Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nde bulunan yabancı mahkumların önemli bir kısmını yabancı üniversite öğrencilerinin oluşturduğu açıklandı, bu bilgi üzerine gözler adadaki yabancı öğrencilere çevrildi. Öğrenciler “Suç işlemek bireysel bir karardır” dedi, bu durumun tüm öğrencilere mal edilmemesi gerektiğini savundu.

Derya ULUBATLI

Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nde bulunan yabancı mahkumların önemli bir kısmını yabancı üniversite öğrencilerin oluşturduğu açıklandı, bu bilgi üzerine gözler adadaki yabancı öğrencilere çevrildi. Öğrenciler “Suç işlemek bireysel bir karardır” dedi, bu durumun tüm öğrencilere mal edilmemesi gerektiğini savundu.

Geçtiğimiz günlerde cezaevi kaynaklarından edinilen bilgiye göre, 584 kişilik cezaevi nüfusunun 169’unu üçüncü ülke vatandaşları oluşturuyor. Bu mahkumların önemli bir çoğunluğunu Afrika kökenli öğrencilerin oluşturduğu da edinilen bilgiler arasında… Bu durum üzerine gözler Kıbrıs’ın kuzeyindeki üniversitelerde eğitim gören yabancı öğrencilere çevrildi.

Suç işlemenin bireysel bir karar olduğunu belirten öğrenciler bunun sadece siyahi kişilere özel bir şey olmadığını ve tüm öğrencilere mal edilemeyeceğini savundu. Öğrenciler, “Genelleme yapmak çok yanlış olur” dedi.

Kıbrıs’taki kişilerin kendilerine iş vermediğini de ifade eden bazı öğrenciler, suç oranındaki artışın bununla bağlantılı olabileceğini belirtti. Afrika’dan gelen birçok kişinin burada çalışmak zorunda olduğunu kaydeden üniversite öğrencileri, düzgün iş verildiği takdirde suç oranının düşebileceğini savundu.

Toplumdaki dışlamadan yakınan öğrencilerin bir diğer sıkıntısı da coronavirüs ile birlikte gelen karantina ücretleri oldu. Bu durumun yabancı vatandaşların ekonomik sıkıntılarını artırdığını dile getiren öğrenciler hükümetten destek beklediğini de aktardı.

Öğrenci Tinashe Matunhike:

“Düzgün iş verilirse suç oranı düşebilir”

Adada öğrenci olarak bulunan Tinashe Matunhike birçok Afrika kökenli öğrencinin ayrımcılığa maruz kaldığını ancak kendisinin şimdilik ciddi bir sıkıntı yaşamadığını dile getirdi. Herhangi bir işlem yaptırmak için belirli kurumlara gidildiğinde Kıbrıslı kişilerden daha geri plana atıldıklarını söyleyen Matunhike şöyle devam etti: “Fatura ödemeye ya da herhangi bir resmi kurumda işlem yapmaya gittiğimiz zaman hep bizi bekletip Kıbrıslı kişileri öne alıyorlar. İnsanlar gittikçe artıyor ancak bize hep ‘siz bekleyin’ diyorlar. Belki ırkçılık seviyesine varacak kadar değil ama yine de bir ayrımcılık gözlemliyoruz”.

Öte yandan Matunhike adada suçlara karışan bazı Afrika kökenli kişilerle ilgili de yorum yaptı. Bazı öğrencilerin uyuşturucu satıcılığı yaptığını anlatan Matunhike bunun savunulacak bir durum olmadığını ancak adadaki siyahi öğrencilerin ciddi bir iş sıkıntısı olduğu için bu yollara başvuruyor olabileceğini söyledi. Matunhike, “Eğer Afrika kökenli öğrencilere düzgün iş verilirse suç oranının düşürülebileceğine inanıyorum” dedi.

Öğrenci Aladoro Sunday Nwachukwu:

“Arkadaşlarımdan dışlananlar oldu”

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi öğrencisi Aladoro Sunday Nwachukwu, bazı Afrika kökenli arkadaşlarının dışlanmalara maruz kaldığını ancak kendisinin adada olduğu iki yıllık süreçte ciddi bir olumsuzluk yaşamadığını anlattı.

Bazı hırsızlık ya da uyuşturucu satma olaylarının yaşandığını doğrulayan Nwachukwu, siyahi öğrenciler kadar Kıbrıslı kişilerin ve başka yabancıların da bu yollara başvurabileceğini, bunun sadece Afrikalı öğrencilere mal edilmesinin doğru olmadığını savundu.

Öğrenci Faiza Umar:

“Siyahi öğrencilere güvenmiyorlar”

Adaya corona döneminde öğrenci olarak geldiğini söyleyen Faiza Umar, karantina yüzünden insan içine çok karışamadığından dışlanma gibi bir durumu bire bir yaşamadığını aktardı. Daha önce burada olan arkadaşlarından bazı ‘ırkçılık’ hikayeleri duyduğunu anlatan Umar, “Kültürlerimiz farklı olduğu için bizi çok anlamıyor olabilirler” dedi.

Suç oranındaki artışı sadece siyahi öğrencilere bağlamanın da yanlış olduğunu ifade eden Umar şöyle devam etti: “Biz buraya öğrenci olarak geliyoruz. Çoğumuzun niyeti sadece okulunu bitirip dönmek. Bazı öğrenciler iş bulmaya da çalışıyor ancak buradaki insanlar siyahi öğrencilere iş verme konusunda çok gönüllü değil. Belki bunun sebebi bize güvenmemeleri olabilir ancak güvenmek için de denemeleri gerekiyor”.

Öğrenci Purity Karanja:

“Suç işlemenin bahanesi olmamalı”

Üç yıldır adada olan Yakındoğu Üniversitesi öğrencisi Purity Karanja, bu süreçte birkaç ‘ırkçılık’ olayıyla karşılaştığını ancak herkesi kötü olarak nitelendirmeyi doğru bulmadığını anlattı. Özellikle restoranlarda yemek beklerken bazı kişilerin özellikle kendilerini beklettiğini veya yemeği geciktirdiğini söyleyen Karanja, “Bizden sonra gelen Kıbrıslılara yemek götürüp bizi özellikle bekletiyorlar” dedi.

Artan suç oranının siyahi öğrencilere mal edilmesini de yorumlayan Karanja şunları söyledi: “Bazı öğrencilerin suça karıştığı doğru ancak bunun hiçbir açıklaması olamaz. Eğer iş bulamadığı için suça karışan varsa ya ülkesine dönmeli ya da başka bir yerden destek bulmaya çalışmalı. Burada iş bulamamak suç işlemenin özrü olmamalı. Bir yer sizin ekonomik durumunuz için yeterli değilse ya oraya gitmezsiniz veya daha yasal bir yoldan para kazanmayı denersiniz, suç işlemek doğru değil”.

“Karantinaya verdiğimiz para üç aylık kira miktarı kadar…”

Öte yandan Karanja adadaki yabancı öğrenciler için en büyük sorunun ise bu günlerde adaya gelen öğrencilerden alınan karantina ücretleri olduğunu söyledi. Bu ücretlerin neredeyse 3 aylık ev kirasına verilen para kadar olduğunu söyleyen Karanja bunun da yabancı öğrencileri ekonomik olarak zorladığını ifade etti.

Öğrenci Oluwaseun Akinwunmi:

“Ancak temizlik işleri bulabiliyoruz”

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi öğrencisi Oluwaseun Akinwunmi Afrika kökenli öğrencilere iş verilmemesinin büyük bir sıkıntı olduğunu savundu. Çoğu kişinin kendilerine güvenmediğini ve bu yüzden iş vermekten kaçındığını anlatan Akinwunmi şöyle devam etti: “Bazen Türkçe konuşamadığımız için, bazen de siyahi öğrencilerin toplumda kötü bir imajı olduğu için bize iş vermekten kaçınıyorlar. Verdikleri işler de çoğunlukla temizlik ya da bulaşıkçılık gibi işler oluyor. Halbuki biz potansiyeli yüksek ve birçok işte faydalı olabilecek kişileriz. Her ailenin maddi durumu çocuğunu destekleyecek kadar iyi değil, bu yüzden bazı kişiler öğrencilik için bile gelse burada çalışmak zorunda kalabiliyor. Bence bize düzgün iş verilmemesi büyük bir sorun”.

“Bazı kişilerin işlediği suçlar tüm siyahi öğrencilere mal edilmemeli”

Aralarındaki bazı kişiler tarafından işlenen suçları tüm siyahi öğrenci topluluğuna mal etmenin çok yanlış olduğunu ifade eden Akinwunmi, suç işlemenin bireysel bir şey olduğunu ve cezasının tüm Afrika kökenli öğrencilere kesilemeyeceğini belirtti. Akinwunmi, “Birkaç kişinin çizdiği imaj yüzünden biz de mağdur oluyoruz” dedi.

Son olarak karantina ücretlerinden de şikayet eden Akinwunmi, yabancı öğrencilerden alınan ücretin çok yüksek olduğunu ve bunun da adaya gelmek isteyen öğrencilere engel olduğunu vurguladı.

Promise Ifenna Nwanwuna:

“Bizimle pek iletişim kurmuyorlar”

Yaklaşık 8 aydır adada olduğunu anlatan Promise Ifenna Nwanwuna, “Kıbrıslı kişilerden ciddi bir dışlanma görmedim ancak kişisel deneyimlerimden yola çıkarak siyahi öğrencilerle iletişim kurmayı pek sevmediklerini söyleyebilirim” dedi. Bunun ırkçılığa bağlı olduğunu düşünmediğini ifade eden Nwanwuna, adalıların İngilizce konusunda utangaç hissediyor olabileceğini ve bu yüzden kendileriyle iletişime geçmek istemediğini düşündüğünü söyledi.

Haberlere bakıldığında siyahi kişilerin suç işleme oranını yüksek gördüğünü de dile getiren Nwanwuna bu kişilerin adaya öğrenci olarak gelmediğini, öğrenciliği sadece bir bahane olarak kullandığını savundu. Nwanwuna şunları söyledi: “Ben buraya öğrenci olarak geldim ve öğrencilik dışında bir şeyle ilgilenmiyorum ancak suç işleyen Afrika kökenli kişilerin buraya gelirken öğrenciliği sadece bahane olarak kullandığını düşünüyorum. O insanlar buraya zaten suç işlemek için geliyorlar. Onların yaptığı şeyi tüm siyahi öğrenciler için düşünmek, genelleme yapmak doğru değil”.

Öğrenci Chukwukere Tochukwu:

“Irkçı bir söylemle karşılaşmadım”

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde öğrenci olduğunu belirten Chukwukere Tochukwu yaklaşık 2 yıldır adada olduğunu ancak bu zamana kadar negatif bir şeyle karşılaşmadığını anlattı. Kıbrıslı kişilerin kendisine çok misafirperver davrandığını dile getiren Tochukwu, “Diğer arkadaşlarımı bilmiyorum ancak ben bu zamana kadar ‘ırkçı’ denebilecek bir söylemle karşılaşmadım” dedi.

Adadaki bazı öğrencilerin suça karıştığını ancak bunun tüm siyahi öğrencilere mal edilemeyecek bir şey olduğunu dile getiren Tochukwu, bu durumun tamamen bireysel bir sıkıntı olduğunu söyledi. Tochukwu, “Burada siyahi öğrenciler yüzünden yükselen bir suç oranı varsa ben bireysel olarak kendimi bunun bir parçası olarak görmüyorum ve genele yayılmasını yanlış buluyorum” şeklinde konuştu. Adadaki vatandaşlardan bu konuda bir davranış değişikliği görmediğini de söyleyen Tochukwu, buraya üniversite için geldiğini ve öğrencilik dönemini en iyi şekilde geçirip ülkesine döneceğini söyledi.

584 mahkumun 315’i, 40 farklı ülkeden!

Uluslararası öğrenciler: “En büyük sorun dil ve ırkçılık”