Düzen bozulur. 
Düzensizliğin içinden yeni bir düzen doğar…
Döngüsü gereği  istikrarın sürekli olması mümkün değildir.
İşte bu yüzden hayat,  bir okuldur. Okulun kendisidir.

Bu işin kısa yolu yok maalesef.
Tüm ülkeler zorluklar yaşar.
Olağandışı dönemler yaşanır.
Neticede bürokratik yapılar ve ortam bozulur.
Günün sonunda yeni düzenler kurulur…
Önemli olan ülkedeki toplumların zorluklar karşısında sergilediği tavır ve davranışlardır.
Özellikle ekonomik daralma gibi durum ve koşulların içinde,
Mali derinliğin sağlanamadığı,                         
Kimileri için "birilerinin düğmeye basmış" bulunduğu bir kriz durumunda...
 Eğer böyle bir durum içindeyseniz;
Teşhisin doğru yapılması kadar,
tedavinin gerekliliğine inanç da krizin aşılması için bir zorunluluktur.
Kısacası bu toplum kendi gerçekliği ile yüzleşmekten artık kaçınamaz...
Kaçınmak uzun yıllar "çözüm" gibi görünmüşse de,
gerçekler artık toplumu kaosa ve çözümsüzlük kıyılarına doğru sürükleyecektir...
Ekonomik daralma gibi değişim dönemleri,
"dirençlerin" ve mücadele gücünün ortaya çıkması için uygun dönemlerdir.
Açıkçası yaşanan sıkıntılara karşın ben bu ülke için kriz ortamının sunduğu  ilerleme ve olgunlaşma imkanını çok değerli buluyorum.
Neticede bir ülke  zorlukları aşarken bilgi ve deneyim edinir.
Hangi yöntemlerin nerede, nasıl işe yarayacağı saptanır.
Sorunlu gündemlerle karşı karşıya kalan ve kriz yöneterek olgunlaşan bir hükümet,
Toplumsal pratik içinde,
Dönemin sorunlarının çözümüne "olması gereken" normları üretebilir.
Terkedilmesi gereken alışkanlıklar, terkedilir.
"Kader" sayılabilecek gelişmeler büyük ölçüde sınırlanır...
 Bir sonraki kriz durumunu, topluma "ayakbağı" oluşumuna izin vermeden atlatır.

Fakat yanlışlardan arınmayı,
gerçekleri karşılarına almış "istismar şampiyonu" çevrelerle tartışmamak gerekir!
Elbette vazife edinilmesi gereken zemin, devrimci zemindir.
"Devrimci olmayan" bir zemin üzerinde "mücadele" ve "örgütlenme" olamaz!
Olamaz ama; "Yasa ve Tüzük Devrimciliğini" hakim kılmak da,
tek başına bir çözüm sunamaz...

Demem şu ki:
Birileri mutfağa yeni bir mikrodalga fırın getiriyor diye, mutfak mutfaklıktan çıkmaz.
Aksine mutfağa önemli kolaylıklar getirir.
Pratik yardımı olur...
Ancak mutfağın özünde değişmesi için,
hem menünün değişmesi,
hem de menüyü kullanacak olanların bu yeni menüyü tercih eder duruma gelmesi asıl gerekli olandır.

…