Hastalık kırdı geçirdi, ilaç eksikliği bezdirdi… 'PERİŞANIZ'
Artan üst solunum yolu enfeksiyonları başta çocuklar olmak üzere yetişkinleri de kırdı geçirdi.
▶ Artan üst solunum yolu enfeksiyonları başta çocuklar olmak üzere yetişkinleri de kırdı geçirdi. Bazı özel hastanelerde boş yatak kalmadı, devlet acillerine başvuran hasta sayıları arttı. Hekimler, adenovirüs, influenza ve beta hastalıklarının Covid-19’u çoktan aştığını ifade etti…
Fehime ALASYA
Üst solunum yolu enfeksiyonları özellikle çocukları kırdı geçirdi, özel hastanelere hasta yatışları arttı, bazı devlet hastanelerinde acile başvurular çoğaldı.
Uzun süredir devam eden ilaç eksikliği ise başta çocukları olmak üzere yetişkinleri de içinden çıkılmaz bir duruma soktu. Kimi vatandaş şehirden şehre ‘ilaç sordurdu’, kimisi çareyi Kıbrıs’ın güneyindeki eczanelerde buldu…
Lefkoşa’daki bir haftada acile başvuran bin 500 yetişkinden 400’ü üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı yetişkin aciline başvururken, Çocuk Bölümünün taşındığı Acil Durum Hastanesi’ne günlük 200’e çıkan çocuk başvurdu, 36 çocuk yatağından 20’sinin dolduğu görüldü.
Lefkoşa’da Özel Sağlık Hizmeti veren Etik Hastanesi’nde ise tüm yatak kapasitesi uzun süredir neredeyse her gün dolu.
Hekimler, ‘yatışlarda’ ve verilen sağlık hizmetinde sıkıntımız yok derken, eczacılar hastaları tedavi edecek antibiyotiğinin kalmadığını, rafları boşalttığını ifade etti.
YENİDÜZEN’e konuşan Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Dicle Tekiner’in açıklamasındaki satırbaşları, ilaç eksikliğiyle ilgili vatandaşın yaşadığı durumun vahamiyeti bir kez daha ortaya koydu.
“Doktorlar bizi arayıp elinizde ne var onu yazalım diye soruyor, insanlar şehir şehir geziyor, kimisi yüksek fiyata da olsa güneyden geçip alıyor, raflarını boşaltan eczaneler kapatıp kaçacak” diyen Tekiner, çözümün ise ülkemizde olmadığının altını çizdi.
Sağlık sisteminden daha iyi hizmet almak istediğini anlatan vatandaş ise ilaç eksikliğini ise “Parası olmayan da alamıyor, olan da alamıyor…” diyerek yorumluyor.
Etik Hastanesi Direktörlerinden- Laboratuvar Sorumlusu Ulus Kasap:
“Covid-19’da bile bu kadar yoğun hasta akışı ve kriz olmamıştı”
Çalışma hayatında pandemi de dahil hiçbir dönem böyle yoğun bir hasta akışı görmediğini anlatan Etik Hastanesi Direktörlerinden- Laboratuvar Sorumlusu Ulus Kasap, “Covid-19’da bile bu kadar yoğun hasta akışı ve kriz olmamıştı… İlaç krizi de büyük sıkıntı, hastalar ilaç bulmakta zorlandığını anlatıyor, doktorlar olmadık çözümler arıyor” dedi.
Yetişkin ve çocuklarda influenza A ve Beta’nın çok fazla görüldüğünü anlatan Kasap, doktorlardan aldığı dönüşlere dayanarak özellikle Beta’nın dirençli ateş şeklinde olmasından ötürü hastaneye yatışların da arttığını ifade etti.
“İkili enfeksiyonlar, 5, 6 gün süren yüksek ateşler nedeniyle hastanenin tüm odaları neredeyse doldu” diyen Kasap, bulaşın yayılmasında okulların büyük rol oynadığını anlattı.
Hem çocuk hem de yetişkinlerin dahiliye dalıyla ilgili genel bir değerlendirme yapan Kasap, influenza A ve Beta testlerinde çok yoğun pozitiflik oranı olduğunu söyledi.
Çocuk Bölümünün taşındığı Acil Durum Hastanesi Sorumlu Hekimi Dr Erol Uçaner:
“Günlük 150 civarı çocuk acile başvuruyor, 36 çocuk yatağımızdan 18’i doldu”
Ciddi anlamada üst solunumum yolu enfeksiyonlarının görüldüğünü anlatan Uçaner, bunun her yıl aynı mevsimde beklenen bir durum olduğuna değindi. “Beklenen bir durumdu ama normalden daha fazla bir salgın var.” dedi.
Yatak kapasitesinin doluluk oranında sorun yaşanmadığını kaydeden Uçaner, yatması gereken çocukların hastaneye yatırıldığını ifade etti.
Uçaner, “36 çocuk yatağımız, 24 yeni doğan küveti, 8 de çocuk yoğun bakım var. Bu 36 çocuk yatağından geçtiğimiz hafta en fazla 18’i doldu. Günlük 150 civarı çocuk acile başvuruyor” bilgisini paylaştı.
Lefkoşa Hastanesi, Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzman Doktoru Elanur Akın:
“Adenovirüs, influenza ve beta hastalıkları Covid-19’u çoktan aştı”
Günlük 150-200 arası çocuğun acile başvurduğunu anlatan Lefkoşa Hastanesi, Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzman Doktoru Elanur Akın, “bu yıl 36 çocuk yatağından 20’sinin dolduğunu gördük. Adenovirüs, influenza ve beta hastalıkları Covid-19’u çoktan aştı” şeklinde konuştu.
Pandemi Hastanesi’nde açılan çocuk acil bölümüyle çocukların sağlık hizmetine erişiminin kolaylaştığını anlatan Akın, bu durumun acile başvuru sayısını da arttırdığını belirtti.
Pandemi öncesine geri dönülmesini yorumlayan Akın, beraberinde gelen ilaç krizi ve çeşitli nedenlerle bunun daha ağır seyrettiğine değindi.
“Okullara dikkat…”
Akın şöyle devam etti:
“Gelenlerin büyük bir çocuğu adeno virsü, infiualnza ve bate idi. Bunlar Covid-19’u çoktan aştı.
Tüm dünyada olduğu gibi ilaç temini hem hastane eczanelerinde hem de özel eczanelerde sıkıntılar var. Bu nedenle bu durum bizi bu yıl zorluyor. Covid-19 öncesi dönemine döndük ama beraberinde bir de ilaç krizi var.
Okullar en büyük etken, 25 kişilik sınıflardan 4, 5 kişi gelenler var. Okul öncesi sınıflarda çok fazla vakalar çıkıyor. Çocuklar pandemiden sonra tüm mikroplarla şuan yeni tanışıyor ve bu durum onları daha çok olumsuz etkiliyor.”
Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Hasan Birtan:
“Lefkoşa’da bir haftada acile başvuran bin 500 yetişkinden 400’ü üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı geldi”
Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Hasan Birtan, yetişkinlerde son bir haftada Lefkoşa Devlet hastanesi aciline başvuran bin 500 acil hastanın 400’ünün üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı hastaneye başvurduğunu anlattı.
Birtan, “Kış mevsimine göre acildeki bu seyir bize pandemi öncesindeki geçmiş yıllara döndüğümüzü gösteriyor. Bu da maske kullanımının artık kalktığı için oldu.” dedi.
Hastaneye müracaatlardaki yoğunluğun aslında hala Covid-19 korkusundan kaynaklandığını da işaret eden Birtan, “Yetişkinlerdeki göğüs ve enfeksiyon hastalıklarında yatışların arttığı, kaos ve kritik bir durumun oluştuğu ortam hastanemizde yoktur.” şeklinde konuştu.
Girne Akçiçek Hastanesi Başhekimi Dr. Beyhan Berova:
“Covid-19 öncesi döneme döndük”
Covid-19 öncesi dönemde her yıl üst solunumum yolu enfeksiyonlarının çok fazla arttığını anlatan Girne Akçiçek Hastanesi Başhekimi Dr. Beyhan Berova, “Covid-19 öncesi döneme döndük” dedi.
Acile başvuran hastaların büyük çoğunluğunun üst solunum yolu enfeksiyonu hastaları olduğunu kaydeden Berova, bunların yatışının çok fazla olmadığını, buna karşın hastaneye başvuruların sayısının arttığını dile getirdi.
Berova, “Maske kullanımı kalktıktan sonra influenza hastalıkları çok arttı, pandemi dönemi öncesine döndük. Bu hastaları ayakta tedavi edip gönderiyoruz. Bu hastalarda son üç yılda rastlamamıştık çünkü maske takıyorduk ve sosyal alanlardan uzak duruyorduk.” şeklinde konuştu.
Mağusa’daki devlet hastanesine yatışlar arttı…
Geçmiş yıllara oranla Mağusa Devlet Hastanesi’ne olan yatışlar ve muayenelerin de arttığı, Covid-19 dışı pek çok üst solunum yolu hastasının sağlık hizmeti almak için hastaneye baş vurduğu öğrenildi.
Hastane yetkililerinden edinilen bilgide, bu tarz vakaların arttığı, yatışların yapıldığı belirtildi, hastanedeki yatak ve ilaç kapasitesinin ise bu talebe yetişmekte zorlanmadığı öğrenildi.
Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Dicle Tekiner:
“Hastalarımızı tedavi edecek hiçbir antibiyotik yok, doktorlar bizi arayıp elinizde ne varsa onu yazalım diyor”
TC Elçiliği ile görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Dicle Tekiner, ilaç sıkıntısında değişen hiçbir durum olmadığını, işlerin her geçen gün daha da kötüye gittiğini anlattı.
“Hiçbir şekilde piyasaya ilaç giriş yok, rahatlama yok. Haftalardır ilaç gelmiyor, eldeki stoku tüketiyoruz, artık eczaneler raflarını boşaltıp kapatacak” diyen Tekiner, birçok ilacın, özellikle çocuk antibiyotiklerinin artık stoklardan tükendiğini anlattı.
Tekiner, “Hastalarımızı tedavi edecek hiçbir antibiyotik yok, Karpaz’dan Lefkoşa’ya ilaç getirtiyoruz. Antibiyotik iğneler, şurupları, tabletler hiç yok…” şeklinde konuştu.
Tekiner, özetle şunları dile getirdi:
“Geçtiğimiz hafta TC elçiliğinden Türkiye sağlık bakanlığına gereken yazıları ilettiklerini, sorunun daha hızlı çözülmesini beklediklerini söylediler.
Türkiye’de de bu ilaçlar yok.
Tek bağlantımız ticari olarak Türkiye olduğu için oradaki sorunun çözümünü beklemekten başka bir şey elimizden gelmez.
Oradaki üretim, maliyetler, ekonomik sebeplerden dolayı bu sorunlar kaynaklanıyor.
Ülkemizde hiçbir şekilde piyasaya ilaç giriş yok, rahatlama yok.
Zaten ithalat izinleri de durduruldu. Türkiye, hiçbir deponun ithalat izinlerini yenilemedi.
“Artık eczaneler raflarını boşaltıp kapatacak”
“Haftalardır ilaç gelmiyor, eldeki stoku tüketiyoruz, artık eczaneler raflarını boşaltıp kapatacak. Diğer ülkelerden ise zaten belli kalemleri alamıyorduk, Avrupa’dan tek bir antibiyotik alıyorduk. Alsak bile haklın maddi olarak erişim gücü olmayacak, fiyatlar 4, 5 katı fazla olacak…”
“Hastalarımızı tedavi edecek hiçbir antibiyotik yok”
“Karpaz’dan Lefkoşa’ya ilaç getirtiyoruz. Antibiyotik iğneler, şurupları, tabletler hiç yok… Herhangi bir enfeksiyona yakalandığınız zaman çok güçlü bir bağışıklık sisteminiz olmalı.
Hastalarımızı tedavi edecek hiçbir antibiyotik yok. Doktorlar bizi arayıp elinizde ne varsa onu yazalım diyor.”
“İnsanlar bir kutu antibiyotik için şehir şehir geziyor”
“İnsanlar dört kola haber salıyor, bir kutu antibiyotik için şehir şehir geziyor. Çözümü elimizde değil, hemen çözülebilecek bir durum da değil…”
İlaç için güneye yöneldik…
“Güneyden daha çok ilaç alımları oluyor. Fiyatlar 2, 3 katı ama yine de hiç ilaç bulamayanlar gidip alıyor. Kaldı ki oradaki iki katı fiyatlar burada da olmalı çünkü üretim bu nedenle sekteye uğradı ve bu eksiklik yaşandı. Eğer gerçek değerinden olsaydı o zaman bu kadar eksiklik yaşanmazdı.
Dünyanın her yerinde ilaç sıkıntısı var ama kimse ilaç yok demiyor, kısıtlı da olsa veriyorlar, ithalatı engelliyorlar.”
Her şeyi tükettik…
“Domuz gribi, temel antibiyotiklerin hiçbiri, tansiyon ilaçları, göz damlaları, şeker ilaçları, jinekoloji ilaçları, doğum kontrol hapları, tıbbi malzeme eksiklikleri çok fazla.”
VATANDAŞ SİSTEMDEN YAKINDI!
Hasan Zeybek:
“Zor durumlara düşüyoruz, devlet bir an önce bunlara el atmalı”
“Hastanelerden randevu almak, istediğiniz doktora ulaşmak bile çok zor. Bazı işlemler için özele gitmemiz isteniyor ama asgari ücrete geçinen vatandaş özelden nasıl ihtiyaçlarını karşılasın? İnsanlar ilaç bulamıyor, eczacılar da şikayetçi. Sağlık konusunda zor durumlara düşüyoruz, devlet bir an önce bunlara el atmalı”
Ufuk Barani:
“Parası olmayan da alamıyor, olan da alamıyor…”
“36 TL’ye aldığım ilacı bir hafta içinde 72 TL’ye alır oldum. Üstelik zam geldi ama piyasada hala ilaç eksikliği de var, vatandaş parası olsa da ilaç bulamıyor. Parası olmayan da alamıyor, olan da alamıyor…”
“Vatandaşlar artık önce ilaç var mı diye soruyor, ardından fiyatını öğreniyor ve sonra eczaneye gidiyor” diyen Evrensel Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge:
“Kriz var tedbir yok!”
Evrensel Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge, derneğe giden şikayetler yanında eczanelerdeki durumu tespitlerinin de içler acısı olduğunu anlattı.
Vatandaşın ilaca erişimde yaşadığı sıkıntıların yanı sıra maddi olarak da çok zor bir dönemden geçildiğinin altını çizen İmge, “Vatandaşlar artık önce ilaç var mı diye soruyor, ardından fiyatını öğreniyor ve sonra eczaneye gidiyor. Birincisi ilaç yok, ikincisi ilaç var ama vatandaşın alabileceği gücü yok…” dedi.
Derneğe ulaşan şikayetler ve durum tespitlerine ilişkin yorum yapan İmge, şöyle devam etti:
“Eczacıların boş raflarını görüyoruz, nöbet gecelerinde insanların kredi kartı bakiyesinin dolu olduğunu görüyoruz. Vatandaşlar artık önce ilaç var mı diye sorup, fiyatını öğreniyor ve sonra eczaneye geliyor. Birincisi ilaç yok, ikincisi ilaç var ama vatandaşın alabileceği gücü yok… Aylarıdır çocuklar hasta, hastaneler dolu, okullar, kreşlerden yayılan bulaş giderek büyüdü.
Hem yoksulluk hem de ilaç eksikliği hayatımızı çok olumsuz etkiliyor. İlaçların muadili bile artık yok, alınan hiçbir önlem de yok. İlaçta kriz durumu var ama tedbir yok. Bazı çocuklara aşı bulunamıyor. Aşıların yapımı sadece devlete kaydırılacakmış, bunun altı doldurulmalı yoksa vatandaş kamu sağlık hizmeti alırken çok zorlanacak ve belki de alamayacak… Tam gün sağlık hizmeti oturtulmalı.
Tüm dünya da biz de mali olarak, gıda krizi olarak, ilaç temini olarak krize doğru gidiyor, sağlık hakkı sosyal devlet anlayışıyla yönetilmeli. Artık buna çok fazla ihtiyaç var. Sağlık teknik komitesinde adanın her iki tarafı için bir araya gelinmeli. İnsancıl olan bu görüşmeler her zaman masada olmalı.”
Fotoğraflar: Burçin AYBARS