Hasan Taçoy ve ‘öptüğü’ eller…
İşte tam da bundan bahsediyorduk…
Yalakalıktan…
Ruhunu satmaktan…
Yok olmaktan, ziyan olmuş olmaktan…
İrsen Küçük tarafından ihale işlerinden şaibeli olduğu için ulaştırma bakanıyken görevden alınan Lefkoşa milletvekili Hasan Taçoy’un Akit gazetesine verdiği dünkü röportajı okuyunca tam olduk. Ferah ettik. Gerçek yüzümüz bir kez daha ortaya çıktı.
Çoğunluğun yüzü diyelim ya da…
Sonuçta UBP ve DP gibi zihniyetlere oy koklatmayan insanlar da var.
% 40 kadar.
Taçoy’a göre bizim çocuklar din ve ahlak yoksunuymuşlar. Meclis’teki büyükler (4’ü hariç) de oruç tutmadan Ramazan geçiriyormuş.
Yasa çıkarmadan geçen ayları boş ver.
“Türkiye bizi fazla serbest bıraktı” diyor akıl küpü.
Nasıl bir serbestlikse bu, biz kendimizi esir hissetmekte…
Belki de ruhun köleliğini kastediyor…
“Namaz kılan, oruç tutan bir toplum istiyoruz” diyor.
Sayın Taçoy, Türkiye’de çıkan dinci ve ayrılıkçı, her gün nefret suçu işleyen bir gazeteye röportaj vererek kimin sesini duyuruyor, kimin hislerine tercüman oluyor?
Kıbrıslı Türklerin mi?
UBP’ye oy veren Kıbrıslı Türklerin mi?
Lefkoşalı Kıbrıslı Türklerin mi?
Paşa dedesi Eroğlu’nun mu?
Yoksa sadece kendinin mi?
Dinini de sorgulayacak halimiz de yok ya!
Şaka zannediyor galiba bu işleri.
Ya da yok zannetmiyor da dinle kandırılmayacağımızı biliyor, nal çakıyor.
Dinle uyutulamayacağımızı iyi biliyor ama para ve şöhrete çok meraklı olduğumuzdan da yüzde yüz emin.
O yüzden zaten ruhunu Erdoğan’a satış…
Erdoğan’ın da umurundaydı!
Adam milli içkisinin derdine düşmüş, ayran mıydı, rakı mıydı, kımız mıydı diye gündem yaratıyor… Türk halkı şimdi bununla meşgul, ayran içip uyukluyor.
Başkan’ın Adamları gelmiş senin paşa dedene caka satıyor, ülke için atıp tutuyor, teftiş yapıyor...
Taçoy da Kıbrıs Zurnası’nda son delik işte. O da belki.
Çırpınıyor… Sesini Erdoğan’a duyurmak için gözde gazetesi Akit’e şakıyor.
Nasıl olsa Akit'in dört yazarı Akil Adamlar içinde...
Durum bu vatandaş.
Seçip meclise gönderdiğin vekil, Ankara kapılarına yine seni şikayet ediyor. Ağzına çalınacak bir parmak bal için memleketi satıyor.
Dinsiz, ahlaksız bunlar diyor.
Bunları serbest bıraktın kafir oldular, hırsız oldular, sapıttılar, gel topla diyor.
Taçoy, Türkiye’de siyaset yapsa Erdoğan’ı kurtaran balyozu satın alan milletvekili kadar siyaset yapabilirdi herhalde. Kraldan çok kralcılık yapayım derken Erdoğan kelleyi almıştı hani. Balyoz da adamın elinde kalmıştı haliyle. Boy boy fotoğraflar arşivlerde…
Balyoz paralıydı ama salaklık bedavaydı işte.
Ne diyelim. Bildiğin yolda devam et.
Yetirince ‘el öpersen’ sonunda mutlaka yararlı bir tane yakalarsın!