1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Hatay örneği ve gerilimin dozu
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Hatay örneği ve gerilimin dozu

A+A-

“İlhak”ı doğallaştırmak isteyenler var.
Bu toplum izin vermez.
Olmaz.
Kıbrıs’a da uymaz.

***

Peki, “barış”ı hedeflerken, gerilimin ve çatışmanın böylesine derinleşmesi, geleceğe uyar mı?
Olmaz.
Bu yol, bu yolculuk giderek tehlikeli bir yere varıyor.

***

Coğrafyamız, tarihimiz ve gerçeğimiz “ortak bir geleceği” dayatıyor.
Ortak!
Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar gibi Yunanistan ve Türkiye de bu ortak geleceğin içinde olacak.
O zaman önce ve mutlaka işbirliği, diyalog, eşitlik ve saygı gerekiyor.
Yarını “fetihçi zihniyetlere" kurban etmeden...

***

Hatay örneğine bakacak olursak...
Türk ve Fransız heyetleri arasında yapılan antlaşma sonrasında “Bağımsız Hatay Cumhuriyeti” 1938’de ilan edildi.
Bir sene sonra Hatay, Türkiye’ye “vilayet” oldu.
“Bağımsız Hatay Cumhuriyeti” bu kararı kendi meclisinde aldı.
Elbette senaryo önceden yazılmıştı.
“İlhak” dünyanın gözleri önünde ve dünyanın onayıyla yaşandı.

***

Unutmayalım!
Türkiye önce “nüfus” taşımıştı Hatay’a...
Sonra “konfederasyon” önermişti.
O nedenle elbette uyanık olalım.

***

Bir de şu var...
“İlhak” gündeminin bu dönemde kabarması elbette biraz da seçim hormonludur.
Ne acıdır ki “süreçlere” sessizleşen liderler “sonuçlara" karşı -hele seçim dönemleri- pek bir yaygaracıdır.

***

Haksızlık da etmeyelim.
Kıbrıs’ın birleşmesinin en azılı karşıtları dahi adanın kuzeyinin Türkiye’ye bağlanmasını istemez.
CTP’lisi, TDP’lisi, YKP’lisi değil yalnızca...
UBP’lisi de karşıdır, DP’lisi de...
Savaşın ardından adaya gelen ya da getirilen Türkiyelisi de karşıdır.
“KKTC”ci de istemez, “KC”ci de!

***

İstemez de tehlike şuradadır.
Kıbrıs’ta çözümsüzlük kalıcı bölünme anlamına gelir, en önemli tehdit de “adı konmamış ilhak”tır.
Ada federal bir devlet çatısı altında birleşmezse, Kıbrıslı Türklerin geleceği ışıksızdır.
O zaman odağımız “barış” olmalıdır.
Çözüm için de diyalog iklimine dönmek şarttır.

***

Hedef, Kıbrıs’ı ortak yurt yapmaksa eğer...
Dünyaya yürümekse...
Yaşamaksa birlikte, özgür, onurlu...
Bu gerilim barışa hizmet etmiyor.

Çünkü iş köprüleri atmaya gidiyor.
Barışa yürümek için o köprülerden - başımız dik- yürümek şarttır.
Seçimden sonrası da var.
Bunu da unutmamak gerekiyor.

 

 

Bu yazı toplam 3769 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar