Havadan sudan
Futbol dışındaki branşların sıkıntıları ‘maddi’ olmakla birlikte durağanlıktır.
Gelişemeyen, değişemeyen ve ivme kaybeden başta voleybol, basketbol, hentbol, atletizm gibi temel branşlarımız oluştu.
Hal böyleyken sporun sosyal yönlerini yaşamak imkansız.
***
Voleybol yıllardan beri 4 takımla oynanıyor.
Aynı sporcular, ayrı takımlarda spor yapmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz gün bir sohbette, bir voleybolcu arkadaşım “Maç sırasında hangi sporcunun ne saat ne yapacağını biliyorum artık” dedi.
Ha voleybolu yönetenlere bakarsanız her şey yolunda.
Bankada para da var, büyük miktarda.
Tamamdır.
Ama ortada elit sporcu yok, takım yok.
***
Basketbolun sıkıntıları voleybolunki ile aynı.
Takım sayısındaki azalma ile birlikte, sporcu kalitesindeki düşüş.
Ve salonlara kalitenin yansımaması…
***
Hentbol kurulduğu günden itibaren, voleybol ve basketboldan daha çok heyecan verici bir branş oldu.
Seyirciyi salona daha fazla çekti, heyecanlı maçlar izletti.
Hatta Türkiye Süper Ligi’nde mücadele etti.
Ama kaotik yapısı hiç bitmedi.
Ve bu da sporun yönetim erkindeki çıkmazlarla birleşince hentbolda durağanlık yaşanmaya başlandı.
***
Atletizm için çok fazla söylenecek bir şey kalmadı.
Bana göre, sporun temeli olan bu branşın kurtulması ve ivme kazanması için “olağansütü kurtuluş planı” hazırlanmalı.
Diğer spor branşlarına oranla en mükemmel tesislere sahip olan atletizm, kendisine yapılan milyarlık yatırımların karşılığını veremediği gibi yayılma sorunu da yaşıyor.
***
Temel branşların sıkıntılarını “havadan sudan” sohbetlerle çözmeye çalışan zihniyeti bir kenara koymazsak, işimiz zor.
Bu branşların vizyonunu genişletmezsek, boşu boşuna yatırım yapmış olacağız, salonlara ve pistlere…
Ve kalite karşılık bekleyeceğiz.