HDP % 12’yi aşar mı?
Türkiye son dönemde en kritik genel seçim için Pazar günü sandık başına gidiyor. Türkiye’de seçim kampanyası başladığından bu yana bu konuyu yazmayı amaçladım. Nisan sonuna kadar bizim cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle fırsat olmadı.
Ardından Kıbrıs konusu gündemin ön sırasına çıktı. Arada bir haftayı da özel nedenlerle boş geçtim. Böylece bugüne geldim. Bugün de Newyork’ta çok önemli bir görüşme var. Ama seçimin son 2 günü olduğu için bu konuyu başka haftaya bırakıyorum.
Türkiye’de seçim neden kritik?
1- Halkların Demokrasi Partisi, HDP’nin ilk kez parti amblemi ile girdiği bu seçimde “12 Eylül faşizminin ürünü anti demokratik % 10’luk seçim barajını aşması” bakımından kritiktir.
2- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olmazsa olmaz dediği “Başkanlık Sistemi” nin yolunu açacak Anayasa değişikliğine yetecek sayıyı bulma konusunda kritiktir.
3- Sağduyulu AKP kurmayları Anayasa’yı değiştirecek sayıyı istemediği, ama tek başına iktidarı yakalamayı düşündüğü için kritiktir.
4- CHP’nin uzun yıllardan sonra laik Türkiye söylemi yerine, ekonomi ve demokrasi konularını öne çıkardığı, ama bunun ne oranda sandığa yansıyacağını merak ettiği bir seçim olduğu için kritiktir.
5- Uzun yıllardan sonra ilk defa koaliyon olacak mı, olmayacak mı tartışması yaşandığı için kritiktir.
6- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi adaymış gibi devlet olanaklarıyla ve tarafsızlığı bir kenara bırakarak seçim kampanyası yürüttüğü, ama sonucunu kendisinin de merak ettiği bir seçim olduğu için kritiktir.
Türkiye bir yol ayrımına geldi. Ya demokrasi yolunu genişleterek yürüyecek, ya da yeni ve nereye evrileceği belli olmayan bir diktatörlüğe kapı açacak.
Bunu önleyecek ve demokrasiyi geliştirecek temel güç bütün ülkelerde olduğu gibi SOL’dur. Bu seçim “Türkiye Sol Güçleri” Pazar günü bir imtihan verecek. Ya HDP’nin bu anti demokratik barajı aşması ve Meclis’te güçlü bir sol grupla temsil edilmesi için harekete geçecek, ya da bitmez tükenmez sol lafazanlık yapmaya devam ederek bu durumu seyredecek.
Benim inancım Türkiye sol güçleri bu sınavı başarıyla verecektir. Son anketler bunu açıkça gösteriyor.
2-3 Haziran 2015 tarihinde A&G Araştırma'nın 42 ilde, 2976 kişi ile yüz yüze görüşme yöntemiyle yaptığı son araştırmasında bulduğu bulgular şöyledir:
AK Parti yüzde 42
CHP yüzde 27
MHP yüzde 16
HDP yüzde 12
Diğerler yüzde 3
Bu araştırmanın hata payı, güven sınırları içerisinde (+-) yüzde 1,5'tur.
A&G Araştırma direktörü Adil Gür hala % 7 oranında sandığa gitmeyecek, boş oy atacak, fikri yok diyen kararsız seçmen olduğunu söyledi. Gür bu sonuçlara bakarak kesin koalisyon çıkar, ya da tek başına iktidar olur denemeyeceğini, yurt dışı oyların çok önemli olduğunu, bunun AKP’yi ve HDP’yi biraz yukarı çıkaracağını, MHP’yi biraz indireceğini, CHP’yi ise çok çok az aşağı çekeceğini iddia ediyor.
Ülkemizde de tanınan KONDA Nisan ayında yaptığı anketlerde % 42.9 görünen AKP’nin son ankette % 40.5’e gerilediği görülüyor. KONDA’nın son araştırmasına göre Nisan’da yüzde 26,2 seviyesinde olan CHP’nin oy oranı yüzde 28,7’e yükselmiş görünüyor.
Araştırmaya göre; HDP 11,5 oy oranı ile barajı geçerken, MHP yüzde 14.4 oy alıyor.
Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde KKTC’de de iddialı açıklamaları ile konuşulan Gezici Araştırma’nın direktörü Murat Gezici partilerin son oy oranlarını da açıkladı: “Son anketimize göre AKP’nin oy oranı 38-39 bandında. Cumhuriyet Halk Partisi 28 bandında, Milliyetçi Hareket Partisi 18-19 bandında. HDP ise 11 civarında görülüyor” dedi.
Murat Gezici CHP’nin ekonomik söylemlerinin CHP’ye puan kazandırdığını bunun CHP’yi % 30 bandının üzerine taşıyacağını addia etti.
Bu arada başka anketler de var.
Andy-Ar araştırmanın 21-24 Mayıs tarihlerinde 4 bin kişi ile yaptığı ankette AKP % 41.9, CHP % 25.8, MHP % 16, HDP % 10.7 olarak görülüyor.
SONAR 25 Mayıs’ta ilan ettiği ve 3000 kişi ile yaptığı ankette de AKP % 41.0, CHP % 26, MHP % 18.1, HDP de % 10.4 olarak görülüyor.
Benim gördüğüm bütün anketlerde HDP’nin oy oranı % 9.5 ile % 12.5 arasında değişiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP seçim kampanyasının ilk gününden bu yana bütün hesaplarını HDP’nin baraj altında kalmasına yönelik yapıyor.
Çünkü HDP % 12 civarında oy alırsa 70 ve üzerinde Milletvekili çıkaracak. Ama baraj altında kalırsa bu milletvekillerinin hemen hemen tümünü AKP alacak. Böylece tek başına iktidarı garantilediği gibi, Anayasa’yı değiştirerek başkanlık sisteminin yolunu açacak minimum 338 sayısına ulaşabilmeyi hedefliyor.
Bu durum belki AKP için iyi bir sonuçtur. Ama 4 milyondan fazla oy alarak Meclis dışında kalacak bir HDP Türkiye için bir ayıp olmaktan öte, yeni bir karmaşa ve hiç istenmeyen günlere geri dönme demek olabilir.
Türkiye çok kritik bir seçim için geri sayıma başladı. Oy kullanacak herkes sağduyusunu kullanarak sandığa gitmeli ve demokrasi, barış ve çözüm için gereğini yapmalıdır.
Türkiye’nin ve Tüm Türkiye halklarının buna şiddetle ihtiyacı vardır.