Hayvancılık sektörü…
Üreten insanlar…
Bir yandan hayvan yetiştiriyorlar, bir yandan özellikle tahıl alanlarını ekiyorlar; yem hazırlamak zorundadırlar…
Hazırlayabildikleri kadar!

-*-*-

Hayvan üreticisi şu anda sokakta…
En azından bu satırları yazdığım dün öğleden sonraya kadar sokaktaydılar…
Açlığı, ölümü göze aldılar…
Eylemleri on gündür devam ediyor…

-*-*-

Yakın bir dönemde, ciddi et sıkıntısı ve süt sıkıntısı başlayacak…
Çünkü üreticiler, bir ay süreyle canlı hayvan satmayacak; süt vermeyecek…

-*-*-

Ve siz, bu üreticileri hedef alıyorsunuz…
Aşağılamaya çalışıyorsunuz…
Hatta aşağılıyorsunuz…
Soğuk savaş döneminden kalma propaganda yöntemlerinizle, “yok canım kalabalık değiller, üç beş kişidirler” demeye çalışıyorsunuz!

-*-*-

Hedefiniz?
Hayvancıyı bitirmek!
Bitsin, hayvancılık yapmasın, hepsi batsın, iflas etsin; çocukları da bu işi sürdüremesin, göç etsin!

-*-*-

Türkiye’den getiririz!
Elektriğimizi suyumuzu bağladık, verdik; her şeyi veririz!
Devrederiz!
Gideriz!

-*-*-

Bunu neden yapıyorsunuz?
Neden kendi üreticinizi bitirmeye çalışıyorsunuz?

-*-*-

Herkes bunu neden yaptığınızı biliyor canım!
Herkesi, size muhtaç hale getirmeye çalışıyorsunuz!
“Siz”?
Siz derken?
Evet siz!
Yönetenler her kimse!
Türkiye’yse Türkiye!
Hükümetse hükümet!

-*-*-

Hayvancıyı bitireceğiz, narenciyeci bitecek, ürününü çok kolay alabilecekken “soğuk hava deposu” uydurması ortaya atacağız!
Onlar için uğraşırmış gibi yapacağız!

-*-*-

Neden?
Evet, size muhtaç hale gelsinler diye!
Aç kalsınlar diye!
Tükensinler diye!

-*-*-

EOKA B yapamadı, siz EOKA C’siniz dediğimizde de hemen kızıyorsunuz!
EOKA C gerçekten olsaydı, sizin kadar kötü olmazdı!

-*-*-

Kendi üreticisinin, kendi hayvancısının yanında duramayan ve nereden olduğu bile belli olmayan et ithalatına izin vermek için çırpınanlar; olsa olsa işgalin işbirlikçisi olur!
Yazık!

Avustralya KKTC’yi 
ha tanıdı ha tanıyacak!

Efendim, Ersin Tatar’ın Avustralya temasları devam ediyor…
UBP yayın organında dün, “Avustralya ile bağların güçlenmesi masada” başlığı kullanıldı!

-*-*-

Bu başlığı okuyan sanır ki; Devletten devlete çok bağlarımız var ama bu bağlar zayıftır ve güçlendirilecek!

-*-*-

Sadece bu başlık bile; Tatar’ın Avustralya ziyaretinin, oradaki bir grup Kıbrıslı Türk’le muhabbet etmek ve kesinlikle “gezmek” maksatlı olduğunu açıkça beyan etmektedir!
Tamamen masraf!

-*-*-

Gambiya’da timsah kuyruğu kadar ses getirmese de, bir temel atma merasiminde yaşanan zavallılık, zaten bu ziyaretin seviyesini gayet net ortaya koymuştur…

-*-*-

Tatar sembolik de olsa, temel atmak için eline küreği aldığı anda, “give him a safety hat, yapacaksak properly yapmak lazım” diye seslenmek; ne tür bir diplomatik kazanımdır; KKTC – Avustralya seviyesini nasıl yükseltir, ben anlamadım!
Siz anladıysanız “O’na” da anlatın!

-*-*-

Give him a safety hat!
O’na bir güvenlik şapkası (kask) verin!
O’na!
Him!

-*-*-

Eşit egemen devletin cumhurbaşkanı, “him”!
Tamamdır tamam!
Geliştiriyoruz ilişkileri!
Avustralya da tanıyacak bizi!
Azerbaycan’dan sonra!

Erdoğan ve Yılmaz KKTC’yi ele alacak!

Türkiye’de Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, KKTC’de yaşananlardan pek mutlu olmadıkları iddia ediliyor…
Nasıl mı?

-*-*-

Fuat Oktay döneminde kurulan sistem çökmüş durumda…
Oktay’ın yerine geçen Yılmaz, daha önce burada görevlendirilen iki ya da üç dilbandiyi geri çekti…

-*-*-

Yeniden yapılanma mı olacak yoksa tüm yetki Büyükelçi ve çevresine mi bırakılacak tam çözemedik…

-*-*-

Ama “konuyu bir fıkra ile açıklayacak olursak”; aynen şöyledir:

-*-*-

Fıkra bu ya; Tanrı, Erdoğan ve Yılmaz’ı huzuruna çağırmış ve ortaya bir soru atmış:
“… Ersin, Ünal, Fikri ve Erhan denize düştü; hangisini kurtarırsınız?”

-*-*-

Erdoğan, Yılmaz’a bakmış; “Cevdet bey, bunların patronu sensin, hangisini kurtaralım?” diye sormuş:
Cevdet Yılmaz yanıtlamış: “… Kısa sürede edindiğim tecrübeye göre, balıkları kurtaralım efendim” demiş! 

Büyüksün Hakim Ziyech… Galatasaray’ın Faslı futbolcusu Hakim Ziyech, Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nde 24’üncü şampiyonluk coşkusu sırasında sahaya Filistin bayrağı ile çıktı… Nereye giderse gitsin, yeri kalbimdedir… Helal olsun…