Pile’deki dostluk maçına gidildiydi, gidilmediydi tartışmaları olurken aslında bu tartışmaların ötesinde neler yapılabilir diye bakmak gerekir.

Yani statüko böyle kaldıkça şimdiki tartışmalar gibi tartışmalar, belki kavgalar önceden de olduğu gibi bundan sonra da devam edecek.

***

Bu gibi tartışmalar da süredurumu, yani statükoyu devam ettirmek isteyenler için sürekli ekmeklerine yağ-bal süren durumlardır.

Ellerini ovuşturur, “gördünüz mü, biz söylüyorduk ama siz hiç dinlemediniz!” sözlerini arka arkaya sıralamaya başlarlar.

Pile’deki gibi dostluğa, barışa yakın durmak anlamında düzenlenen etkinlikler bazı hatalar ve eksik düzenlemeler nedeniyle amaçlananın tam tersi bir durum yaratır.

Öncelikle bu gibi etkinliklerin gerçek amacına ulaşması için oldukça profesyonel organizasyonlara ihtiyaç var.

“İşte şöyle bir şey yapalım da bakalım ne olacak!” babında yapılan işler kötü sonuçlar doğurmaya mahkumdurlar.

Sözü geçen etkinlik ile ilgili de taraflara bazı eksik veya yanlış bilgilendirmelerin olduğu görülüyor.

Maçın yapılacağı saha veya yerle ilgili bile yanlış bir bilgi var.

Son gün veya bir gün önce öğrenilen durum nedeniyle maça gitmemek durumunda Akıncı doğru mu yaptı, yanlış mı yaptı tartışmasından önce ‘bundan sonra böyle bir etkinliği yanlış anlaşılmalara ve şimdiki durum gibi yanlış bir yöne çekilmemesi anlamında nasıl düzenleyebilirizin’ çalışmalarına hemen başlamak gerekir.

Gerekir ki amaçlanan şey yapılabilsin ve bu ‘olmamış’ durum düzeltilebilsin.

***

“Yok ama bildiğiniz gibi değil, şöyleydi, böyleydi, söylendi ama yanlış anlaşıldı, bilgi verildi ama eksik iletildi” gibi açıklamalar da olabilir ancak bu söylemler olan biteni izah edemez ve ortaya çıkan durum düzeltilemez.

Hemen bir yenisi veya benzer bir etkinlik için eğer imkân varsa çalışma başlatılabilir.

***

Sonuçta taraflardan birinde ‘lider’ eksikliği yaşanmışsa da kayıtlara geçen güzel bir gün oldu.

Bu güzel günler çoğaltılabilir, yapılan hatalar da yeniden yapılacak organizasyonlara yol gösterici olacaktır.

Bu hatalar ve eksiklikler bundan sonrası için engel değil, kamçılayıcı olmalıdır.

Daha güzelini, eksiksiz olanı yapmak için.

Bir de not: Neden maç 90 dakika yapılmasın ki!

Neden bir kazanan, bir de kaybeden olmasın ki!

Belki de beraberlik.

Farklı sonuçları içimize sindirebilmek, ulaşmak istediğimiz barışın da farklı yaklaşımlarını içimize sindirebilmeyi kolaylaştıracaktır.