Geçtiğimiz günlerde hastanede yoğun çalışan bir hekim arkadaşımız sosyal medyadan isyan etti. Aslında yıllardır kah hekimlerden, kah hastalardan yükselen bir SOS çığlığını yeniledi. ‘’Alnı şanlı kurumlarımız eğlence için sanatçı getirip on binlerce lira harcayacaklarına bu paraları bir yerde toplayalım ve hastane yapalım’’ dedi. Ne de güzel söyledi.

Yüksek Mahkeme başkanı ‘’ Bu yıl tören yapmayacağız. Törene harcayacağımız parayla bilgisayarlarımızı yenileyeceğiz’’ dedi. Harika bir karar. Ayakta alkışlıyorum. 

Şu anda toplumun en büyük ihtiyacı Lefkoşa’ya yeni hastane binaları…
Donanımlı hekimlerimiz, hemşirelerimiz, sağlık personelimiz ve en üst düzey cihazlarımız var. Ama hastalarımızı yatıracak yatağımız, servisimiz yok…
Bir de ilginçtir ama hasta taşıyıcılarımız…
Hasta taşıyıcılarına bir şey demeyeceğim ama bu toplum el ele verip gerçekten de kendi göbek bağını kesebilir…
İhtiyacı olan hastaneyi yapabilir.

Çok iyi çalışan bir Kardiyoloji ekibi ve Kalp Damar Cerrahi ekibi var. İnanıyorum ki yeni alınan anjiO cihazı ile hem tedavi kaliteleri hem de hasta sayıları artmıştır ama gelin görün ki; anjio sonrası çoğu zaman hastalarımızı bekletecek yatak bulamıyoruz.
İşte böyle bir ihtiyaçtan yola çıkarak, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kampüsü geçtiğimiz hükümet döneminde mercek altına alınmış ve aslında kampüs içinde birçok atıl alan tespit edilmişti.
Yeni bir Kalp Merkezi binası bu bölümün hastalarını ve çalışanlarını çok rahatlatacaktı.
Ana hastane binasından Kardiyoloji Servisinin ve Kalp Damar Cerrahi Servisinin ayrılmasıyla ana bina da rahatlayacaktı.
Hastane kampüsü içinde Kalp Merkezinin yapılacağı yer tespit edildi, bir buçuk ay gibi kısa bir sürede 9600 m2’lik beş katlı mimari proje çizildi.
Zemin etütleri yapıldı.
Projeye hekimler ve başhekimlik çok büyük katkı sağladı. Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kalkındırma Derneği bu projeye katkı sağlamak için 20.000 adet bilet bastı ve piyasaya sürdü. 
Hekimler, bileti alan yurttaşlar hep birlikte heyecan duydu.
Bu heyecan el ele kendi yağımızla bir şeyler kavurmanın, kendi irademizle ihtiyaçlarımıza sahip çıkmanın heyecanıydı. 

Şimdi siz diyorsunuz ki; piyango bileti ile hastane mi yapacaktınız? Elbette ki piyango bileti ile hastane yapmayacaktık. 
Ama birşeylerin ucunu tutuşturacaktık.
En başta da toplumsal dayanışmanın…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 7 milyar Türk Liralık bir bütçesi var. Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi ise 400 milyonun üzerinde…
Mimarı projesi bitirilen Kalp Merkezinin 70 milyon Türk Liralık bir maliyeti var.
Hükümet her yıl kuraklık için çiftçiye 160 milyon Türk Lirası veriyor.
Başbakanlık bu yıl 8,5 milyon Türk Lirasını Futbol Federasyonuna katkı yaptı.
Sağlık Bakanlığı her yıl hasta sevklerine 90 milyon Türk Lirası veriyor.

O zaman hep birlikte düşünelim.  Yukarıdaki rakamlara bakınca bu proje size hala imkansız gibi geliyor mu?
Eğer ki sağlık her şeyin üzerinde ise ve hepimize gerekliyse yapmak zorunda olduğumuz çok açık değil mi? Gelin bir yıl Kalp Hastanesi Projesini önceliklerimiz arasına alalım ve projesi hazır olan bu binanın temellerini atalım. 
İnanıyorum ki; arkası çorap söküğü gibi gelecek. Birçok kurum belki de yılbaşı balolarını, açılışları ve daha birçok kutlamalarını iptal edip bu projeye bağış yapacak.

Haydi Sağlık Bakanlığı irade koymadan sağlıkta hiçbir sorunu çözemezsiniz. İnanın ki; iktidarınız boyunca sağlıkta başka tek bir proje yapmasanız bile sadece bu projenin temellerini atmakla adınızı tarihe yazdırırsınız.