İnsan ‘yeni’yi arar...
Tüm ilişkilerinde...
Yaşamının her kesitinde...
Çünkü ‘yeni’ heyecan verir...
‘Keşfetme’ dürtüsüdür, sizi bambaşka yolculuklara taşıyan...
Bilmediğiniz bir tepki...
Ön göremediğiniz bir tavır...
Henüz dokunmadığınız bir ten...
Çünkü hep bir ‘hayal payı’ vardır ortada ve ucsuz bucaksız ‘ihtimaller’ denizi...
‘Yeni’, yaşam kaynağıdır...
Debisi yükselir kalbinin...
Ve ‘ihtimallerde’ çoğalır sevdalar...

***

İşte böyle başlar yeni rüyalar...
Yastıkla baş arasındaki yumuşaklığa sızar, biriken hayallerin coşkusu...
Yeni bir ‘gülüş’ karışmışsa araya....
Bilinmezler ve ‘acaba’lar sarmışsa bedeni...
Rüyaların sağanağında yıkanma zamandır şimdi...

***

Ve günün sonunda, gerçeğe uyanırsınız...
Önündeki hayatı yaşarsınız çoğunlukla...
Geriye, hep sarıldığınız dostlar kalır...
Yine de kaybolmaz bir büyüdür, ‘yeni’...

---

Ortak AKIL

Bir ‘ortak akıl’ arayışıdır, gidiyor...
Evet, katılımcılık çok önemli...
Herkesten görüş almak...
Tartışmak... Diyalog...
Çünkü bu ülke sayısız ‘kontrol manyağı’ ile dolu...
Bir o kadar ‘ben bilirim’ci...
İlla ki, her iş kendi kontrolünde olacak, ‘ortak çalışma’ yaşanmayacak kolay kolay...
Tamam...
Daha çok katılım, daha çok görüş, daha çok diyalog, daha çok insan...
Yine de sonunda, ‘tek karar’ çıkıyor ortaya...
Ve bu karar, ‘ortak akıl’ olmuyor, çoğunlukla.
Belki daha iyi bir karar oluyor ama...
Olmuyor ‘ortak akıl’...
Mehmet Harmancı dostum nefis özetlemiş, izniyle buraya ‘çalıyorum...’
<... Bütün akılları toplayıp "ortak akıl yapsak" ortak akılın çok mühim çıkmayacağı görünüyor. Seçici olmak gerek...>

---

Devlet sırrı

Tribünlere oynayan siyasetçisi bol ülkelerden birinde,  adamın biri hükümetin başına “et kafalı” demiş!
Anında mobese kameralarına yakalandığı için suç üstü mahkemesine çıkartılmış.
Ve 22 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış.
İki yılı hükümetin başının manevi şahsiyetine hakaretten, yirmi yılı da devlet sırrını ifşa etmekten.
Adamcağız davayı yargıtaya taşımış... Yargıtay davayı bozmuş, cezayı indirmiş.
Gerekçeli kararı okumuş:
“İki yıl manevi şahsa hakaret cezası doğrudur.
Yirmi yıl ağır hapis cezası iptal edilmiştir.
Çünkü bunun devlet sırrı niteliği yoktur.”

---

Hafta sonu notları

• İSMİ ÇOK... 1’inci Spor Oyunları düzenlendi ya, ‘avutma olimpiyatları’ dedim ben ismine... ‘Kıbrıs Türk Devleti’ tabelasıyla yürümüşüz... ‘ismi çok, dünyada yeri yok’ neticede...

• DOĞAN - OCAK... Futbolda, normal lig dışında bir de ‘centilmen ligi’ var, takımların aldığı cezalara göre falan... Son iki sırada iki takım: Doğan ve Ocak! Yani, boşuna ‘rezil’ demiyorlar Leymosunlulara :)

• Şimdiden uyaralım: Girne-Mağusa-Tiyatro festivalleri ‘iç içe’ geçmesin lütfen, oturunuz, konuşunuz önceden...
• Toplumsal belleğimiz siliniyor ve biz seyirciyiz... Şht. Tuncer İlkokulu 3 Mayıs Cuma saat 18.30’da bir etkinlik düzenliyor, “Tarihi Birlikte Yaşayalım” diyerek...
İşte bu!.. Böylesi etkinlikler çoğalmalı...
Bu ülke, değerlerini, insanlarını, tarihini hatırlatmalı, yaşatmalı her yerde, her fırsatta...