Hayat kalitemiz yerlerde
“Bizim kimseye tek kuruş borcumuz yoktur ama bu devletin bize borcu vardır.”
Öylesine samimi, içten, masum anlattı ki, “300 kişilik belediyenin” başkanı Hasan Barbaros.
Yıllarca asker kontrolünde girildi köye, hayatla bağlantısı kesildi adeta, ne yol yapıldı, ne hizmet götürüldü. Suçlu muamelesi yapıldı, gidene, gelene… Hepsine kaçakçı gözüyle bakıldı…
Beş bin nüfus vardı, üç yüz kaldı.
“1950’li yıllarda İngiliz müstemleke döneminde encümen olmuştur Lurucina” diyor Başkan…
Tarih dersi veriyor.
“1959’da yol, su, elektrik geldi.”
“2 ilkokulu, 1 ortaokulu, 1 sanat okulu vardı…”
“70’li yıllarda anaokulu vardı.”
“3 sineması, bir çocuk, bir büyük parkı vardı…”
“1972’de tam teşekküllü hastanesi hizmete başladı.”
“1974’te lise yapımı tasarlanırken…”
***
Kıbrıs’ın kuzeyi ileriye gitmedi!
Dünyanın çok gerisinde bırakıldık.
Uçurum her gün büyüyor, medeniyet ve çağdaşlıkla aramızda…
Öyle birkaç ana yol, otel, okul, yeni tesis yapıldı diye büyük gelişim olduğu yalanıyla insanımızı avutmaya, uyutmaya, aldatmaya çalışıyorlar.
Tepeden tırnağa vasata teslimiz.
Yaptığımızdan katbekat fazlasını yıktık!
74 savaşının ardından haksız ve hukuksuz bulduklarımızın değerini de bilemedik.
Hem altyapı, hem de sistem ve organizasyon anlamında tamamıyla geri kalmış bir yerdeyiz.
Köhnemiş, yozlaşmış, döküntü haldeyiz!
***
Yeni hastane yaptık ama ilaç yok, bakıcı yok, hemşire yok, bir tanıdığınız yoksa eğer yüzünüze bakan yok ne yazık..
Eğitim dökülüyor.
Yeni yapılan okullar yıkıldı, 74 evveli okul binaları olmasaydı çocukların çoğu açıkta kalacaktı.
Ulaştırma Bakanı canlı yayında rezil oluyor, internet kopuyor, telefon takılıyor, bu çağda…
Sanayi bölgeleri içler acısı, metal çöplüğü…
Yollar, dağlar, kıyılar…
Hepsini çürüttük, kokuttuk, yağmaladık.
***
Dünyanın çok gerisindeyiz siyasette, ekonomide, altyapıda, hizmette, iletişimde, teknolojide, zihniyette…
Çok!
Bu geri kalmışlığın sebebi inatla ve ısrarla ilkel fetihçi mantıkla hareket etmemizdir.
Mülkiyete yamandık, bayrağa sarıldık, hem yurt yitirdik hem dünya!
***
Yıkıntıdır yaşadığımız yer…
Hayat kalitemiz yerlerde…