Hayat bayram olsa
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa, hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
Şenay Yüzbaşıoğlu
Uykusuz geçen gecenin tek öznesi sabah giyeceğimiz kırmızı rugan ayakkabılar olsa,
Sevinçle karşılasak gelen günü, umutla dolsa yüreğimiz,
En güzel giysilerimizi giysek,
Özen göstersek kendimize, saygı duysak bedenimize, gururlansak,
Sevdiğimiz insanlarla birlikte güzel bir kahvaltı ile başlasak güne,
Kahvenin altını sevgiyle yapılmış tatlılar izlese,
Hiç durmadan anlatsak, paylaşsak içimizdekileri, ortak olsak başka hikayelere,
Küs olduğumuz herkesle barışsak tek tek, küsmesek bir daha, kırmasak, kırılmasak,
Dursa bombalar, şeker yiyebilse artık tüm çocuklar,
Dostlar ardı ardına ziyarete gelse, ağız dolusu kahkalar çınlasa her yerde,
Yıpranmış ilişkilerimizi gözden geçirsek, fırçalasak, parlatsak,
Kıbrıs sorunu çözülmese artık sofralarda,
Hep barışa kalkan kadehlerimiz, erse sonunda muradına,
Tabağımızın yarısını, hiç çaktırmadan büyüklere, paylaşsak masanın altında hazırolda bekleyen dostlarla,
Tanıdık, tanımadık, herkes birbirine ‘mutluluk, esenlik’ dilese, minik hediyeler verse,
Sonunda sahip olabileceğimiz bisikletin üzerindeki özgürlük duygusunun hayaliyle parlasa gözlerimiz, durmaksızın sayarken bayramlıklarımızı,
Uzaktaki dostları hatırlasak, özlem duysak, arasak,
Farklı bir şeyler yapsak hayatımızda,
Başka bir ülke görüp, yeni bir sevdaya yelken açsak,
Elimizdekilere şükredip, daha az şanslılara yardım eli uzatsak,
Heyecanlı çığlıklar atsak uçacıklarda, çarpışan arabalarda coşsak,
Gözyaşları mutluluktan süzülse sadece, yanaklarımızdan,
Pamuk şekerini elimize yüzümüze bulaştırarak yesek,
Bileğimizdeki uçan balonu kaybetmemek için çocuk üstü bir çaba harcasak,
Biz çocuk olsak, dünya temiz kalsa,
Hayat her gün bayram olsa...
27 Temmuz 2014
Çatalköy