1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. HER ŞEYE RAĞMEN YATIRIM
HER ŞEYE RAĞMEN YATIRIM

HER ŞEYE RAĞMEN YATIRIM

Bu hafta Tepe Home’dayız... Tepe Home Marka Yöneticisi ve Direktörü Aydanur Arar ile mobilya ve aksesuar ürünlerini konuşuyoruz.

A+A-

 

 

Bu hafta Tepe Home’dayız... Tepe Home Marka Yöneticisi ve Direktörü Aydanur Arar ile mobilya ve aksesuar ürünlerini konuşuyoruz. Eskiden, en azından yeni yıllarda, özel günlerde canlılık olurdu ama şimdi piyasa oldukça durgun diyor Arar. Yine de 2013’ün ikinci yarısından umutlu. Bir de ricası var tüketicilerden... “Gerçekten büyük çaba sarfediliyor, bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışılıyor. Halkımız Güney’in ekonomisini kalkındırmak yerine bizim kendi tarafımızdan alış-veriş yapsın” diyor Arar.

 

 

Dilek Öncül/Ekonomi Sohbetleri

 

 

·        Yenidüzen: Öncelikle Tepe Home’u tanıyalım...

·        Aydanur Arar: Tepe’yi Ada’ya getirişimizden başlayım. Tepe, Türkiye’de çok köklü bir firmadır. Bir vakıf kuruluşunun parçasıdır. 1969 yılında Tepe Türkiye’de kurulmuş, mobilya sektörüne girmiştir. Daha sonra Tepe Home olarak büyümüştür. Tepe’nin Kıbrıs’a gelişi 2005 yılında. İlk olarak Tepe Mobilya’yı açtık. 2012 yılı itibarıyle de Tepe Home olarak hizmete soktuk mağzamızı, büyüttük. Aksesuar, mobilya, herşeyi içinde bulunduran bir mağaza haline getirdik. Tepe, kendine özgü çizgisi olan bana göre tek firmadır mobilya sektöründe. Bütün ürünleri sıralayın, Tepe’nin ürününü hepsinin içerisinde seçip evet bu Tepe’nindir dersiniz çünkü gerçekten kendisine özgü çizgisi olan, hatta yani sırf modadır, şimdi trend budur diye asla onun peşinde koşmayan, kendi çizgisini bozmayan, çok özel müşteri portföyü olan bir markadır Tepe. Alışkanlık gibidir Tepe’nin müşterisi olmak. Bağımlılık yaratıyor yani. Mutlaka Tepe müşterisinin de kendine özgü bir tarzı vardır. O da gelir o tarzla Tepe’yi bulur diyeyim ben. Mağzamız, 1200 metre karedir. Şu anda aksesuardan mobilyaya, bahçe mobilyasına, beyaz eşyaya, küçük ev aletine, her türlü şey mevcuttur mağzamızda.

“TÜRKİYE FİYATLARIYLA AYNI”

 

·        YD: Ülkemizdeki ekonomik durum malûm... Fiyat politikanız ne?

·        Arar: Türkiye fiyatları ile birebir aynı satıyoruz. İğneden ipliğe yani mobilyası aynı da aksesuarı farklı değil, herşey birebir Türkiye fiyatları ile burda şu anda. Zaten biz direkt etiketleme yapmıyoruz. Yani etiketleri ile geliyor ve direkt mağzamıza diziliyor ürünler. Mağzamızın içinde beyaz eşya olarak Blomberg ve Grundig markaları mevcut. Küçük ev aletlerinde Blue House, Gold Master var. Onun dışında Tepe’nin kendi aksesuar markaları arasında işte Yankee mumları var, Sava Mutfak tekstili var, Taç var, US Polo’nun tekstil ürünleri var. Paşabahçe’nin çok güzel, hatta Ada’da bulunmayan ürünleri var diyebilirim. Ben farklı konseptini getirmeye çalıştım. Onun dışında çok güzel hediyelik aksesuarlarımız mevcut. Çiçeklerimiz var. Türkiye Tepe Home’lara göre metre kare olarak bizim mağzamız küçük gibi görünse de, biz bu metre karede bulunması gereken her şeyi en iyi şekilde mağzanın içerisine yerleştirdik. Bizim kendi potansiyelimize göre tam uygun aslında, bize yetecek kadar bir mağza bu.

 

·        YD: Eleman sıkıntısı yaşıyor musunuz?

·        Arar: Açıkcası mağzada hani satış elmanı ve pazarlamacı, satış sorumlusu olarak pek fazla yaşamıyoruz. Sadece eleman alıp yetiştirmek çok zor. Çünkü  bir tecrübe istiyor mobilya işi. Alıp yetiştirip de hani gitmek zorunda kaldığında, işten çıkmak zorunda kaldığında bir takım sıkıntılar yaşanıyor. Onun dışında eleman açısından pek bir sıkıntı yaşamıyoruz açıkcası.

“EKONOMİK KRİZ VAR”

 

·        YD: Pazarlamada sıkıntılarınız var mı veya ürünlerinizi getirirken sıkıntılar yaşıyor musunuz?

·        Arar: Şu anda bir kriz yaşanıyor açıkcası. Öncesinde söylenti gibi başlandı. Kriz yok dedik biz. Hani bizi etkilemez dedik iş yeri sahipleri olarak ama sonuçta yani yavaş yavaş insanların psikolojisi etkilendikçe bu sefer iş sahaları da etkilenmeye başladı. Şu anda bir ekonomik kriz açıkcası bence var, yaşanıyor. Mesela biz burayı açtık; şu anda çok memnunuz ama bizim bundan çok daha farklı beklentilerimiz vardı. Eskiden çok daha farklıydı. Bunu işte özel zamanlarda, yeni yıllarda çok daha fazla hissedebiliyorsunuz. Eskiden aksesuarda, mobilyada yeni yıl sürecinde de çok iyiydik ama şimdi bir durgunluk var açıkcası. Ama yine de biz bu krizde ısrar ediyoruz; evet, biz mutlaka Türkiye fiyatları ile satmak istiyoruz diye direndikçe de zorlanmıyoruz desek yalan olur, zorlanıyoruz. Ürünü buraya getirirken ciddi maliyetler biniyor üzerine ama biz buna rağmen fiyatları değişmiyoruz. Bu ciddi bir fedekarlık istiyor. Gerçekten fedekarlık istiyor burda Türkiye fiyatları ile satmak. Yine de gelecekten umutluyuz. Yani herşeyin düzeleceğine inanıyoruz, o yüzden de biraz daha fedekarlık yapalım, biraz daha devam edelim diyoruz. En azından zaten hani insanlarda sıkıntı var. Bu sıkıntı sürecinde biz de elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz; hem piyasalara hem halkımıza yani. Tabii ki satışlarımız etkileniyor. Bütün sektörlerde olduğu için bu sıkıntı; biliyorsunuz bu bir zincirdir, birbirine bağlı ilerliyor. O yüzden bizim de satışlarımızı etkilemiyor desek yalan olur yani. Ortada var olan bir gerçek var. İnsanlarda hafiften böyle bir umutsuzluk hissediyorum artık. Tekrardan o alım gücü ile gelen bir mutluk vardır ya, onu yakaladığımızda eminim ki herşey çok daha güzel olacak. Yani satışlar da çok daha iyi olacak. Şu anda biz sektörde çok iyi bir yerdeyiz. Ben bunu görebiliyorum, satışlarımıza da bakıldığında zaten ortada. Ama ben daha iyi olmasını bekliyorum. İnşallah olacak.

“İKİNCİ ALTI AY BİR TAKIM ŞEYLER DÜZELECEK”

 

·        YD: Ekonomik program açıklandı. 2013’te ekonomi düzelecek sıkıntılar geride kalacak deniliyor. Sizce öyle bir şey olur mu?

·        Arar: Benim şöyle bir öngörüm var ki bu piyasaların toparlanması bana göre bir altı ayı alacak. Ortalığın birazcık toparlanması lazım ama 2013’ün ikinci altı ayından açıkcası ben çok umutluyum. Yani bir şeylerin düzeleceğine evet inanıyorum. Böyle gitmeyeceğine inanıyorum. Ben Haziran’dan sonra bir takım şeylerin düzeleceğine, tekrardan biraz daha böyle düze çıkılacağına inanıyorum. Her ne kadar ekonomik paketin tam içeriğini bilmesem de yani bir takım iş yaptığınızda bir takım duyumlarınız vardır, bir takım beklentileriniz vardır. Burdan yola çıkarak öyle olacağına inanıyorum ben.


 

 “Yatırım yapmayı seviyoruz”

 

 

·        YD: Hedefleriniz, beklentileriniz neler?

·        Arar: Mobilya sektörü olarak konuşayım. Şu anda hedefimize ulaştık mı dersek hayır ulaşmadık. Tamam bizim bir hedefimiz vardı, Tepe Home olmak. Evet, Tepe Home olduk. Tepe Home olduktan sonraki hedefimiz yani biraz daha bunun bir adım daha yukarısıydı bizim için. Henüz daha onu - şu anda şahsım adına konuşayım- yakalayamadığıma inanıyorum ama dediğim gibi bu ilk altı aydan sonra o hedefe ulaşacağımıza inanıyorum. Zaten biz Armar Group olarak böyle çok fazla yatırım yapmayı çok seviyoruz. Yani mutlaka yeni bir şeyler katalım, onu da yapalım, bunu da yapalım diye böyle bir vizyonumuz var bizim. Şu anda işte Tepe Home’u yaptık, evet. Herşey çok güzel olursa, ekonomi düzelirse, daha büyüğünü yapmak isteriz. Başka noktalarda da açmak isteriz. Yani her yerde herkese ulaşmak isteriz. Tepe Home sadece Lefkoşa’dadır. Bundan sonra dediğim gibi her şey daha iyi olduktan sonra, ekonomi düzeldikten sonra başka bölgelerde de işte Mağusa’da, Girne’de herkese ulaşabileceğimiz noktalarda olmak istiyoruz. Böyle hedeflerimiz var. Lefkoşa’da çok daha büyük bir yerde olmayı hedefliyoruz. Ama bunlar hep yavaş yavaş olacak şeyler. Birazcık da hani ekonominin düzelmesi ile alakalı.

 


 “Tüketici bize sahip çıksın”

 

·        YD: Tüketicimizden beklentileriniz neler?

·        Arar: 2005 yılında işte biz bu mobilya sektörüne girdiğimizde en büyük hayalim gerçekten Kıbrıs insanına Tepe Home’u burda yaşatmaktı. Çünkü biliyordum Kıbrıs insanının Türkiye’ye gittiğinde alış-veriş merkezlerindeki Tepe Home’a düşkünlüğünü. Biz bunu yaparken hiçbir zaman para kazanalım, para ön plandadır, işte Tepe’yi getirirsek çok kazanacağız, biz şirket olarak hiç bu zihniyette olmadık. Hep böyle aşırı bir şekilde hizmet vermek zihniyetinde olduk. Yani evet, Kıbrıs’ta da olmalı. Niye Kıbrıs’ta yok. İşte Kıbrıs’a da gelmeli. Ben çok emek vererek gerçekten çok fedekarlık yaparak Tepe Home’u buraya getirdim. Tepe Home gerçekten çok kaliteli bir marka. Aksesuarından mobilyasına herşeyi ile gerçekten çok özel bir marka. Benim Kıbrıs halkından isteğim şudur ki, sadece kendi sektörüm için değil esasında bu bütün sektörler için geçerli; madem buraya bunu getiren insanlar, firmalar var ve bu insanlar burda gerçekten büyük çaba sarfediyorlar, bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar, bizim halkımız da hani diğer taraftan gidip üç kuruş ucuz olacak diye alıp oranın ekonomisini kalkındırmak yerine bizim kendi tarafımızda olan şeyleri alsınlar. Mutlaka burayı destekleyecek şekilde alış-veriş yapmalılar, yani bize sahip çıkmalılar. Ben öyle olması gerektiğine inanıyorum. Bu tekstil de olabilir işte ayakkabı da olabilir, market de olabilir, bu bir zincir olduğu için bütün sektörler etkileniyor. Yani belki mobilya gidip alamıyorlar ama aksesuarlar alabiliyorlar. Buna hiç gerek yok. İnanın ki buna hiç gerek yok. Biz burda madem Türkiye fiyatları ile de veriyoruz, fiyatlar da çok uygun. Biz bu kadar emek verdik, bu kadar güzel mağazalar yaptık. Sadece kendim için değil. Bütün sektörler, bütün burda iş yapmaya çalışan bütün firmalar için söylüyorum bunu. Gerçekten ciddi çaba, emek sarfediliyor, yazık, günah yani. Önce biz kendimizi destekleyelim, birbirimizi destekleyelim. Asla da umutsuzluğa kapılmayalım. Herşeyin çok güzel olacağına inanıyorum ben. Biz en iyi şekilde burda Tepe Home’u temsil ediyoruz. Ben bütün halkımızın, vatandaşlarımızın mutlaka gelip burayı görüp ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.

 


Bir cümleyle:

Ekonomi: İstikrar

Para: Güç

Döviz: Belirleyici

Yatırım: Umut

Hükümet: Güven

Medya: Doğru haber

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 945 defa okunmuştur