“Hep kalbimin yolundan ilerlemeyi seçtim”
Dilara Topcan, ülkemizde pek alışılmamış bir meslek tercih ederek, Beslenme Danışmanı, Astrolog ve Diyetisyen oldu. Topcan, mesleği üzerine düşüncelerini kendi penceresinden anlatıyor…
Dila ŞİMŞEK
Lefkoşalı Beslenme Danışmanı, Astrolog ve Diyetisyen Dilara Topcan, Girne’de yaşıyor. 2010’da Londra’da Kingston Üniversitesi Beslenme Bölümü’nden, 2012 senesinde de Diyetetik Formasyonu tamamlamak için Doğu Akdeniz Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun olduğunu söylüyor.
2012’den beri Lefkoşa’daki Balance isimli merkezinde Beslenme Danışmanı ve Diyetisyen olarak çalışıyor.
“2017’den beri astroloji danışmanlığı yapıyorum…”
Topcan, “Merkezime ismini verirken insanlara bütüncül bir bakış açısıyla (hem bedenlerine, hem zihinlerine, hem de ruhlarına hitap ederek) yardım etmeyi hedefledim. Denge anlamını taşıyan “Balance” kelimesini de bu hissiyatla seçmiştim. Önceleri bu hedefime tam olarak nasıl ulaşabileceğimden emin olamasam da günün sonunda yaşam bana bunu nasıl başarabileceğimi bir şekilde göstermeye başladı. 2014-2017 yılları arasında küçüklüğümden beri büyük bir ilgiyle merak duyduğum astroloji alanında sevgili hocam Öner Döşer’in 3 sene boyunca süren Temel-Orta-İleri Seviye Astroloji eğitimlerini aldım. 2017 senesi Haziran ayında başarıyla mezun olarak Astrolog oldum ve bir müddet sonra Astroloji Danışmanlığı hizmetleri de sunmaya başladım” diye anlatıyor.
“Üç meslek ilk etapta birbirine uzak gibi görünse de bütünen bakıldığında çok yakın”
Ülkemizde astroloji ile ilgili pek bir bilginin olmadığını ifade eden Topcan, videolar çekip sosyal medyada paylaşarak bildiklerini daha fazla kişiye ulaştırıyor.
“2018-2019 yıllarında dünyaca bilinen bir profesyonel koçluk ekolü olan Erickson Profesyonel Koçluk eğitimini de tamamlayarak Profesyonel Koç olarak koçluk hizmetlerine de başladım. Üç meslek ilk etapta birbirine uzak gibi görünse de bütünen bakılabildiği takdirde ne kadar da iç içe olduklarını idrak etmek sanıyorum ki zor olmayacaktır. Yeter ki bu mesleklere ve içeriklerine dair doğru ve yeterli bilgimiz olsun… Özetle şu anda diyetisyenlikle beden, astrolojiyle ruh ve koçlukla da zihin bütünlüğü ve dengesini sağlayabilmek adına hizmet veriyorum. Bunlara ek olarak çeşitli çalışmalar, yazılar, videolar sunarak da ilgili kişilere ulaşmaya ve bende var olan bilgileri ve bakış açımı da insanlara aktararak yardımcı olmaya elimden geldiğince devam ediyorum…” şeklinde açıklıyor.
Küçüklükten beri hep birden fazla mesleğe yöneldiğini belirten Topcan, “Dışarıdan baktığım zaman diyetisyen olan kişinin insanlarla sürekli olarak iletişimde olması, onlara yardımcı oluşu, empati kuruşu, ayrıca bu dalın bir sağlık dalı olması ve günün sonunda insana, insan sağlığına ve en mühimi de insanlara yardım etme yönündeki özellikleri beni bu bölümü seçmeye yönlendirdi. Kıbrıs’a geri dönme isteğim de bu konuda önemli bir faktördü. Henüz adada diyetisyen sayısı bu kadar fazla değildi. Kıbrıs’a dönme isteğim olmasaydı kesinlikle sanatla ve yaratıcılıkla ilgili olan daha farklı bir dal okumayı da seçebilirdim” diyor.
“Hiçbir şey için geç değildir”
Astrolojinin kendisi için apayrı bir yeri olduğunu söyleyen Topcan, çocukluğundan beri yıldızlara ve gökyüzüne meraklı olduğunu, burçlara, mistik konulara hep ilgisinin olduğunu anlatıyor. Astroloji alanında eğitim almayı hep istediğini, ama bir gün meslek olarak yapacağını hiç düşünmediğini dile getiriyor. Topcan sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Günün sonunda da gittiğim yoldan, üniversite de dahil aldığım tüm eğitimlerden hiç pişman olmadım. Hepsi beni bugüne doğru şekillendirdi. Yaşam içerisinde yaşadığımız her şey gibi… Hep kalbimin yolundan ilerlemeyi seçtim. Dışarıda olan biteni, ‘herkesin’ ne dediğini ve ne düşündüğünü önemsememeyi öğrenmeli insanlar… Aslında çok erken yaşlarda bize öğretilmesi gereken ama ne yazık ki öğretilmemiş olan ‘kendi içimize dönmeyi’ henüz öğrenmemişseniz mutlaka öğrenmeyi seçmeli. Hiçbir şey için geç değildir… Kendinizi keşfedin çünkü kendinizi keşfetmeden ve bu yaşamdaki varoluş sebebinizi bilmeden yaşadığınız hayat sizi hiçbir zaman ‘gerçek anlamda’ mutlu kılmayacaktır… Ne olursa olsun önce kalbinizle/ruhunuzla tanışın sonra da her daim onun yolunda ilerlemeyi seçin… “