Fehime ALASYA

Birçok kadının vazgeçilmezi olan temizlik ürünleri, 1958 yılından beridir yerli üretim ile evlerimizde yer alıyor.

Sanayi sektöründeki köklü şirketlerden olan CAN-SER Ltd, Üreten Ekonomi’nin bu haftaki sayısına konuk oluyor. Yerli üretimin desteklenmesinin önemine vurgu yapılarak, bu bilincin yayılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Geçmiş yıllara kıyasla, halkta yerli ürünlere karşı pozitif yönde bir eğilim olduğuna değinen firma, bu eğilimin giderek artması için başta devlete büyük bir rol düştüğünü belirtirken, vatandaşların da bu konuda duyarlı davranması gerektiğini söylüyor.

“Ülke ekonomisine en büyük katkı üretimin artması, özel sektörün gelişmesiyle olabilir” görüşünde olan firma direktörü Sercan Görgüner Bahçeci, özel sektörün genişlemesi ve kalkınması gerektiğini belirtti.

Birçok şirket gibi ithal ürünlerle mücadelede zorluk yaşadıklarına dikkat çeken şirket, ihracat ve istihdam konusunda da dertli… 

“Temizler” nesilden nesile devam ediyor

CAN-SER Ltd Direktörü Sercan Görgüner Bahçeci, İngiltere ve Türkiye’deki eğitim ve iş deneyiminin ardından, 2000 yılının başında Kıbrıs’a dönerek aile şirketi olan CAN-SER Ltd.in başına geçti. HAR-SON deterjan ve TEMİZ deterjan markalarıyla yola çıkan şirket, CAN-SER Ltd. olarak yoluna devem ediyor. Şirketteki üçüncü nesil olan Sercan Hanım, vefat eden babası ve abisinden sonra şirketin başına geçtiğini anlatıyor.

2005 yılında Haspolat Bölgesi’ndeki yeni binalarına taşınan şirket, tüm donanım ve teknolojisi ile Avrupa Birliği normlarına uygun olarak üretime devam ediyor.

1958 yılından beridir faaliyette olan şirket, 2005 yılında yapılan yatırımla Avrupa Birliği (AB) normlarını yakalamış, ISO belgesiyle yoluna devam ediyor.

“Yerli ürüne karşı ön yargıları kaldırıp atmalıyız. Bu konuda da tüketiciye örnek olması gereken ilk başta devlettir. Bir ülkenin ürettiğini desteklemek dünyanın her yerinde önemlidir...”

Sosyal sorumluluk ve birlikteliğe önem veriliyor

Her geçen gün gelişen ve değişen teknolojiye ayak uyduran firma, sosyal sorumluluk prensipleri çerçevesinde de birçok projede gönüllü yer alıyor. Çalışanlarının birlikteliği ve keyifli dakikalar geçirmesine önem veren firma, her ayın ikinci Cumartesi düzenlediği öğlen yemeği ve oradaki şans oyunları ile de çeşitli hediyeler dağıtıyor.

“Yerli ürünlere karşı ön yargıları kaldırıp atmalıyız...”

Yıllar öncesine kıyasla halkta, yerli ürünlere karşı pozitif yönde bir eğilim olduğuna değinen CAN-SER Ltd Direktörü Sercan Görgüner Bahçeci, bu durumla gururlandığını dile getiriyor. Bahçeci, “Yerli ürüne mutlaka bir şans verilmeli” diyerek de tüketicilere mesaj gönderiyor. Bahçeci şöyle devam ediyor; “Ben işin içerisinde olduğum için daha duyarlı yaklaşıyorum sanıyordum ama halkımızda da duyarlı vatandaşlar giderek artıyor, bunlar arttıkça, yerli üretime destek de artar, sanayi sektörü kalkınır. Tüketici yerli ürüne mutlaka bir şans vermeli, memnun kalmışsa, bir gerekçe ile yerli üretimi desteklemeli. Yerli ürüne karşı ön yargıları kaldırıp atmalıyız... Bir ülkenin ürettiğini desteklemek dünyanın her yerinde önemlidir... Bu konuda da tüketiciye örnek olması gereken ilk başta devlettir. Bunu en başta devlet yapmalı. Her gittiğim yerde, toplantılarda, devlet kurumu veya restoranlarda hangi sabunu kullanılıyormuş diye bakıyorum ve yerli üretimin desteklenmesi konusunda uyarıda bulunuyorum. Benim gibi birçok insanın da bunu yaptığını gözlemliyorum ve çok mutlu oluyorum. Artık duyarlılık arttı, pozitif yönde bir gelişme var. Bu çoğaldıkça, bilinç yayılır, yayıldıkça çemberimiz büyür, yerli üretimimiz artar... Burada hem devlete hem de halkımıza büyük rol düşüyor”

“Artık yerli ürün kullanımına olan duyarlılık arttı, pozitif yönde bir gelişme var. Bu çoğaldıkça, bilinç yayılır, bilinç yayıldıkça çemberimiz büyür, yerli üretimimiz artar... Burada hem devlete hem de halkımıza büyük rol düşüyor” 

“İnsanlar halen daha neden memuriyeti tercih ediyor sorgulanması lazım”

Yerli üretimi destekleme ve yerli istihdam konuları üzerine görüş aktaran Bahçeci, birkaç örnek vererek şöyle devam ediyor; “Amerika Birleşik Devletleri'nin günümüzdeki başkanı Donald Trump'ın sözleri çok ilgimi çekmişti, "İki basit kural, Amerikalı satın al, Amerikalıyı işe al" demişti. Ekonominin kalkınması üretimden kaynaklanacaktır. Yaklaşık 30'a yakın çalışanımız var, %80 çoğunluğu Kıbrıslı... Bu konuda gerçekten çok zorlanıyoruz. Aylarca şoför aradık, aylarca dağıtımcı aradık, raf tanzim elemanı aradık aylardır, yok... Nerede bu işsizler? Sadece işçi değil, yüksek düzeyde de birini bulamıyoruz... Bu kadar yüksek işsizlik varsa, münhallerde kuyrukların oluşması lazım. İnsanlar halen daha neden memuriyeti tercih ediyor sorgulanması lazım. Sistem sorgulanmalı, yazda saat ikide hayat duracak, çok mu zengin bir ülkeyiz? Çalışmadan hiçbir yere varamayız...” diyor.

“İstihdam ihtiyacımız karşılamakta çok zorlanıyoruz”

Sercan Görgüner Bahçeci, Kıbrıs’ın kuzeyinde üretim yapmanın ve sanayi alanında yer almanın başlı başına zorlukları olduğuna değinerek, bu sıkıntılara örnek verdi. İthal ürünlerle rekabetin çok zor olduğuna değinen Bahçeci, karşılaşılan en büyük sıkıntıların başında yerli istidam olduğuna değindi. Konuya ilişkin görüşlerini aktaran Bahçesi şöyle devam etti; “Burada yaşadığımız ambargolar ile dünya piyasasına ulaşamıyoruz. İthal ürünlerle rekabet edilebilirliğimiz düşüktür. Girdi maliyetleri, işçilik, istihdam gibi sıkıntılar yaşıyoruz. Büyüyen iş hacmimizde, çeşitli bölümlerde istihdam ihtiyacımız karşılamakta çok zorlanıyoruz. Halkımızda özel sektörde çalışma isteği maalesef oturmamış.”

“Ülke ekonomisine en büyük katkı üretimin artması, özel sektörün gelişmesiyle olabilir”

Son yıllarda reel sektörü güçlendirmek için ayrılan fonların, ekonomiye daha fazla katkı sağladığını savunan Bahçeci, bu desteklerin daha fazla olması gerektiğini de altını çizdi. Özel sektörün gelişmesiyle ülke ekonomisinin de artacağına dikkat çeken Bahçeci, hem vatandaşın hem de devletin geçmişe oranla yerli üretime daha fazla destek verdiğini kaydediyor. Bahçeci, “Eskiden bu reel sektöre yansıtılmazdı, şimdi bunu olması bize adeta can suyu gibi geliyor.  Dünya ekonomisinde olan değişim, gelişebilmek adına üretimin önemine değiniyor. Bunu son yıllarda bizde de görebiliyoruz, hem vatandaş hem de devlet biraz daha üretime, sanayiye destek veriyor. Devletin bu desteği, yeterlidir dersek geriye gideriz, hedeflerimiz hep daha ileriye olmalı. Yani devlet desteği yok dersek olmaz, yeterlidir dersek de uygun değil, fakat şuan sanırım kaynaklar elverdiğince son yıllarda iyi atılımlar yapılıyor, daha fazla da yapılmalı, özel sektör daha da çok genişlemeli. Ülke ekonomisine en büyük katkı üretimin artması, özel sektörün gelişmesiyle olabilir” diyor.

“İhracat konusunda daha çok çalışmamız gerekiyor”

İhracat konusunda yerli firmaların kapasitesi olduğuna değinen Bahçeci, devletin bu alana daha çok önem vermesi gerektiği görüşünden yana. “Libya, Avustralya gibi birkaç ülkeye cüzi miktarda ihracat yaptık, maalesef ihracatta sürekliliğimiz olamadı. Bu bağlamda devletin ihracat yolunu açması çok önemli… Ülke ihracatımda zaten yüksek değil, bu yönde daha çok çalışmamız lazım. Kıbrıs’ın güneyi ile de rekabet edebilir durumdayız, sürekli fiyat araştırması yapıyor, karşılaştırıyoruz, güneyin 3 kat daha pahalı olduğunu görüyoruz. Güney pazarı ile rekabet edebilir durumdayız, o pazar da vardır fakat yeşil hat tüzüğüyle çok zorlandık, o tarafa ürün geçiremedik. Güney Kıbrıs otoriteleri çok kapanık, caydırıcı veya bezdirici nedenler çıkarıp güneye ihraç etmemizi engelliyorlar” diyen Bahçeci,  ihracat alanında daha çok destek verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

NELER ÜRETİLİYOR?

Temizlik kimyasallarında, tüketiciye çok çeşitli ürünler sunan firma, birçok çeşidi bünyesinde barındırıyor:

• Temizler sıvı bulaşık deterjanı,
• Toz çamaşır deterjanı,
• Perox sıvı çamaşır deterjanı,
• Anti-bakteriyel sıvı sabun,
• Çamaşır suyu,
• Max yüzey temizleyici,
• Max genel temizleyici
• Max fırın temizleyici
• Max kireç çözücü
• Max bulaşık makinesi tuzu
• Max cam siler
• Clora tuz ruhu
• Clora kireç ve pas çözer
• Vel vet ütü suyu
• Max lavabo açıcı
• Anti-bakteriyel jel, v.b…