Cansu N. Nazlı
[email protected]

14 Ağustos 'Bitmeyen Tatil' Özel Sayısı nedeniyle bu sayfada, Kıbrıs dahil olmak üzere birçok ülkeye yönelik batının çıkarlarını her ne pahasına olursa olsun empoze ederek yaşanan acılar sonrasında pek çok insanı "gailelere" sevk etmekle suçlanan bir tarihi figüre istisnai olarak yer veriyorum. Gaile dergisinde daha önce paylaşılan portreler ve onlara ait alıntılar, insanlığın "gailesini" çekmekle ün kazanmış insanları konu almıştı. Henry Kissinger’in bu bağlamda “Gaileli Suretler”de yeri yoktur, 14 Ağustos’ta rolü vardır.

“Kissinger, Türklerin ateşkes ihlalini eleştirmeyi reddediyordu. Bizzat yakın çalışma arkadaşlarına Türkiye’nin Kıbrıs coğrafyasına ilişkin planlarına karşı çıkmayacağını söylemişti. ABD’nin güvenlik politikaları açısından Türkiye Karamanlis Hükümeti’nden daha değerliydi. Türkiye’de çok önemli üsler ve Sovyetlere yönelik ileri teknoloji ürünü dinleme araçları vardı” (Brendan O’Malley & Ian Craig, Kıbrıs Komplosu, Khora Yayınları, Lefkoşa 2012).

“Cenevre Konferansında Kissinger ve Callaghan arasındaki görüşmeye ben de katılmış, Kissinger ile telefonda konuşmuştum. Bana tek yapabileceğinin adanın Kuzeyinde Kıbrıslı Türklerin kontrolünde bir bölge kurulmasını kabul etmemiz halinde Türklerin yeni bir askeri operasyona girişmesini engellemek olacağını söylemişti” (Glafkos Klerides’in ağzından aktarım, a.g.e).

“O sabah, Kissinger ABD’nin Atina Büyükelçisi Tasca’ya Yunan Başbakan Karamanlis’e sinirlerine hâkim olmasını ve Türkiye’nin Kıbrıs’ı bölme planlarını dikkate almasını söylemesi talimatını vermişti. Karamanlis Kissinger’ın isteği karşısında dehşete kapılmıştı… Ecevit Kissinger’ı Türkiye’nin acil bir çözüm bulunmaması halinde güç kullanacağı konusunda uyarıyordu. Kissinger ise tekrarla Türklerin sıkıştıkları köprübaşında uzun bir süre tutunamayacağını dile getiriyordu” (a.g.e).

“Ford yönetimi en önemli hedefine ulaştı: NATO’nun doğu kanadı biraz gerilmiş olsa da sağlam kaldı… Kıbrıs’taki Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen toplumları arasındaki çatışmalar yüzyıllar boyu yola getirilemeyeceklerini kanıtlamışlardır” (Kissinger’ın kendi kitabından aktarım, a.g.e).