1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Hazin bir cenaze töreninden notlar… 1
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Hazin bir cenaze töreninden notlar… 1

A+A-

Terazili altı “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün cenaze törenine gidiyoruz Mağusa’ya… Çok değerli arkadaşımız, “kayıp” yakını Leyla Kıralp, “kayıp” edilmiş ve Yerasa’da bir toplu mezarda bulunmuş Terazili eşi Ahmet Mustafa’yı bugün  toprağa verecek…

Leyla günlerdir bu cenazenin sancısını çekiyor, formalitelerle uğraşıyor, bürokrasi ve yaşanan kavgalar başına sızılar saplanmasına neden oluyor… Leyla Kıralp, Ahmet Mustafa’yla evlendiğinde gencecik bir kızdı, kendi gelinliğini kendisi dikmişti, evlendikten çok kısa süre sonra eşinin EOKA-B’ciler tarafından evinden alınıp götürüleceğini ve bir daha asla onu göremeyeceğini hayal bile etmemişti… Bu genç kadına “Onu sorgulayıp geri getireceğiz” diyerek kocasını bir polis landroveriyle alıp gitmişlerdi – Terazi yani Zigi’den yalnızca Ahmet Mustafa’yı değil, toplam 14 Kıbrıslıtürk’ü alıp gitmişlerdi…

Bu Kıbrıslıtürkler Dohni’ye götürülmüş, Dohni’den toplanan diğer Kıbrıslıtürkler’le birlikte iki otobüse bindirilmişler, sonra da “kayıp” edilmişlerdi…

İlk otobüs Leymosun yakınlarındaki Palodya askeri kampına götürülerek burada otobüsteki Kıbrıslıtürkler aşağı indirilmiş, soğukkanlılıkla kurşuna dizilmişti… Aralarından bir tek Suat Kafadar hayatta kalmış, saklanarak, kaçarak Muttayaga’ya ulaşmış ve yaşanan katliamı yetkililere bildirmişti. Bunun üzerine Kıbrıslıtürk yetkililer, Birleşmiş Milletler’e bilgi vermişler ve BM askerleri Palodya Kıbrıslırum askeri kampına gönderilmişti.

Palodya askeri kampındaki Kıbrıslırum yetkililer, BM askerlerine “Şimdi askeri manevralarımız var, akşam oluyor, yarın sabah gelin da araştıralım” demişler, BM’yi yollattıktan sonra Palodya’daki toplu mezarı açarak Kıbrıslıtürkler’in naaşlarını buradan çıkarmışlar ve bir kamyona yükleyerek Leymosun’un Yerasa bölgesindeki bir maden ocağına götürüp onları gömmüşlerdi… Böylece BM araştırma yapsa da Palodya askeri kampında hiçbir ize rastlayamayacaktı…

Yerasa maden ocağı bir süre sonra genişletilmeye başlandığında, buraya gömülmüş olan Kıbrıslıtürk “kayıplar”, yerlerinden tekrar çıkarılıp daha aşığlarda bir noktaya gömülmüşler, üstünden şiro da geçirilerek toprak düzleştirilmeye çalışılmıştı…

Kayıplar Komitesi’nin 2007 ve 2008  yıllarında 18 ay boyunca yürüttüğü kazılarda bu ilk otobüste bulunan “kayıp” Kıbrıslıtürkler’den geride kalanlar Yerasa’da üçüncü kez gömülmüş oldukları yerde bulunuyor… Burada oldukça zorlu kazılar yürütülüyor, koca bir dağ elden geçiriliyor neredeyse – o günlerde bu kazı yerini ziyaret etmiştim – arkeolog arkadaşımız Demet Karşılı da Yerasa kazısında yer alan arkeologlardandı, kazı ekibinin takım lideriydi… 18 ay boyunca kazı ekibi Leymosun’da kalmış, kazıya konsantre olmuştu… Birinci otobüste 45 “kayıp” Kıbrıslıtürk bulunmaktaydı, tümünden geride kalanlar Yerasa’daki kazılarda bulunmuştu… İkinci otobüs ise Pareklişa bölgesinde bir maden ocağına gömülmüştü. İkinci otobüste 38 “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün bulunduğu tahmin ediliyor. Pareklişa’da geçtiğimiz aylarda yapılan kazılarda bu “kayıplar”dan 25 Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlar bulundu ve kazı devam ediyor.   Birinci otobüste altı Terazili “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün de bulunduğu DNA testleri sonucu anlaşılıyor… Leyla’nın “kayıp” eşi Ahmet Mustafa da, Yerasa’da bulunanlar arasında… Terazili “kayıplar”dan geride kalanlar Mağusa’da Canbulat Şehitliği’ne defnediliyor… Dohnili “kayıplar”dan geride kalanlar ise Taşkent’te (Vuno) yaptırılan şehitliğe defnedilecek…
Bugün cenaze töreninde Demet Karşılı arkadaşımız da var… Gözyaşları içinde cenaze törenini izliyor…

Cenaze törenine büyük bir kalabalık katılıyor – Terazili “kayıp” ailelerinin yanı sıra, başka “kayıp” Kıbrıslıtürkler’in yakınları da burada… Onlarla hemen hemen her “kayıp” cenazesinde karşılaşıyorum – bazılarının “kayıpları”nı bulmayı başardık ama bazıları 40 yıldır, 50 yıldır hala haber bekliyor…

 

Devam edecek

Bu yazı toplam 2718 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar