Hengame
“Mesele etik” denmiş ve yeni hükümet böyle gelmişti.
Eskinin eskisi gibi yenisi şimdi...
* * *
Bakanlıklarda kuyruklar oluştu, “koltuk sırası” bekleniyor.
Her yastığa en az beş aday var ki, dört bir yanda kulisler çarpışıyor, iletişim kampanyaları kotarılıyor, iler tutar yersiz kartvizitler basılıyor.
Birine “yetki”yi bir diğerine “makam”ı paylaştırmak gibi prematüre çözümler deneniyor.
* * *
Kendini “müdür” ilan eden makam yakınları poz poz gerinirken, kıdemli partililerden türeyen “danışmanlar”a tosluyor.
“Tweet yarışları” arasında rol kapma telaşları yükseliyor.
“Mizah”ın ambarına kürek kürek malzeme taşınıyor.
Ülke gülüyor, ağlanası hallerine!
* * *
Dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim görmüş insan kaynağımızı, partilerin üzerine iliştirerek kamusal görevlerden kovuyoruz.
“Kurumsal hafıza” diyorlar ya!
Bu ülkenin kuzeyi “hafıza kartı” yanmış, eğreti bir bilgisayar misali “akvaryum” yapılmayı bekliyor.
* * *
Onca genç, eğitimli, deneyimli, bilge insanı bir kenara iterken, kimleri koyuyoruz yerlerine, bakar mısınız?
Bu “güvencesiz” siyasi ortamda hangi “aklı başında” görev alır ki?
Tüm bunları insanların siyasi kimliklerinden bağımsız söylüyorum.
Her dönem için söylüyorum.
Görmüyor musunuz, ada yarısında hiçbir iş yürümüyor.
“Yarım yamalak” cenneti burası!
* * *
Birkaç sene evvel yazmıştım.
- ‘Ulusal’cı hükümet 2011’de Başbakanlık Denetleme Kurulu’na bir üye atamıştı, 2013’te görevden alındı, müşavir oldu.
- 2.5 sene sonra kadın ‘müşavir’ beklerken, kocayı aynı göreve çağırdılar. Böylece “partili çift” aynı makamın sahibi oldu.
- Biri “müşavir” diğeri “aktif” olarak en tepeden maaşı aldı, alıyor.
- Sonra ikisi birden müşavir oldu.
- İlgili kişi dün de Devlet Planlama Örgütü’nün başına atanmış.
Devleti planlayacak!
* * *
“Etik” demiştik yazıya başlarken…
Sahi neydi?