1. YAZARLAR

  2. Ayşemden Akın

  3. HAYSİYET MESELESİ
Ayşemden Akın

Ayşemden Akın

HAYSİYET MESELESİ

A+A-

Değer, saygınlık, itibar...

Hepsini birden kaybettiğimiz bir dönemden geçiyoruz.

Değerimiz... Yok çünkü bağımlıyız. Muhtacız, çünkü öyle tanımlanıyoruz. Çünkü hala anne sütü emen bebeleriz biz... Büyümeyi bilemedik. Oysa anne sütünün en faydalı dönemi doğumdan sonraki birkaç gün... ‘Ağız sütü’ dedikleri o sarı sıvı...

Biz elli yıldır yapıştık işte bu memeye. Dişlerimiz çıktı, döküldü... Kangren oldu o meme ama anne hala mutlu, çünkü hiçbir ‘anne’ yavrusunun ona ihtiyacı kalmamasını kabullenmek istemiyor. Otu püsürü kaynatıp süt yapmaya çalışıyor. Zehir içiyor, içiriyor ama yine de o ‘sütten’ vazgeçmiyor. Bir tek insan denen türde vardır herhalde bu ‘hain’ duygu. Dayıyor memeyi dibine kadar. Dişleri çıkıyor çocuğun ama acıyan memesine bile ses çıkarmıyor ‘anne’; yeter ki çocuğum benden kopmasın ve ben de kendimi bir şey sanayım...

Saygınlığımız... Kalmadı çünkü milyonların önünde başbakanımızın maaşının sorgulandığı günlerden geçtik. 7,5-8 İrsen... Aradan bir seçim geçti ve neredeyse beş yıl ama hiçbir şey değişmedi çünkü ‘yan sanayiler’ yine bir şekilde göreve geldi, getirildi. Geldikleri gelenek belli. Ver, sat, kurtul... Ağababalarından öğrendikleri bu. Koltukları korumak ancak böyle mümkün. ‘KKTC Forever’ dedikleri devlet tamamen bundan ibaret.

İtibar... Hayatta kalmak için verilen o günlerdeki mücadelede vardı ama artık o da kalmadı. İnanmış bir avuç insanız artık bu coğrafyada. Mafyası bile ithal bir alt yönetim yaratıldı. “Burada ne varsa orada da olacak” diyen ‘Yeni Türkiye’ bunu da yaptı. Daha fazla Müslüman, daha fazla Türk bir Kıbrıs için kollar sıvandı. 10 bin yeni vatandaş da cabası... Halı altımızdan çoktan kaydı. Çünkü yaratılan statüko konfor sağladı. Ve günün sonunda kimsenin bu devlete inancı kalmadı. Yeni model arayışları da bu yüzden... Artık deniz gerçekten de bitti. UBP’ye uzun yıllar hizmet etmiş köylüm bile, ‘ne olacak bu halimiz, bizi kim kurtaracak’ demeye başladı. Anlayacağınız halimiz darmaduman. 

UBP ve DP bu ülkenin gelmişini geçmişini sattı, gözünü kırpmadan da satmaya devam edecek. Türkiyeli iş adamları burada devletten aldığı ihalelerle ilgili, ‘karşımdakiler de akıllı olsunlar, ben ne yapayım tabii ki cebimi düşüneceğim’ diye koltuk kabartmakta, devlete davalar açmakta... Ama bu aşağılanış bile onların umurunda değil. Kıbrıslıtürkleri aptal gören sadece Türkiye devleti değil, işadamları ve mafyası da birlikte...

Şimdi ise yeni etnik kökenciler ve ‘temiz’ denen tek adamcıklar ortaya çıktı, çıkarıldı. Bu düzeni biz değiştireceğiz diyorlar. Öylesine iddialı... Düzenin evladı değillermiş gibi. Bu düzene karşı baş kaldırıp bedel ödemişler gibi...

Buraya kadar okuduklarınız size bilmediğiniz bir şey söylemiyor değil mi?

Bu coğrafyada bilmediğimiz tek bir şey kaldı. O da Sol’un iktidarı. Kurtulmak yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyenlerin tarafı... Hala kurtarılacak bir Kıbrıslı onuru olduğunu düşünenlerden başka bir umudumuz kalmadı.

Memleket elden gidiyor ama hala son sözü onurlu bu halkın söyleyeceğine olan inancım bitmiyor. Kısacası bu seçim artık bir haysiyet meselesi.

 

 

Bu yazı toplam 2505 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar