İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars'la, ülkeye giriş-çıkışları ve güvenliği konuştuk:

“Her gelene 90 gün turist vizesi verilmeyecek"

 “Bu suçlar zaten vardı, şimdi biraz daha görünürdür, demek doğru olmaz. Çünkü gerçekten toplum önemli bir travma yaşıyor."
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars'ın bu sözlerini samimi bir yüzleşme içermesi anlamında önemsiyorum.
Böyle başladı sohbetimiz.
Elbette hemen "Ülkeye giriş çıkışlar ne zaman gerçekten denetlenecek" diye sordum.
Buna da geleceğiz!
"Eğer polis uygularsa" kimi tedbirler düşünülüyor.
Belki “eğer polise uygulatırlarsa” da demek gerekiyor.
Tüm bu "eğer"leri ihtiyat payı olarak tutuyorum!

“Kentsel Güvenlik Sistemi'nin şart olduğunu bir kez daha gördük. Dikkat etmişseniz, son günlerde pek çok olay kamusal alanlarda yaşanmıştır”

“Bakan Baybars kendini güvende hissediyor mu?”
-----------

"Siz kendinizi güvende hissediyor musunuz?"
Çok açık açık sordum.
Bir siyasetçiden, bu soruya doğrudan bir yanıt beklemek elbette saflık olur.
Ancak, Ayşegül Baybars durumu özetledi.
Hani en başta yazdığım cümle de böyle geldi.
"Bu suçlar zaten vardı, şimdi biraz daha görünürdür, demek doğru olmaz. Çünkü gerçekten toplum önemli bir travma yaşıyor. Ancak unutmayalım ki, nüfusumuz arttı ve ülkemiz değişti, bu artık kabul etmemiz gereken bir olgudur. Şu anda 100 bine yakın öğrenci var ki, bunların önemli bir bölümü yabancıdır. Yine bir o kadar işçi vardır. Nüfus arttı, farklı kültürlerden insanlar hep birlikte yaşamaya başladık. Bizim ülkemiz güvenlidir, demek yeterli olmuyor. Daha çok denetim yapmalıyız. Bunun için Polis Genel Müdürü dahil herkesle konuşuyoruz, görüşüyoruz. Ayrıca kimi yaptırım ve düzenlemelere de ihtiyacımız var. Kentsel Güvenlik Sistemi'nin şart olduğunu bir kez daha gördük. Dikkat etmişseniz, son günlerde pek çok olay kamusal alanlarda yaşanmıştır. O nedenle görüyoruz ki, hem daha çok aydınlatmaya hem de kamera sistemine, yani kentsel güvenlik ağına ihtiyaç kaçınılmazdır."

"Hiç çekinmeden söylüyorum, polis, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olmalıdır. İdeali budur."

“Polis, İçişleri’ne bağlı olmalıdır”
---

• "Polisle de görüştüğünüzü söylediniz ancak, size bağlı bir kurum değildir, biliyorsunuz?"
•  "Hiç çekinmeden söylüyorum, polis, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olmalıdır. İdeali budur."
   
• "Başbakan, şu anda kendisine bağlı olduğunu söylüyor, bu yönde de kimi girişimler yapıyor. Bu görüşmeleri hep birlikte niye yapmıyorsunuz?"
•  "Bunu da yapıyoruz, konuşuyoruz, önümüzdeki günlerde de birlikte toplantılar yapacağız."

“Polis muhaceretten giriş – çıkışlarda daha fazla sorgulama yapmasını isteyeceğiz.”

Yeni bir genelge hazırlığı
---

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, suçu önlemek için caydırıcı tedbirler kadar ülkeye giriş-çıkışların çok daha etkin denetim altına alınması gerekliğinin de farkında.
Bu hafta içerisinde yapacakları görüşmelerin ardından, yeni bir genelge yayınlamaya hazırlandıklarını belirtiyor.
Peki bu genelgede neler olacak? Suçların önlenmesi için başka hangi tedbirler düşünülüyor?
"Polis sayımız azdır, doğrudur. Ancak buna rağmen çok daha fazla devriye yapılması gerekiyor. Bunu Polis Genel Müdürü’yle de görüştüm. Ayrıca ülkeye giriş çıkışların daha iyi denetlenmesi, kayıt dışılığın önlenmesi için de çalışıyoruz. Öğrencileri kayıt altına alıyoruz. Bu yönde gerekli yazılım hazırlandı ve 1 Ekim'den itibaren uygulama başladı. Üniversite öğrencilerine üç ay süre tanıdık. Herkes pasaportuyla başvuracak, ikamet adresini de bildirecek. Kim, nerede yaşıyor bileceğiz. Öğrenciler bunu online yapabilecek, yani bu kayıt işlemleri yapılırken öğrencilere de zulmetmeyeceğiz.”

“Ülkeye turist olarak gelen herkese 90 günlük turist vizesi veriliyor. Niye? Bunu da değiştirmek istiyoruz. Birisi eğer bir hafta kalacaksa, daha kısa süreli vize verebilmeliyiz.”

90 gün vizesi
---

“Biliyorsunuz, Türkiye dışındaki diğer ülkelerden gelenler ülkeye pasaportla giriş yapıyorlar. Orada belirli bir kontrol mekanizması vardır. Şimdi yayınlamaya hazırlandığımız yeni genelgede, polisten, Muhaceret Yasası'na uygun olarak sorgulama yapmasını da isteyeceğiz. Turist nerede kalacak? Tabi şu anda bunu kontrol etmek için teknoloji ve yazılım desteğine ihtiyacımız vardır. Yani örneğin birisi, falan otelde rezervasyonum var dediği zaman bunu polisin kontrol etme şansı yoktur.  İşte bunun için de bir yazılım yapılacak. Ayrıca, ülkeye turist olarak gelen herkese 90 günlük turist vizesi veriliyor. Niye herkese 90 gün? Bunu da değiştirmek istiyoruz. Birisi eğer bir hafta kalacaksa, daha kısa süreli vize verebilmeliyiz. Muhaceret polisi bunu nasıl uygulayabilir, göreceğiz.  Polis Muhaceret Müdürü ile çalışmalarımız son derece uyumludur. Ülkeye giriş-çıkışlardaki denetimler artırılacaktır, bunun için çalışıyoruz.”

"Ön izin sürecini de mercek altına aldık. Bu izinlerin ne kadarı nihai izne dönüşüyor. Bu ön izinleri alanlar, eğer bu süreç nihai izne dönüşmüyorsa ne yapıyorlar, adada kalmaya devam mı ediyorlar?”

“Ön izin” süreci
---

• Peki ülkeye “işçi” olarak gelenlerde bir sorun var mı?
• "Ön izin sürecini de mercek altına aldık. Bu izinlerin ne kadarı nihai izne dönüşüyor. Bu ön izinleri alanlar, eğer bu süreç nihai izne dönüşmüyorsa ne yapıyorlar, adada kalmaya devam mı ediyorlar yoksa geri mi çıkıyorlar. Bunu detaylarıyla anlamak için bir çalışma başlattık. Tümüyle ilgili istatistiklerin hazırlanmasını istedim ve bunları gözden geçireceğiz.”

İşin özeti
---

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars'ın özellikle altını çizdikleri ve kendi yorumlarım, soru işaretlerim, işin özeti…
 

• Ülkeye "turist" vizesiyle giriş-çıkışlar istismar ediliyor. 90 günlük "turist" olur mu? Ya da “ülkeye her gelene 90 gün vize şart mı?
   
•  Burada sanırım tıkanıklığa neden olan Kıbrıslı Rumların da kuzeye “kimlikle giriş çıkış” yapması ve onların da “turist” görülmesi... Kıbrıslı Rumlar "turist" değil! Bunu anlamak, anlatmak gerekiyor.
   
•  Eğer denetim yoksa, turiste “kaç günlük vize verdiğiniz” de hiçbir anlam taşımıyor. Görüyoruz, 30 yıldır ülkede “kaçak” yaşayan insanlar var. Siz her gelene 15 günlük vize verseniz dahi, eğer denetlemiyorsanız, bir anlamı olmuyor.
   
•  "Turist"lerin bir bölümü gerçekten turist ve üstelik her hafta geliyorlar. Kimler mi? Elbette kumar müptelaları. Bunu da ayırt etmek şart.
   
• Öğrencilerin kayıt altına alınması yönünde uygulama başladı, ülkeyi yöneten otorite, öğrencinin nerede yaşadığını, eğitimine devam edip etmediğini görebilecek, tüm işlemler de online sistem üzerinden yapılabilecek. Önemli bir adım.
   
• Ülkede çok daha fazla aydınlatmaya, polis devriyesine, kayıtlı yaşama, denetime ihtiyaç var.
   
•  “Mobese" dedikleri "Kentsel Güvenlik Kamera Sistemi" için adım atıldı. Özellikle altı çiziliyor: Özel hayata girmeden kent güvenliği için!