1. YAZARLAR

  2. Burhan Gürkan

  3. Hedefe doğru emin adımlarla
Burhan Gürkan

Burhan Gürkan

Hedefe doğru emin adımlarla

A+A-

Gollerin, penaltının, kırmızı kartın olduğu heyecanı yüksek bir karşılaşma ile hafta tamamlandı. Türk Ocağı son dört haftada yakaladığı çıkışı sürdürerek Lefke’yi 3-2 yendi, son beş maçta sıfır puandan 13 puana yükselerek an itibarı ile rahat bir nefes aldı.

İyi bir başlangıç yapan, nasıl bir oyun planı sergileyeceğini bilen taraftı Türk Ocağı. Buna karşılık Lefke, rakibinin ilk dakikadan itibaren oluşturduğu baskı ile bocaladı. Savunmada yapılan basit hatalar, sıkıntı yaşanacağının göstergesiydi.

Önce taç atışını seyretti Lefke savunması. Geriden gelen Deniz topla buluştu ve bakışlar arasında golü kaydetti. Sonra savunmanın hatasında Ertaç gibi bir isim bu ikramı geri çevirmedi. 25 dakikada Ocak işi bitirmiş gibi göründü. 43’te Lefke adına direkten dönen top gol olsa, belki iş daha farklı olurdu ama Lefke’de ilk yarı itibarı ile o hava yoktu. Bilinçsiz bir şekilde rakip üzerine gitmeleri Ocak’ın işine yaramaktan başka bir şeye yaramadı.

2-0 geriye düştüğünüz bir maçta bana göre devre arası oyuna müdahale etmeniz gerekir. Ancak Lefke bunu yapmadı. Kasım’ın Mustafa Avcı tarafından yakınen markaj altına alınışı, keza Smart’ın da James tarafından adam adama kontrol edişi ile Lefke bir nevi kilit altına alınmıştı. Savunmada geriyi süpürme görevi Coşkun’daydı. Coşkun o kadar boş bırakıldı ki, görevini tam anlamıyla yerine getirdi. Devre başında çift forvetli bir sisteme geçilmesi, Lefke’nin 60’ıncı dakika itibarı ile kurduğu baskıyı daha erken kurmasına yarayacaktı.

Bu anlamda oyun 54’te 3-0 olduktan sonra kenardan oyuna müdahalenin gelmesi geç bir hamleydi. Daha önce gerekli değişiklikler yapılmalı, risk alınmalıydı.

49’da Türk Ocağı’nın kazandığı penaltının net bir şekilde penaltı olmadığını söyleyebilirim. O topu Ertaç dışarı atsa da 54’te ilk golün kopyası bir gol kaydetti golcü oyuncu. Ve ne ilginçtir, taç atışından gelen topu Junior kafa ile aşırtırken Ertaç’ın altı pas üzerinden topuk ile aşırma bir gole imza atmasını Lefke savunmasının oturup tekrar tekrar izlemesi gerek. Çünkü bu tarz iki gol, bu seviyedeki savunma oyuncularının müsade etmemesi gereken gollerdi.

İşte bu savunma zaafları Lefke’nin maçta bileğini büken unsurlardı.

Skorun verdiği avantaj Türk Ocağı’nı rahatlattı. Ancak bu rahatlama rüya gibi başlayan maçı kabusa çevirebilirdi, ancak olmadı.

Burak’ın golünün ardından Lefke’de Yılmaz müdahalesi yerindeydi. Kurulan baskı ile ikinci gol de geldi, maça ortak olmak işten değildi. Chidi’ye yapılan müdahalenin sertliği, akabinde oluşan tartışmalarla gerilen ortamı kontrol atlına almakta zorlandı maçın hakemi Ali Özer. Cemal’ın kırmızı kartı doğruydu, onun oyundan atılmasına rağmen Lefke baskısını azaltmadı. Ancak 90 dakika sonunda gülen taraf Ocak oldu.

Türk Ocağı 5 maçta 13 puan alarak önemli bir iş başardı bugüne kadar. Ve hedeflerine emin adımlarla ilerliyorlar. Neydi hedef? İlk etapta rahat bir noktaya gelmek, ardından da kupayı kazanmak. Organize gol sevinçleri Türk Ocağı’ndaki arkadaşlık duygusunun da üst seviyede olduğunun göstergesidir. Bu da ilerisi için önemli bir unsur.

Lefke savunma anlayışını yeniden gözden geçirmek zorunda. Stelios’tan ön libero yerinde stoperden faydalanmalı menekşe beyazlılar. Allen ise mutlak surette hücumda yer almalı. Geri dörtlünün uyumsuzluğu bu maçta en olumsuz etkendi. Günün sonunda maça mal oldu.

Karşılaşmada verilen penaltı kararı yanlıştı. Kırmızı kart ise tamamen doğru. Ancak maç içerisinde verilen ve verilmeyen faul kararları tartışmalara neden oldu. Dakikalar süren gerginliğe de ağırlığını koyamadı Ali Özer. Bu anlamda genel olarak hakemler çok da üst düzey bir yönetim sergilemediler.

 

Bu yazı toplam 1833 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar