Tıp-İş, hükümetin hazırladığı ‘sağlık’ tüzüğünün, “hekimlerin emeklerinin daha çok sömürülmesini” amaçladığını, 1 Ağustos’tans itibaren  hastaların mesai saatleri dışında hekimlere ulaşamayacaklarını açıkladı.

Tıp- İş Başkanı Sıla Usar imzasıyla yapılan açıklamanın tam metni şöyle:

Hükümet sorunları çözmek yerine zamana oynuyor

Bilindiği üzere Yargıtay’ın aldığı karar uyarınca 1 Ağustos 2017 tarihinden itibaren kamu hekimlerinin mesai saatinden sonra hasta görmeleri mümkün olmayacak. Hasta tarafından bakıldığı zaman hastalar mesai saatinden sonra hekimlerine ulaşamayacaklar, sağlık hizmeti alamayacaklar.

Sağlık Bakanlığı mesai saatinden sonra kamu hekimlerinin hizmet vermemesi durumunda birçok hastanın sağlık hizmetine ulaşamayacağını bildiği için bir açılım getirmeye çalıştı. Bu açılımın temeli Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 40. maddesinde bulunan kamu hekimlerine verilen ve tamamen yasal olan, mesai saatinden sonra özel hasta bakma haklarıdır.  Bugüne kadar gelen geçen hükümetlerin hiçbiri sağlık hizmetlerinin kesintisiz olarak verilmesini, hastaların hekimlerine ulaşılabilirliğini artırmasını ve hekimlerden daha fazla istifade edilmesini sağlayacak olan özel hasta bakma hakkının kullanılması için gerekenleri yapmadı.

Eğer gelen geçen hükümetler yeni hastaneler yapsaydı, yatak, poliklinik odası, ameliyathane masası, personel, teçhizat eksikliklerini gidermiş olsalardı, 1 Ağustos’ta hiçbir sorun yaşanmadan, sağlık hizmetleri kesintisiz bir şekilde sürdürülebilecekti. Yeni hastaneler yapılmadı, yoğun bakım ve ameliyathane eksiklikleri giderilmedi. Devletin yapmadığı yatırımları hekimler kendi özel kliniklerindeki hizmetlerle gidermeye çalıştılar. Bu gün hastanelerde yapılan ameliyatların aletlerini hekimler kendi özel kliniklerinden getirmektedirler. Hekimler mesai saati sonrasında da çalışarak hekim eksikliğini gidermektedirler. 1 Ağustos’tan sonra hastalar ciddi bir hekim eksikliğiyle ve alt yapısı ve fiziki koşulları çağdışı hastanelerle baş başa kalacaklardır.

İdarenin yapmaya çalıştığı açılım aslında hekimlerin emeklerinin daha çok sömürülmesini amaçlayan bir tüzüktür. Bir geçiş dönemi olması, sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürebilmesi umudu ile hekimlerin sömürülmesini hedefleyen bu tüzüğü dahi Sendikamız müzakere etmiştir. Ancak idare bu tüzüğü bile aylardır sonuçlandırıp, uygulamaya koyamamıştır.

Aslında artık her şey için çok geçtir.

Sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürdürülmesi, 1 Ağustos itibarı ile hastaların sağlık hizmetinden mahrum kalmaması için, çok önceden yasanın öngördüğü özel hasta bakma hakkı ile ilgili uygulamaların düzenlenmiş olması gerekirdi. Ancak yürütme de yasama da üzerine düşeni yapmadı. Sendikamızın talebi idarenin ikircikli ve kararsız tutumundan derhal vazgeçmesidir. İdarenin karar vermesi gereken şunlardır:

1. Kamu sağlık hizmetlerinde mesai saatinden sonra hekimlerin hizmetine ihtiyacı yoktur. Yeterli hekim vardır, yoksa da bulunabilir, özlük haklarına da iyileştirme yapılamaz. 1 Ağustos itibarı ile hekimler mesai saatinden sonra özel hasta bakma haklarını kullanamaz.

Veya;

2. Kamu sağlık hizmetlerinde mesai saatinden sonra hekimlerin hizmetine ihtiyaç vardır. Özel hasta bakma hakkının kullanılması için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

Bu kadar belirsizliği, karmaşayı ne biz hekimler ne de hastalarımız hak etmektedir. İdare ivedilikle kararını versin, biz hekimler de hastalarımız da ne yapacağımızı bilelim.

İdare kararını verip gereğini ivedilikle yapmadığı takdirde sendikal mücadeleyi yükselteceğimizi kamuoyunun bilgisine getiririz.

FOTO ARŞİV