1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Hekimler, hemşireler ve hastalar haykırıyor, Hükümet işitiyor mu?”
“Hekimler, hemşireler ve hastalar haykırıyor, Hükümet işitiyor mu?”

“Hekimler, hemşireler ve hastalar haykırıyor, Hükümet işitiyor mu?”

İncirli; hekimler, hemşireler ve hastaların Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin pandemi hastanesi olmasını istemediğini “haykırdığını” anlattı ve “bu feryadı” hükümetin işitip işitmediğini sordu.

A+A-

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) covid pandemisini şimdiye kadar karşılaşılan en ciddi küresel ve acil sağlık sorunu olarak tanımladığını kaydetti.

DSÖ’nün tüm dünya ülkelerini buna göre hareket etmeye çağırdığını anlatan İncirli, KKTC’de bu konuda gereken hazırlığın yapılmadığını anlattı.

Zaten önceden yeterli olmayan yatak sayısının daha da sıkıştırılarak Covid hastalarına yer açılmaya çalışıldığını söyleyen İncirli, Covid dışındaki insanların tedavi göremeyince covid hastalarına bir öfke duyulduğunu savundu. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde, Covid ve Covid dışı hastaların birlikte tedavi edildiğini, bu nedenle diğer hastaların hastaneye gitmek istemediğini söyleyen İncirli, dün yapılan eyleme işaret etti.

Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen eylemin bugüne kadar yapılan eylemlerden farklı bir eylem olduğunu anlatan İncirli; hekimler, hemşireler ve hastaların Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin pandemi hastanesi olmasını istemediğini “haykırdığını” anlattı ve “bu feryadı” hükümetin işitip işitmediğini sordu. DSÖ’nün bulaşı önlemeyi önerdiğini, bunun yanında tüm hastalara test yapılması, temaslı takibi yapılması ve her hastanın tedavi edilmesi gerektiğini söylediğini kaydeden İncirli, bugün çok sayıda kişinin ABD ve Avrupa’da tedavi şansı bulmadan evde öldüğünü anlattı, bu trajedilerin şu ana kadar KKTC yaşanmadığını ancak bunun şimdilik geçerli olan bir durum olduğunu anlattı.

Testlerin artması gerektiğini ilk günden beri söylediklerini dile getiren İncirli, PCR laboratuvarlarının sayısının artmasının olumlu olduğunu, test yapmayla ilgili direncin kırılmasının olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.

Alımlarla ilgili yapılan açıklamalara bakılarak bir kitin 80 TL’ye geldiğinin açık olduğunu söyleyen İncirli, “neye göre insanlara 300 TL’ye test yapıldığını” sordu. Özel üniversite hastanesinde yapılan testlerin kitlerinin devletten mi gönderildiğini soran İncirli, eğer öyleyse neden bu hastanelerin testleri 200 TL’ye yaptığını da sordu. İncirli, test ücretlerinin kimden alınıp kimden alınmayacağına neye göre karar verildiğini de sordu.

Temaslı takibinin yeniden açılma döneminde ne kadar önemli olduğunu daha önce de söylediklerini ifade eden İncirli, yerel bulaş olmamasında temaslı takip ekibinin öneminin çok büyük olduğunu anlattı. Temaslı takip ekibinin kaç kişiden oluştuğunu ve hangi bölgelerde çalıştığını soran İncirli, az sayıda insanla çok iş yapıp o personelin ezilmediğini umduğunu kaydetti Kişilerin ülkeye hangi kategoriden geldiğinin bilinmesinin önemine değinen İncirli, insanların sonuçları çıkana kadar yakın takipte tutulması gerektiğini dile getirdi. İncirli, gelenlere PCR yanında eliza immunoglobulin testi yapılmasının da önemli olduğunu anlattı, ülkeye alınacak kişi sayısının da bu kapasiteye göre belirlenmesi gerektiğini söyledi. Epidemiyolojik çalışmanın bir an önce yapılması gerektiğini belirten İncirli, bunun; turistlerin ülkeyi seçmesi açısından da gerekli olduğunu anlattı. Hemşire istihdamı konusunda da gereğinin yapılması gerektiğini söyleyen İncirli, bunun iki dudak arasında olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

İncirli, hemşirelerin sınavsız şekilde mevsimlik işçi olarak alınmasını da eleştirdi. İncirli, yurt dışından gelenler ya da yakınları yurt dışından gelenlere ikinci PCR sonucu çıkana kadar mutlaka kendilerini izole etmesi ve bundan sonrasında da üçüncü bir PCR yapmaları ve bunun sonucu çıkana kadar dikkatli olmaya devam etmelerini istedi.

Bu haber toplam 3371 defa okunmuştur
Etiketler : ,