Belli ki gözünüz döndü.
Gelin, kesin hepimizi.
Asın.
Yakın.
Vurun.
Parçalayın.
Yok edin.
Bir tekimiz kalmasın geriye…

* * *

Bu topraklar bilmezdi ‘linç’ kültürünü…
Bu ne şiddettir, bu ne celal?
Halim, salim bir toplumduk biz.
En sağdan en sola…
En dindarından en ateistine…
Tartışırız da kavga etmeyiz.
Bağırırız da kin tutmayız.
Köpürürüz arada Akdeniz gibi de otururuz sonra hep beraber aynı masaya, kahveye, konyağa…
En muhalifinden en muktedirine kimse düşünmez kimseye zarar vermeyi…
Böyle bir toplumuz biz işte…

* * *

Oysa siz diyorsunuz ki kimse farklı ses çıkarmasın.
Herkes sıraya girsin, sırayı bozmasın.
‘Tek ses, tek nefes’ olalım.
Her konuda…
Gökkuşağı dahi ‘tek renk’ olsun.
Müzikte ’tek nota’ çalsın, ‘tek makam’…
‘Tek figür’le dans edelim hepimiz.
Ah, sanat olsa keşke serde…
Müzik, dans, resim, edebiyat biraz…
Çok farklı olurdu belki her şey…
Kabahatin bir kısmı size ait tabii…
Hepsi değil.

* * *

“Farklı sözü, farklı düşüncesi olana yaşam hakkı yok” diyorsunuz özetle…
En büyük Türk siz tabii…
En vatanperver siz tabii…
Bir ‘işar’la nasıl da harekete geçiyorsunuz, düğmeye basılmışçasına…
Demokrasiymiş, hukukmuş, etikmiş…
Basınmış, özgürlükmüş, hakmış…
Hak getire!..
Nedir ki bunlar?
Varsa yoksa kan, bayrak, kin, nefret…

* * *

Buyurun, kesin hepimizi.
Boynumuz kıldan ince…
Beğenmediğiniz her gazeteyi yakın.
Hoşunuza gitmeyen her yazarı vurun.
Hatta toplayın da hep beraber gelin hakkımızdan.
Nasılsa izledi dün olup biteni sadece, güvenlikten sorumlu olanlar da…
Meclisin damına çıkıldı, damına!
Daha ne olsun ki?
Sağ siyasetin ‘büyük abileri’nden aldınız desteği…
Daha ne istersiniz?
Kesin hepimizi!..
Niyetiniz bu, belli…