1. YAZARLAR

  2. Tamer Öncül

  3. HAZİRAN’IN SUÇU YOK
Tamer Öncül

Tamer Öncül

HAZİRAN’IN SUÇU YOK

A+A-

Her geçen yılın ardından, “ne çabuk geçti” diye hayıflanırız ya; bu yıl öyle olmadı…

Günler uzadıkça ağırlaştı; içimizde büyüyen eksiklik büyüdükçe uzadı saatler…

Yaptığımız her etkinlikte, oturduğumuz her masada yitirdiğimiz dostların anıları yaktı içimizi…

Fikret hoca için yaptığımız 3 günlük festival’de şiirin Fİ’lerini aradı gözlerimiz; her kameranın arkasında Hakan’ı…

Haziran tüm dengesizliğiyle yüklendi bu yıl üstümüze… (Z)amansız sıcağı ve öfkeli yağmurlarıyla. Dillendirmekten kaçsak da biliyoruz ki suç ne HAZİRAN’da ne de mevsimlerde… Dengesizliği yaratan da; Dünyayı cehenneme çeviren de biz, İNSANOĞLU…

Dün mezarının başında Hakan’ı anar; bir hafta sonra, sonsuza uçuşunun ikinci yılı dolacak olan Filiz’i yadederken de öyleydi hava…

Geçen yıl bir karar almıştık; yitirdiğimiz sanatçı dostlarımız için ölüm yıldönümlerinde bir şey yapmayacaktık. Gerekçemiz de, “onların ölümsüzlüğüne gölge düşürmemekti.”

Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin ilk başkanı Haşmet M. Gürkan, Adnan Bozkırlı, Mapolar, Kaya Çanca ve Ziya Ormancıoğlu’nu (2014)  yitirdiğimiz Mart ayını seçmiştik onları anmak için. 21 Mart Dünya Şiir Günü etkinliklerinin bir bacağını da Kaya Çanca’nın Abohor’daki evinde yaptık. Yitirdiğimiz şairlerin şiirlerini okuyup; sanatçı dostlarımızı andık… Bu etkinliğin gelenekselleştirilmesi kararı aldık…

Yine de yüreğimiz el vermedi. Birinci yılında yalnız bırakamadık Hakan’ı… Anısına düzenlenen fotoğraf sergisi öncesi yanına gittik.

Ölümlerden değil de sanattan; yeni projelerden söz ettik; bir de azalmaktan…

Geçen yıl şöyle yazmıştım:

“Sen gittiğin yerde de sanat haberlerini kovalayacaksın; Fikret’le, Filiz’le buluşup; şiir konuşacaksınız…

Bizim gözümüzde, yitirdiklerimizin gülen fotoğrafları ve kurumuş gözyaşları olacak…

Erken, beklenmedik VEDA’lardan yıpranmış yüreklerimizde ağır bir sancı…

Hoşça kal Hakan.

Hoşça kal arkadaşım.

Hoşça kal köylüm…”

Hoşça kal” dememeliydim oysa…

Bizden hiç ayrılmadınız siz; şiirlerinizle; yaptığınız sanat programlarıyla yaşamın içinde akıp duruyor ürettikleriniz…

İyi ki yaşadınız; iyi ki ürettiniz…

1-033.jpg

NARLA KIŞ ARASINDA..
Cadde ve meydan olmayan bir yerde çırpınır durur herkes
sığınaklarda kendi açıkta…
Eşlik edecek bir güvercin bulsa bir pusu
hiç alışık olmadığı kuytuya yatsa…
Deli hiçtir bu sokağa fırlayan yalnız ruhun yanında.. Hiçtir bir
bir eşikleri geçen bilir..
Aşktan ilk söz ettiğinde daha çocukken
Ekşi nar sürerler ağzına sus biberleri..
Kabuğa bürünür kapanır odalara
İçinde yandıkça doğurur taneleri…
Nar okşamayı bilmeyenlere düşer içine yürümeyenlere
Çürüyüp gider asıldığı duvarda kışın yüzünden..
Kim kalsa üşür narla kış arasında
susar kim kalsa..

FİLİZ NALDÖVEN

2-025.jpg

Bu yazı toplam 2115 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar