Fehime ALASYA

Batı Nil Virüsü nedeniyle yaşamını yitiren Senem Sarafat Tulga’nın kuzeni Sami Sarafat YENİDÜZEN’e konuştu, yaşadıkları süreci anlattı, ölüme giden sürece dair şüphelerini paylaştı.

Senem Sarafat Tulga’nın kuzeni Sami Sarafat, her şeyin basit bir boğaz ağrısıyla başladığını ve bu aşamaya vardığını ifade etti, “Bilgi almak için her sorduğumuzda daha iyiye gider dediler” diye konuştu.

Yaklaşık bir buçuk ay önce yüksek ateş ve güç kaybı ile hastaneye başvuran ve yapılan testte Batı Nil Virüsü teşhisi konulan Senem Sarafat Tulga’nın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı açıklanmıştı.

Kuzeninin hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını belirten Sarafat, “İlk rahatsızlığı boğazındaki şişlikti… Sağlık ocağına gitti, antibiyotik başlattılar, ikinci gün sıcaklığı daha çok çıktı, yeniden gitti, serum bağladılar. Gecesi koluna felç vurdu ve Mağusa hastanesine sevk ettiler.

Lefkoşa’da tüm tahlilleri yapıldı. Omuriliğinden sıvı aldılar. Bu sıvıda iltihap görülmüş.” dedi.

 “İlk rahatsızlığı boğazındaki şişlikti… Sağlık ocağına gitti, antibiyotik başlattılar, ikinci gün sıcaklığı daha çok çıktı, yeniden gitti, serum bağladılar. Gecesi koluna felç vurdu ve Mağusa Hastanesi'ne sevk ettiler. Lefkoşa’da tüm tahlilleri yapıldı. Omuriliğinden sıvı aldılar. Bu sıvıda iltihap görülmüş.”

“Her sorduğumuzda daha iyiye gider dediler”

Hastane sürecinde yaşananları anlatan Sarafat, şöyle devam etti: “Sıcaklığı düşmediği için Batı Nil Virüsünden şüphelendiler. Tahlil için Türkiye’ye yolladılar, ama bu bir haftada tahlil gelene dek gecikmeden tedaviye başladılar. Tahlil sonucu geldi. İlk kan aldığında vücudu kanı kabul etmedi. 7 günde 35 şişe kan değiştirildi.

Nefes almada zorlandığı için yoğun bakımdaydı, biz onu her gün göremezdik. Sadece beş dakika yanına girerdik, yarı uyur yarı uyanırdı. Bilgi almak için her sorduğumuzda daha iyiye gider dediler.

Bir seferinde kalbi duruyordu ama onu da atlattı.

Normal odaya çıktı. Makineye bağlandı, iyi tepki verdi dediler, normal odada 2-3 gün kaldı, akabinde kötüleşti, yine yoğun bakıma aldılar.

“Bilgi almak için her sorduğumuzda daha iyiye gider dediler. Normal odaya çıktı. Sonra kötüleşti, yine yoğun bakıma aldılar. Belki hastalıkta yeniden enfeksiyon nüksetti, belki de hastanede enfeksiyon kaptı, bilemeyiz.”

Burada da epeyi kaldı, sonra tahlillerde ciğerler tama dendi, normal bakıma aldılar, akabinde yeniden enfeksiyon görüldü diye yoğun bakıma alındı ve birkaç gün içerisinde de hayatını kaybetti.

Belki hastalıkta yeniden enfeksiyon nüksetti, belki de hastanede enfeksiyon kaptı, bilemeyiz.”

Neler yaşanmıştı?

Evli ve iki çocuk annesi olan 37 yaşındaki Senem Sarafat Tulga, yaklaşık bir buçuk ay önce yüksek ateş ve güç kaybı ile hastaneye başvurmuş ve yapılan testte batın Nil Virüsü teşhisi olduğu belirtilmişti.  Batı Nil Virüsü nedeniyle ilk kayıp 26 Temmuz’da hayatını kaybeden Hilmi Bolel olmuştu. Akabinde 69 yaşındaki Kasım Aktaş ise 22 Ağustos tarihinde hayatını kaybetmiş, önceki gün geçekleşen kayıpta da 37 yaşındaki Senem Sarafat Tulga, bu virüs nedeniyle yaşamını yitiren 3. kişi olmuştu.

Senem Sarafat Tulga’nın geçtiğimiz gün, genç yaşta Batı Nil Virüsü nedeniyle hayatını kaybetmesi, gözleri yeniden yaz aylarında gündemden düşmeyen salgına çevirdi:

“Bu teşhisle tedavi gören başka  bir hasta bulunmuyor”

Sağlık Bakanı Ali Pilli: “Batı Nil Virüsü ile ilgili şu an bu teşhisle tedavi gören başka bir hasta bulunmuyor. Sonbaharda henüz böyle bir vaka doğmadı, umarım yanılıyoruzdur”

Senem Sarafat Tulga’nın geçtiğimiz gün, genç yaşta Batı Nil Virüsü nedeniyle hayatını kaybetmesi, gözleri yeniden yaz aylarında gündemden düşmeyen salgına çevirdi, Sağlık Bakanı Ali Pilli “Batı Nil Virüsü ile ilgili şu an bu teşhisle tedavi gören başka bir hasta bulunmuyor” dedi.

Sağlık Bakanı Ali Pilli, Batı Nil Virüsü ile ilgili yeni bir vaka olmadığını belirterek, hayatını kaybeden Senem Sarafat Tulga’ya, bir buçuk ay önce teşhis konulduğuna vurgu yaptı, yapılan bütünlüklü çalışmalar nezdinde yeni bir vakanın olmayacağı öngörüsünde bulundu.

Ağustos ayında göçmen kuşları işaret ederek virüse ilişkin yaptığı ‘Sonbaharda artabilir’ tahminlerini de değerlendiren Pilli, bu yönde çeşitli sivil toplum örgütleriyle iletişime geçildiğini belirtti.

Ülkede kuşları ve doğayı korumaya yönelik çeşitli çalışmalarda bulunan Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği (KUŞKOR) ise kuş göçleri döneminin ortasında olduklarını ifade ederek, bu dönemde ortaya çıkan hiçbir yeni vaka olmadığının altını çizdi.

Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği (KUŞKOR)  Başkanı Damla Beton, bu yönde hiçbir endişesi de bulunmadığını anlatarak, günümüze dek ülkede göçmen kuşlardan yayılan hiçbir bir salgının yaşanmadığını anımsattı.  

“Henüz böyle bir vaka doğmadı, umarım yanılıyoruzdur”

Batı Nil Virüsü ile ilgili şu an bu teşhisle tedavi gören başka bir hasta bulunmadığını belirten Sağlık Bakanı Ali Pilli, hastalığın seyriyle ilgili bilgi verdi.

Ağustos ayında yaptığı ‘Sonbaharda artabilir’ tahminlerini de değerlendiren Pilli, şu ana kadar yeni bir vaka olmadığını ifade ederek, “Umarım yanılıyoruzdur” dedi.

Belediyeler ile birlikte bütünlüklü bir çalışma yapıldığının altını çizen Pilli, yeni bir vakanın olmayacağı öngörüsünde bulundu.

YENİDÜZEN’e konuşan Pilli, özetle şunları dile getirdi:

“Bu hasta yaklaşık bir buçuk aydan fazladır servisimizde yatmaktaydı. İlk olarak ateş, ayaklarda ve hissizlik şüphesi ile gelmişti. Tedavisi devam etti, hastalığı yeniden nüksetti, bu yüzden yine yoğun bakıma alındı. Hastayı sürekli takip ediyordum, şahsen de gördüm, yapılan tüm müdahalelerle rağmen geriye dönmedi. Bu ölen vaka yaşı genç bir vakaydı, kronik hastalığı yoktu ama daha önce yaşadığımız kayıplarda vardı. Belli oranda bu hastalıkların öldürücü olduğu biliniyordu.

Şu an bu teşhisle tedavi gören başka bir hasta yok.

Bu hastanın yattığı dönemde başka hasta yoktu bunu biliyorum. Ben sürekli hastanelerde olan birisiyim. Akşam da saat 2’ye kadar hastanedeydim. Bu tip vakaları özellikle ben de takip ediyorum.

Sonbaharda artması beklenir demiştim, henüz böyle bir vaka doğmadı, umarım yanılıyoruzdur. Biz gerekli tedbirleri aldık. İlaçlamayı attırdık, buna devam ediyoruz. Bütünlüklü bir çalışma ile ilaçlamaya, koruma önlemlerine devam ediyoruz. Bu dönemde olmayacak gibi görüyorum.”

Kuş ve sivrisinek taraması için girişim

Kapsamlı bir kuş ve sivrisinek taraması yapılması için bazı dernek ve sivil toplum örgütleriyle istişare edildiğini de sözlerine ekleyen Pilli, “Bunun tarihleri zaten belli, ülkede gerekli tedbirleri alırsak bu tip hastalıklara karşı önlem alırsak başarılı oluruz. Bu yönde bazı girişimler yapıldı.”

Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği (KUŞKOR) Başkanı Damla Beton:

“Göçmen kuşlar üzerinden panik yapmaya gerek yok”

 Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği (KUŞKOR) Başkanı Damla Beton: “Göçmen kuşlar üzerinden panik yapmaya gerek yok”

Kuş göçleri döneminin ortasında olduklarını ifade eden Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği (KUŞKOR)  Başkanı Damla Beton, ülkede Batı Nil Virüsü teşhisiyle ilgili bu dönemde ortaya çıkan hiçbir yeni vaka olmadığının altını çizdi. Bu yönde hiçbir endişesi de bulunmadığını anlatan Beton, günümüze dek ülkede göçmen kuşlardan yayılan hiçbir bir salgının yaşanmadığını anımsattı. 

Beton, “Bu yaşanan vaka, yeni bir vaka değildir. Bu vakalar daha göç dönemi yaşanmadan başlamıştı. Şu anda yeni vaka yok ve biz göç dönemi ortasındayız. Tüm sulak alanları kurutalım vs gibi panik havasına bürünmek bence çok yanlış. Bir dönemde üç vaka yaşandı, bu vakaların bölgesi ve zamanlama olayı takip edilmeli. ” dedi.

Göçmen kuşların adanın her yanında olduğuna dikkat çeken Beton, “Göçmen kuşlar tarafından sıkıntı olsa bu çok hızlı ve ülkenin her yanına dağılırdı, böyle bir durum yok. Göçmen kuşlar üzerinden panik yapmaya gerek yok.” dedi.

Beton, sağlık sistemi ve hastanelerin Batı Nil Virüsü gibi durumlara daha hazırlıklı olup olunmadığının irdelenmesi gerektiğine değindi.

“Bazı devlet birimleri ile iletişim ve görüş alış verişimiz oldu”

Devletin bazı birimleriyle iletişim içinde olduklarını da sözlerine ekleyen Beton, “Bize ulaşan bazı devlet birimleri ile iletişim ve görüş alış verişimiz oldu ama biz kuşlar nezdinden bir dağılma ve gelişme olduğunu düşünmüyoruz. Şu anki vaka sayısı ve vaka durumu bize bunu işaret etmiyor.

Esasen bu virüsün, zamanı ve mekanı araştırılmalı.”  dedi.

​​​​​​​