Henüz 8 yaşında…
Henüz 8 yaşında…
Sevgi Yalman
Aydinç Şirin 8 yaşında cin gibi bir çocuk. Kıbrıslı bir anne ile aslen Malatyalı Mersin’de yaşayan bir ailenin tek çocuğu. Onu en son 4 yaşında görmüştüm. O kadar hareketli bir çocuktu ki anne-babası hep peşinden koşuyor, başına bir kaza gelmemesi için yoğun çaba harcıyordu. Korkusuzdu, tehlikelere balıklama atlıyordu. Geçtiğimiz hafta 29 Ekim tatili için annesi ile birlikte Kıbrıs’taydı. Önceki gelişleriyle ilgili hafızasında Kumyalı köyü, deniz, market ve büyük ninenin evi dışında pek bir şey yoktu. Kıbrıs’ta tatil fikrine “orda arkadaşım yok” diyerek karşı çıkmış önce... Sonra internette bir araştırma yapmış ve ‘Hayalet Şehir Maraş’ ilgisini çekmiş. “Seninle röportaj yapalım mı?” deyince annesine sormaya bile gerek görmeden “hemen yapalım” dedi.
Konuşmamız çok eğlenceliydi. 8 yaşındaki bir çocuktan beklenmeyen ince küçük hesaplar, yanlış anlaşılırım gibi korkular, sonra çocukluğun verdiği cesaretle “olsun bu benim fikrim, benim röportajım” isyanları…
HAYALET ŞEHİR MERAKI
Aydinç sen nerde okuyorsun?
Mersin’de Toros Kolejinde, kreşi de orda okudum. 3. sınıftayım.
Annen-baban?
Annem Ayşem Şirin, babam Ergenç Şirin. Röportaja ne zaman başlayacağız?
Başladık ya! Annenle baban nerde tanışmışlar?
Burdaki bir üniversitede tanışmışlar, evlenmişler.
Sen Kıbrıslı mısın, Türkiyeli mi?
Kıbrıslıyım çünkü annem Kıbrısta doğdu. Beni de annem doğurduğuna göre ben de Kıbrıslıyım.
Kıbrıs’ın her tarafını gezdin mi?
Yalnız Mağusa’yı biliyorum. Annemle tatile geleceğimizi öğrenince bilgisayardan araştırma yaptım. Hayalet şehir Maraş’ı gördüm. Gelince Kadriye teyzemden istedim. Beni götürdü. Deniz kenarından baktım. Askeri bir bölge olduğu için uzaktan gördüm. Askerler yaşarmış bir tek orada... Onun için hayalet şehirmiş. Girip görmek isterdim. Göremedim. Çok ama çok sinirlendim.
HEM SIKICI HEM EĞLENCELİ
Okul nasıl gidiyor peki?
Okul hem eğlenceli hem sıkıcı. Okulumda bir sürü güzel şey var ama bir şey var ki nefret ederim.
Nedir o?
‘İnkar’. Sınıftaki bazı arkadaşlarım dürüsttür ama bazıları var ki inkar ederler. Doğrudan ayrılmamak lazım. İnkarcıları sevmem. Bazı sınıf arkadaşlarım sinirlendirir beni. Bunlar mafya’dır, çetedirler. Bunu söylediğim için inşallah öğretmenim bana kızmaz.
Niye kızsın ki?
Sınıf öğretmenimi çok severim. Adını yaz mutlaka. Hatice Kıcır Gülşen. Büyük azar işitirsem üzülürüm ama bu benim röportajım değil mi? Hem de ilk röportajım. Fikirlerimi söylüyorum.
(Aman ödevlerimi yapmayı unuttum. Kahretsin. Dönüşte nasıl yetiştireceğim. Bilgisayar oynamaya vaktim kalmayacak (huzursuzlanıyor). Sen soru sormaya devam et. Ben su alıyorum. Bu arada plan yapmam lazım.)
Bilgisayarda oyun oynamayı seviyor musun?
Çoook. Bilgisayar oyunlarını ve facebook’u severim. BF chicken gamers sunucusunu çok severim.
“SINIF ARKADAŞIMA AŞIĞIM”
Oyun mu bu?
Haayıır. Youtube sunucusu. Çünkü o Mine Craft’ın modlarını çok iyi anlatıyor. Çok güzel modlarla survivor yapıyor.
Aniden roller değişiyor. Bu kez o soruyor.
EEE aşka ne zaman geleceğiz?
Geldik bile. Anlat bakalım.
Aşığım ben. Aşk çok güzel bir duygu. Sınıf arkadaşım Sezgi’yi seviyorum. Bak adını bile söyleyince aşktan bayılasım geliyor. Ama o beni aşık olarak değil arkadaş olarak seviyor. İlk aşkımdır. Bir erkeği mis gibi döverim ama kızı dövemem. O kadar aşığım ki dokunmaktan bile korkarım.
Ne olacak bu aşkın sonu peki?
Bir şey olacağı yok. Arkadaş gibi arada bir oynarız. Karşındaki insan aşkı hak etmelidir. Hem ben büyüyünce daha bir sürü kıza aşık olacağım.
Şu küllüğü ortadan kaldıralım mı? Sigaradan nefret ederim. İnsanlar sigara içmesin isterim. (Sonra fikir değiştiriyor) Aman bunu sakın yazma çünkü öğretmenim de sigara içiyor. (Sonra yine fikir değiştiriyor). Ama bu benim röportajım. Söylüyorum işte. Bu dünyada hiç kimsenin sigara içmemesi lazım. Zararlı. İçenler var ama. Onlara da tavsiye ediyorum ki sigarayı bıraksınlar.