1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Her sabah yüzünüzü yıkarken…
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Her sabah yüzünüzü yıkarken…

A+A-

 

Bizim çocukluğumuz iki soruya yanıt arayarak geçti:
Biri...
“Erol Evgin'in saçları gerçek mi peruk mu?”
İkincisi...
“Yılsonuna kadar çözüm olur mu?”


***

Bir de "askerlik kalkacak mı" sorusu vardı...
Çocukluğa değil ergenliğe dair!
Ve haklısınız, bu soru, ikincisi ile doğrudan bağlantılı...
Kim bilir kaç kuşak uçurtmasının kuyruğuna bu soruyu astı!

***


Nereden aklıma geldi?
Erol Evgin'in röportajını okudum da, gençlik sırrını açıklamış:
Her sabah yüzünü soda ile yıkıyor !

***

Babamların gençliği de tek soruya kilitlenmişti!
- “Ya Taksim Ya Ölüm”
Oysa görüldü ki, neredeyse “ölüm”müş taksim...

***

Çok yıllar sonra “ya birleşme” diyor gençler, ya da “hayat kalmadı buralarda...”
Yani, “ölüm” gibi ha!

***

Limasollular buluştuk piknikte...
Biliyorsunuz, şu anda çözüm masasında oturan iki lider de, Leymosunlu...
Has be has!..
Çözerler mi?

***

Onca savaşın, çatışmanın içinde tarihi boyunca hiç “barikat” olmadı Limasol’da...
Gece kurşun sıktılar karşılıklı, gündüz aynı yoldan yürüdüler, aynı limana gittiler birlikte...
Akdeniz’in tuzlu suyu vurdu yüzlerine...

***

Bir yaşlı teyze geldi, kucakladı beni.
Elleri tir tir titriyor...
Bir de alt dudağı titriyor, konuşurken...
“Bu ormanın içinde, gördüğüm her insan tanıdık... En çok da bunu özlemiştim evladım... En çok da bunu...”

***

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, der şair... Ve “bir orman gibi kardeşçesine...”
Her sabah umutla yıkayarak yüzümüzü...

Bu yazı toplam 2947 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar