Düşündürücü!..
UBP ve Eroğlu açısından biraz ‘kendi kendine çalıp oynuyor’ durumu.
***
Ana muhalefetin ve Saray’daki liderin durumu bu!..
“Neye evet demeyeceğini” anlatıyor her gün, şifreleri “hayır”a yazıldığı için!..
Bir de  halkının “kendi kendini yönetme” hakkıyla övünüyor, artık en yakınları bir inanmazken!..
***
Peki hükümet ve büyük ortak CTP?
‘Çelişkiler’ yumağı…
Sevgili Tümay Tuğyan güzel özetledi.
Türkiye-KKTC arasında imzalanan ve aslında Kıbrıs’ta pişmediği,  gündeme dahi gelmediği gün gibi ortada duran “Kıta Sahanlığı Sınırlama Anlaşması”na, muhalefette en sert tepkiyi verir, hükümette ağız değiştirirseniz…
Dün “maceraperest ve akıbeti meçhul”  der, şimdi ‘güzellerseniz!’
İnsanlar ‘inandırıcı’ bulmuyorlar.
Keşke ‘DP’ kanadı yorumlasaydı meseleyi, en azından kendi içinde tutarlılığı olurdu, ‘ne de olsa koalisyon hükümeti’ der, anlamaya çalışırdık.
Tamam insanoğlu biraz ‘balık hafızalı’.
Ama iyiden iyiye ‘Hanno’ balığı değil ki?
***
Kıbrıs’ta siyaset ‘ikiye’ ayrılıyordu:
- “Barış isteyenler ve bunu ‘Birleşik Federal Kıbrıs’ üzerinden ifade edenler.”
-“KKTC yaşayacak diyen, ayrı devletçiler…”
Şimdi ikisi ‘yakınlaşıyor’ git gide!..
‘Ayrılıkçılar’ da ‘federasyon’ görüşüyor, ‘federasyoncular’ da ‘kurucu devlet’i iyice ‘KKTC’ye benzetiyor!..
Ve bu iki kesim ‘toz kondurmama’ kültüründe birleşiyor!..
***
Kimileri haklı olarak ‘genelliyorsunuz’ diyor biz gazetecilere, öfkeleniyor…
Evet, genellemek yanlış, yanlış da…
Siz de ‘farkı’ çakacaksınız alnımıza…
Yüzleşme gerekiyor mutlaka…
Ve sormak gerekiyor, “nereye sürükleniyoruz” diye..
“Tutarlılık” yoksa ve “ilkeli siyaset”, genellesek de genellemesek de kime ne fayda…