1. YAZARLAR

  2. Asım Akansoy

  3. Hareket etme zamanıdır
Asım Akansoy

Asım Akansoy

SİYASET MEYDANI

Hareket etme zamanıdır

A+A-

Eski Sendikacı ve 2. Cumhurbaşkanı Müsteşarı Hasan Sarıca,  5 Mayıs tarihinde sosyal medyada, yeni koşullarda nasıl adımlar atılması gerektiğini değerlendirerek, çeşitli öneriler yapmıştır. 

Sarıca, bir Konferans düzenlenerek, Kıbrıslı Türkler olarak çözüm konusundaki görüşlerimizin ayrıntılandırılması, alt komitelerce geliştirilmesi ve dünyaya bir deklarasyon olarak yayınlanmasını önermektedir. Önerisini birebir aşağıya alıyorum:

“Geldiğimiz aşamada tercihen Bu Memleket Bizim Platformu acilen Federal Kıbrıs Konferansı organize etmelidir inancındayım. Bu görüşümü daha önce de paylaşmıştım. Konferans alt komisyonlar oluşturarak çeşitli konuları tartışıp Konferans belgesine dönüştürebilir. Örneğin:

1. Neden ve nasıl bir Federal Kıbrıs genel politika bildirgesi

2. KKTC vatandaşlarına dönük siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel vb alanlarda detaylı  neden ve nasıl Federal Kıbrıs politika bildirgesi

3. TC vatandaşı, parti ve sivil toplum örgütlerine dönük neden ve nasıl bir Federal Kıbrıs genel politika bildirgesi

4. Kıbrıslı Rumlara dönük neden ve nasıl bir Federal Kıbrıs genel politika ve işbirliği  ve ortak mücadele bildirgesi

5. Federal Kıbrıs'ın Türkiye,  Yunanistan, Kıbrıs,  Ortadoğu halklarının yararına, bölge ve dünya barışına yapacağı katkılara ilişkin politika belgesi.

Ortaya çıkacak belgeler İngilizce, Yunanca ve olanak ölçüsünde diğer dillere tercüme edilmeli, konferans hazırlıkları dahil sonuçlar bu amaçla hazırlanacak sosyal medya araçları ile yayılmalıdır.

Sonuç belgeleri, Türkiye, Yunanistan, Birleşik Krallık, AB ve Güvenlik Konseyi elçilikleri ziyaret edilerek iletilmelidir.”

Son altı aylık zaman diliminde, Kıbrıslı Türklerin siyasi iradesine eşi benzeri görülmemiş bir müdahale yapılarak, “Türkiye’de ne varsa, Kuzey Kıbrıs’ta da o olacak” görüşü hakim kılınmaya çalışılmıştır. Yapılan müdahalenin, çeşitli kesimlerce ifade edildiği üzere kişilere yönelik değil, doğrudan Federasyon isteyen kesimlere dönük olduğu artık çok açık biliniyor. 

Müdahalenin ana ekseni kişi beğenmeme değil, siyasi bir meseledir.

Bunu yeniden tartışacak ya da sulandıracak bir ortam yaratmak, içinde bulunduğumuz zor şartlarda hedefi bulanıklaştırmaktan başka bir işe yaramaz. İçinde bulunduğumuz koşullara dair, ülkelerin siyasetlerine dair doğru tanımlamalar, doğru teşhis yapmazsak atacağımız adımlar bir o kadar anlamsızlaşacaktır. Etkisizleşecektir. 

Kıbrıs Türk halkının siyasi iradesine yapılan müdahalenin amacı 30 Mart 2021 tarihli TC Milli Güvenlik Konseyi kararında yazılmıştır. Bunu daha önce de yazdım. Bunu görmeden, görmezden gelerek hareket edilemez. 

Anastasiadis’in kim olduğunu, kendisine ne denli güvenilip, güvenilmeyeceğini en çok Kıbrıslı Türkler ve çözüm güçleri biliyor. Dolayısıyla olası bir çözümde, toplumların siyasi eşitliğinin hatta en az onun kadar ekonomik denkliğinin ne denli önemli olduğu çok açıktır. Bu yönde 2008-17 arası yakınlaşma kağıtlarında çok ciddi denklik önlemleri ortaya koyanların kim olduğu yine çok açıktır.

Bu bağlamda, Sarıca’nın görüşlerinin önemli olduğunu belirtmek isterim. Hatta belirtmekten öte başka yolumuz olmadığını da…

Bugün, Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığının ve çözümün BM parametreleri çerçevesinde hareket ederek sağlanabileceği hepimizin gerçeği ise, gerek yerel gerekse bir adım ötesi uluslararası düzeyde çözüm konferansları ile önemli bir irade kanalı açılabilir. 

Hareket etme zamanıdır. Sürekli durum analizleri ile kaybedilen zamanı geri alabilmek için. 

Yakında sendikasızlaştırma, Başkanlık sistemi, Adalet Bakanlığı tartışmaları yaşanacağını bilerek…

Şartların giderek daha da zorlaşacağını bilerek, yok sayma/yok etme tavrına karşı var olmak için her türlü mücadelenin içerisine girmekten başka bir şansımız kalmamıştır. 

 

Bu yazı toplam 2029 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar