(Tiyatro Sanatçısı)

Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… İnsansı
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Gezgin olurdum. Hala bu dürtü beni zaman zaman girdabına alıyor ve şu anki mesleğimle bunu birleştirmek üzerine çareler arıyorum.
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Son aylarda gündemimi en fazla meşgul eden ve bundan çok büyük keyif aldığım şey, Access Consciousness. Yaşamlarımızı içinde bulunduğumuz sistemden soyutlamayı ve bu realiteden kendimizi kurtarmamızı sağlayan yirmi kusur senelik bir öğreti. Tabii seçersek :)
Kayıtsız kalamadığım şeyler… Sınıf ayrımı. Ülkemizde sınıfsal ayrılıkların uçurumunun giderek aralanması. Yoksulluğu ya yok saymak ya normalize etmek.
Ayrıca her türlü insan hakları ihlallerine kayıtsız kalamıyorum.  Özellikle gündemimizde olan Vicdani Retçilere vicdanım kayıtsız kalamıyor.Halil'in ve Haluk'un yanındayım.

En büyük pişmanlığım… Şöyle düşününce, en büyük pişmanlığım diye bir  tanımım yok. Her şeyi bir bütüne hizmet edecek şekilde yaşadığımızı düşünüyorum.

En büyük sevincim… Xanax'ın (köpeğim)varlığı ve onun da benim hayatımda olmayı seçmesi.

Hayatımın dönüm noktası… Liseden sonra başladığım ilk üniversiteyi bırakıp, tek gidiş bir biletle Avusturalya'ya gitmek ve orda bir sene 'work & travel' yapmak. Hayatın kendisi ile kendin olma yolunda yürüyorsun. Harika bir deneyimdi.
Beni en çok etkileyen yazar… Gabriel García Márquez  (değişken olmakla birlikte şu günlerde böyle)

Başucumdaki kitap… Alice in Wonderland

En keyif aldığım müzik… Ruh halime göre çok çok değişken olmakla birlikte, mantralar ve meditatif müzikler ayrıca klasik müzik diye genelleyebilirim.

En son izlediğim film… "İnterstellar" defalarca kez izleyebilirim. Ve diziyi de paylaşayım öyleyse "La Casa De Papel" heyecan içinde devamını bekliyorum.

Kendim için son aldığım şey… Kukla

Dolabımdaki en gereksiz şey… Dolap değil de valiz diyelim.  Göçebe bir hal içindeyim.  Kendime ait valizimde çok az eşyam var.  Gereksiz olan bir şey yok diyebilirim.
Tiyatro kostümlerim için aynı şeyi söyleyemem. En saçma sapan tatlıkta şeyler bile bir gün sahnede ihtiyacın olabilir diye tutuyorsun.  O yüzden tiyatro için ayırdığım tüm valizlerin hepsi en gereksiz ama çok gerekli.

Benim için alınabilecek en güzel hediye… Spontan bir zaman diliminde, spontan bir ülkeye "Uçak Bileti" yahut Kukla. İkisi ile de gezintilere çıkarsın.

Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Kendimi zihnim ile biçimlendirmeyi bırakalı çok uzun zaman oldu. Bedenimin dilediği gibi yaşıyorum, zihnimin değil. Bir şeyi değiştirme isteği zihine ait. Ben akıntıdayım. Akıntıda değişip dönüşecekse bu zaten oluyor. Bunlar bence planlı şeyler değil.

Kendimde beğendiğim özellik… Akıntıda olma halim ve kolaylıkla alıp kabul etmek. Değişime dönüşüme çok açık olmak.

Olmasa da olur… Olmasa da olur dediğim an yine zihinden işliyorum demektir. Bedenim bir şeyin olmamasını istiyorsa diyelim ona. O anı hissettiğim zaman zaten o şey her neyse artık olmaz. Bedenime ağır gelen bir şeyleri yapmam.

Olmazsa olmaz… Sevgi

En iyi yaptığım yemek… Felafel ve Mercimek Çorbası ♡

Hayalimdeki dünya… Sınırsız bir dünya hayalim var. Doğa ve insan ilişkisinin yeniden kopmamak üzere kurulduğu, doğa ile bir bütün ve sınırsız bir dünya.

Aşk benim için… Ağaç. Ve kendimde yeni yeni tanımaya başladığım aşk köklenmekmiş.

Onunla çok tanışmayı isterdim… Marina Abramović

Görmek istediğim yer… Bu istek sürekli değişiyor. Görmek istediğimi dillendirdiğim zaman orası neresi ise çok geçmeden orayı görüyorum çünkü. En yakın zamanda bununda değişmesi için neler mümkün diyorum.  MOULIN ROUGE

Mutlaka yapmak istediğim… Genco Erkal ile aynı sahnede oynamak.

Son olarak söylemek istediklerim… Her şey göründüğünün tersidir, hiçbir şey göründüğünün tersi değildir. Bu söylediklerimin hepsi siz bu son cümleyi okurken değişmiştir.