Hellimin coğrafi tesciline ilişkin AB kararı Cuma günü yürürlüğe giriyor
Kıbrıs’ın geleneksel ürünü hellimin Avrupa Komisyonu tarafından Menşe İsmi Korumalı Ürün olarak tescil edilmesiyle, AB'nin kriterlerine uygun üretilen hellimin Avrupa’da pazarlanmasına imkan tanıyacak düzenleme, 1 Ekim'de yürürlüğe giriyor.
Kıbrıs’ın geleneksel ürünü hellimin Avrupa Komisyonu tarafından Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) (coğrafi ürün) olarak tescil edilmesiyle, Avrupa Birliği’nin (AB) kriterlerine uygun üretilen hellimin Avrupa’da pazarlanmasına imkan tanıyacak düzenleme, 1 Ekim Cuma günü yürürlüğe giriyor.
Ancak Kıbrıslı Türk üreticilerin, “Χαλλούμι (Halloumi)/Hellim” menşe adlarından herhangi birini kullanarak AB pazarına girmeleri için ürünlerinin PDO kriterlerine uygunluğunu denetlemekle görevlendirilen bağımsız denetleme kurumu olan Bureau Veritas’ın Kuzey’de gerekli düzenlemelerin yapılması için ilgili kurumlarla henüz irtibata geçmediği belirtildi.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) temsilcileri, hellimin PDO şartlarına uygun üretilmesine ilişkin Avrupa Komisyonu kararının 1 Ekim itibarıyla yürürlüğe girecek olmasına rağmen Bureau Veritas’ın, bu kapsamda, sorumlu kılınan Ticaret Odası ile irtibata geçerek, kuzeyde gerekli denetim mekanizmasını oluşturmamasından dolayı sürecin henüz başlamadığını kaydetti.
Güney’de süt imalatçılarına coğrafi tescil başvuru kılavuzları dağıtıldığı, başvuruların alındığı yönünde basında bazı haberler olduğuna işaret eden Odalar, Komisyonun Hellim PDO paketinin, hem Kıbrıslı Rum hem Kıbrıslı Türk üreticilerin eşit ve adil bir şekilde faydalanmasını amaçladığını belirterek, Kıbrıslı Türk üreticilere yönelik gerekli duyuruların yapılarak sürecin bir an evvel başlaması yönünde Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulundu.
Avrupa Komisyonu, 12 Nisan’da Kıbrıs’ın “önemli bir mirası” olan hellim ile ilgili iki önlem paketini kabul etmişti. Komisyon, ilk olarak, “Χαλλούμι/ Halloumi/ Hellim” ismini AB genelinde koruma altına alarak Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) olarak tescillemişti. Buna göre, ürün tanımına göre sadece Kıbrıs'ta üretilen hellim ürünlerinin tescilli ismi kullanmasına izin veriliyor.
Komisyon, ikinci olarak, Kıbrıslı Türk üreticilerin tescilden yararlanması için, Yeşil Hat Tüzüğü’nde değişiklik yaparak, PDO tescilli ürünün, AB sağlık ve gıda güvenliği kriterlerine uygun olması şartıyla, Yeşil Hat üzerinden geçiş yapmasını da kabul etmişti. Bu kararla birlikte, Kıbrıslı Türk üreticilerin, ürünlerini Yeşil Hat üzerinden Avrupa Birliği’ne pazarlayabilmesine olanak yaratılıyor.
Kıbrıs’ın her iki tarafında üretilen hellimin AB kriterlerini karşılayıp karşılamadığına karar verecek bağımsız bir kurum olan Bureau Veritas görevlendirilmiş, denetimlerin yapılabilmesine fırsat verilmesi için PDO’nun 1 Ekim’de yürürlüğe konmasına karar verilmişti.
Eegüven: “İlgili Denetleme Kurumu odamız ile henüz irtibata geçmedi”
KTTO Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Ergüven, hellimin AB nezdinde PDO olarak tescil edilmesine ilişkin Uygulama Tüzüğü ile Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden hellimin ticaretini düzenleyen uygulama kararlarının 12 Nisan’da AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandığını hatırlattı.
TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Ergüven, PDO Uygulama Tüzüğü’nün 1 Ekim’de yürürlüğe gireceğine işaret ederek, tüzükte belirtilen AB kriterlerine uygun üretilen ürünlerin “Halloumi/Hellim” menşe adlarından herhangi birini, PDO logosu ile kullanma hakkına sahip olacaklarını söyledi.
Hellim ürünlerinin tüzükte belirlenen kriterlere uygunluğunu denetlemek için Bureau Veritas’ın görevlendirildiğini, bu denetleme mekanizmasında, Ticaret Odası’na bazı sorumluluklar verildiğini anlatan Ergüven, “Bu çerçevede Bureau Veritas’ın Oda ile iletişime geçerek Kuzey’deki denetim mekanizmasının kurulması gerekmektedir. Ancak Tüzüğün yayınlandığı nisan ayından bu yana ilgili denetleme kurumu Odamız ile henüz irtibata geçmemiştir” dedi.
Oda’nın Bureau Veritas’ın gerekli adımları atması için Avrupa Komisyonundan talepte bulunduğunu belirten Ergüven, “Ancak ne yazık ki bu iletişim henüz kurulamamıştır. Şu anda Kuzey’deki denetim mekanizmasının bir an önce oluşturulabilmesi için ilgili denetleme kuruluşunun Oda ile irtibata geçmesi beklenmektedir” diye konuştu.
Ergüven, Komisyon’un Oda’nın talebine ilişkin yanıtta, denetleme mekanizması ile ilgili olarak Komisyon idaresi ile Bureau Veritas arasında bir sözleşme düzenlendiğini ve bu sözleşme tamamlanır tamamlanmaz sürecin başlayacağı bilgisini verdiğini söyledi.
Bureau Veritas’ın Güney’deki sahada da denetim mekanizmasını oluşturmadığı, ancak başvuruların alındığı yönünde Rum basınında bazı bilgiler yer aldığına işaret eden Ergüven, gerekli denetim mekanizmasının oluşturulması ve böylelikle Kuzey’deki üreticilere duyuruların yapılarak, denetim süreci için kayıtların alınmasına imkan sağlanması için Komisyon’dan talepte bulunduklarını yineledi.
Ergüven, hellimin “coğrafi ürün” olarak tescil edilmesine eş zamanlı olarak Komisyonu’nun Kıbrıslı Türk üreticilerin hellim ürünlerinin Yeşil Hat üzerinden geçişine olanak tanımak için Yeşil Hat Tüzüğü’nde değişiklik yaptığını, buna göre Kuzey’de üretilen hellimin AB sağlık ve gıda güvenliği standartlarını uygunluğunu kontrol edecek özel bir denetleme kurumunun atanmasının öngörüldüğünü ancak bu atamanın da henüz yapılmadığını söyledi.
Bu denetim mekanizması ile AB sağlık ve hijyen standartlarına uygunluğunun temin edilmesi kaydıyla Kıbrıslı Türk üreticilerin hellim ürünlerinin Yeşil Hat üzerinden Güney’e geçebileceğine ve AB pazarına ulaşabileceğine işaret eden Ergüven, bu kurumun bir an önce görevlendirilmesi ve denetimler için Oda ile iletişime geçmesini beklediklerini belirtti.
Mustafa Ergüven, “Dolayısıyla şu anda Kıbrıslı Türk üreticiler, PDO sürecinden faydalanabilir noktasında değillerdir. Bu iki adımın bir an önce atılması için Odamız ilgili tüm taraflara çağrıda bulunmaya devam etmektedir” diye konuştu.
“Mekanizma oluşturulmadı, süreç başlamadı”
PDO paketinin, hem Kıbrıslı Rum hem Kıbrıslı Türk üreticilerin eşit ve adil bir şekilde faydalanmasını amaçladığına işaret eden Ergüven, “Ancak şu an gelinen durumda Kuzey’de bu mekanizmanın oluşturulamamasından dolayı süreç henüz başlamamıştır” dedi.
“Kriterlere uygun üretim yapacak firmalar mevcut”
Ergüven, Kuzey’deki çalışmaların “hız kesmeden devam etmekte” olduğunu belirterek, “Bu kriterlere haiz ürün üretebilecek firmalarımız mevcuttur. Denetim mekanizması başladığı zaman Kıbrıs Türk üreticilerin de adil ve eşit bir şekilde süreçten faydalanabilmesi ve ürünlerini Yeşil Hat’tan geçirebilmesi sektöre ve genel olarak ekonomimize katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Hellim ihracatının şu an ülke ihracatının yüzde 36’sını oluşturduğuna işaret eden Ergüven, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şu an bizim Avrupa hellim ihracatımız yok. Bu paket, hellim ürününün Yeşil Hat üzerinden Güney’e geçişini sağlayarak buradan da Avrupa’ya ihracat yolunun açması açısından öneme haizdir. Yeşil Hat Tüzüğü’nde bir takım sıkıntılar yaşanmaktadır. Hellimin geçişinde de bu sürecin kolay bir süreç olmayacağını göz önünde bulundurarak, yine de hellim ürünlerimizin Avrupa pazarı ile buluşturulması mücadelesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.”
Öztürk: “Mekanizmalar henüz oluşturulmadı… Bu konuda bir boşluk var”
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Belgelendirme Birimi Müdürü, Ziraat Yüksek Mühendisi Kemal Öztürk de, hellimin nisan ayında “coğrafi tescili” ile birlikte Avrupa Komisyonu tarafından eş zamanlı onaylanan kararlar altında kurulması öngörülen denetim mekanizmalarının “henüz oluşturulmadığını” belirterek, bu konuda bir “boşluk” olduğunu söyledi.
Hellimin nisan ayında “coğrafi tescili” ile birlikte, hellim üretiminin tescile uygunluğunun kontrol edilmesini ve hellimin Yeşil Hat üzerinden ticaretinin yapılabilmesi için AB sağlık ve gıda güvenliği standartlarında üretiminin denetlenmesini düzenleyen iki tüzüğün onaylandığına işaret eden Öztürk, şöyle konuştu:
“Hellim tesciline uygun üretim yapılıp yapılmadığını kontrol edecek bağımsız bir kurum olarak Bureau Veritas görevlendirildi. Güney Kıbrıs ile Bureau Veritas arasında bir sözleşme yapıldı… Ancak Bureau Veritas bizimle henüz iletişime geçmedi. Kıbrıs Türk üreticilerinin hellim ürünlerinin, AB sağlık ve gıda güvenliği standartlarına uygunluğunu denetlemesi için atanacak özel denetim kurumu da henüz atanmadı.”
Kemal Öztürk, “Burada boşluk var. Görevlendirmeler olacak şeklinde açıklamalar var ama bunların çoktan olması lazımdı” diye konuştu.
Öztürk, hellim üretiminde hellim tescili kriterlerine uyulmasını sağlamaktan sorumlu kurum olan Bureau Veritas’ın “bağımsız, tarafsız ve şeffaflık” prensiplerine göre çalışması gerektiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bureau Veritas bizimle iletişime geçmedi, kılavuz verilmedi”
“1 Ekim’den itibaren ada genelinde hellim ürünlerin PDO kontrolleri uygulaması başlayacak. Güney’den aldığımız bilgilere göre, süt imalatçılarına hellim tesciline uygun üretim kriterlerinin de yer aldığı coğrafi işaretler başvuru kılavuzları dağıtıldı, müracaat da alıyorlar. Ancak burada ne kılavuz dağıtıldı, ne başvurular yapıldı, ne de Bureau Veritas bizimle iletişime geçti. Bu da bizi tedirgin ediyor. Bağımsız bir kurum olarak Bureau Veritas’ın bu konuda burada da harekete geçmesi gerekiyor.”
Hellimin ihracatının, ülke ihracatının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğuna işaret eden Öztürk, ülkenin yıllık ihracatının yaklaşık 100 milyon dolar olduğunu, bunun 44 milyon dolarını süt ürünleri ve süt ürünlerinin yüzde 85’ini de hellimin oluşturduğunu söyledi.
“11 firma Türkiye ve Orta Doğu’ya hellim ihraç ediyor”
Kemal Öztürk, şu anda 11 firmanın Türkiye ve Orta Doğu’ya hellim ihracatı yaptığını, bu firmalarının tümünün de AB standartlarında hellim tesciline uygun üretim yaparak ürünlerini AB pazarına ulaştırabileceklerine inandığını söyledi.
Öztürk, hellimin; büyük bir pazar olan Avrupa’ya girmesiyle oluşacak talebin hellim ürününün fiyatını artabileceğini, gerek çiftçi gerek hayvancı gerekse tüm ülke ekonomisinin de bundan faydalanacağını söyledi.
Haber: Anıl Işık / TAK