1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Her şeyin temelinde rock müzik var”
“Her şeyin temelinde rock müzik var”

“Her şeyin temelinde rock müzik var”

Örge Volkan ismini çokça duymuş olmama rağmen, kısa bir süre öncesine kadar dinleme fırsatı bulamamıştım. Oysa bir kez Örge’yi dinledikten sonra ona hayran kalmamak mümkün değil sanırım.

A+A-

Simge ÇERKEZOĞLU

 

Örge Volkan ismini çokça duymuş olmama rağmen, kısa bir süre öncesine kadar dinleme fırsatı bulamamıştım. Oysa bir kez Örge’yi dinledikten sonra ona hayran kalmamak mümkün değil sanırım. Aynı anda farklı enstrümanlar çalmayı başaran, sesini farklı tonlarda kullanan çok başarılı genç bir sanatçı. Tüm bu yeteneklere rağmen çok da alçakgönüllü…  Kendisini bugüne kadar dinlememiş olmam doğrusu büyük kayıptı… Üç yeni cover, dört yeni beste ile klip çekmeye hazırlanan sanatçı, ilk günden bu güne dek hikayesini bizimle paylaştı…     

 

“Evden kaçar düğünlerde grupları dinlerdim”

Söze müziğe başlangıcıyla girdim, aslında anlattıkları şaşırtıcı değildi. Öyle anlaşılıyordu ki içinde müzikle doğmuştu…

“Müziğe olan ilgim ilkokul yıllarında başladı. Benden büyük olan kardeşim üniversitede okuduğu yıllarda gitar almıştı. O gitarın eve alınmasıyla aslında benim hayatım değişti. Gitarı onları izleyerek çalmaya başladım. Ortaokulda artık kendi başıma gitar çalabiliyordum. Yaz geceleri evden kaçar, düğünlere orkestraları dinlemeye giderdim. Ne çaldıklarını, nasıl çaldıklarını anlamaya çalışırdım. On dört yaşıma geldiğimde artık Güzelyurt’da Caz Bar’da sahne almaya başlamıştım. Kendimi mükonusunda geliştirdim. Üniversitede ne okuyacağımı düşünmedim bile. Konservatuar sınavlarına girdim. Eğitime Ankara’da eğitimime başladım, İstanbul’da devam ettim. Ana sanat dalım gitardı, şan eğitimi de aldım. Müzikoloji bölümünden mezun oldum. Müzik tarihi, armoni, forum bilgisi, eser analizleri, iyi bir eğitimdi… Çok iyi sanatçılardan dersler aldım. Ahmet Say, Can Erdoğan, Fatih Erkoç ilk aklıma gelen isimler…İstanbul’da yaşadığım yıllar boyunca da barlarda sahne almaya devam ettim. O yıllardaki İstanbul benim şehrimdi. Tabii hocalarımdan gizli olarak yapardım çünkü onlar piyasa müziklerinden nefret eder, klasik batı müziği eğitimi alırken, o parçaları çalmamıza onay vermezlerdi.”

 

Kendini rock müzikle özdeşleştiren Volkan’a gerçekten tarzıyla, sesiyle bu müzik çok yakışıyor. Sahnede dinlemeye doyum olmuyor.   

“Rock müziği çok seviyorum. Konuşma sesimi bile dinlediğimde kirli bir ses tonum olduğunu düşünüyorum. Sesime rock müzik yakışıyor diye düşünüyorum. Tabii batı müziği ve blues üzerine eğitim aldım, çaldım da ama hayata dair isyankar yapım var. Rock müziğin felsefesinde de isyan var. Rock zaten İngilizce’de kaya anlamına geliyor. Müzikte de aynı şekilde sert, isyankar müziktir. Genellikle başkaldırı için araçtır. Tabii günümüzde rock müziği popüler müzik haline getirdiler. Oysa rock müzikle uğraşan, en derin rock sanatçıları her zaman kendime örnek aldım. Elbette her müziğe saygım var, dinliyorum, gerek albümlerimde gerekse de sahnede hepsinden kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum. Farklı enstrümanlar da çalmayı, folk ve etnik tarzda müzik yapmayı da seviyorum. Yine de her şeyin temelinde rock müzik yatıyor.”

secilmis-1-001.jpg

Örge Volkan sahnede aynı anda üç enstrüman çalıyor, elbette üç enstrüman da kendi içinde bir akışı barındırıyor. Sonuçta nasıl olursa olsun, bu durum çok yetenekli olduğu gerçeğini değişritmiyor. Her ne kadar kendisi çok alçakgönüllü olsa da…   

“Aslında aynı anda değil tabii, her enstrüman yerinde doğru anda, doğru şekilde çalınıyor. Dışarıdan bakınca çok zor görünüyor. Ağzımda mızıka, elimde gitar ve klavye, orkestrayı, pedalları idare ediyorum, insanların tansiyonunu ölçüyorum ve şarkı söylemeye devam ediyorum. Bir sonra çalacağım şarkıyı düşünüp, zaman zaman dinleyicilerin dudaklarını bile okuyorum. Bende tüm bunlar motor davranışa dönüştü. Bateri çalmak da aynı şeydir, beyin dört parçaya bölünür. Bas gitar çalan bir müzisyenin de şarkı söylemesi çok zordur. Zamanla geliştirdim kendimi. Stüdyo kayıtlarımda da bunu yapar, canlı enstrümanlar kullanmaya çalışırım.”

 

“Türkiye’de sanatçılar ip üstünde yürüyor”

Önümüzdeki günlerde yeni süprizlerle karşımıza çıkacak olan sanatçının yeni bestle ve cover’lerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Elbette onu bu arada sahnede dinlemeye devam ediyoruz. Bu güne kadar neler ürettiğini ise kendisinden dinliyoruz.

“Uzun zamandır üzerinde çalıştığım eserler var. Yakında dinleyicilerin de beğenisine sunacağım. Daha önce Türkiye’de 2008 ve 2009 yıllarında Murat Göğebakan çalıştım. İlk albümüm Uzaklar isimiyle çıktı.  Bu albümünde Kara Gül isimli şarkıma Murat Göğebakan ile düet yaptık. Bunu dört şarkılık, ikinci albüm takip etti. Üçüncü albümüm 2014 yılında Azat ismiyle çıktı. Hepsi bandrollü, Türkiye’de çıkan albümlerdi. Daha sonra Murat Göğebakan’nın ve annemin hastalanmasıyla adaya geri döndüm. Murat Göğebakan’ı ve annemi kaybettim. Elbette Murat Göğebakan’ı kaybetmesek, her şey çok daha farklı olabilirdi. Uzun yıllar Haluk Levent’le Murat Kekilli ile de sahneye çıktım. Hala da dostluğumuz sürüyor. 2016 yılına geldiğimde, bu kayıplarla birlikte albüm kavramının da sonuna gelmiştik. Albüm çıkarmak diye bir şey kalmadı artık. Herkes tek şarkıya, klip yapıyor. Kişisel olarak zor bir dönemdi. Benim kendimi toparlamamla birlikte bu kez de pandemi tüm sanatçıların üsütüne kabus gibi çöktü. Çok zor zamanlar geçirdik. Bu süreçte de evden bir şeyler üretmeye çalıştım. Seviyeli sohbetlerle müzik yaptım. Hayat normale dönünce de artık yeniden Türkiye’ye dönmeyi düşünmedim doğrusu. Hiçbir şey eskisi gibi değildi, şuanki siyasi konjektür bana çok da tersti. Ben sadece sanat yapmak istiyorum oysa orada sanatçılar ipin üstünde yürüyor. Keskin ayrımlar var. Türkiyeli sanatçılar için bile burası kaçış noktası oldu. Burada daha çok sahne alma imkanı buluyorlar. Bizim burada geri planda kalıyor olmamız ise sanatçılarımızdan ötürü değil. Bizi yönetenlerin hatası… Bugün pek çok otel var. Her hafta ciddi organizasyonlar yapılıyor. Önemli sanatçılar geliyor. Bizim turizm bakanımız onlar sahne almadan önce yeni nesil Kıbrıslı sanatçılara neden yer verilmesi için girişim başlatmıyor, diye merak ediyorum. Bunu kendim için istemiyorum. Ben bunları çok yaşadım ama gençlerin buna ihtiyacı var. ”   

secilmis-2-001.jpg

Örge Volkan, bundan sonra daha seçici projelerle, daha az medyatik ama daha üretken hayat sürdürmeyi hedeflediğini anlatıyor…

“Son üç yıldır medyadan özellikle uzak duruyorum. Bu röportaj benim için televizyonda herhangi bir programda olmaktan çok daha kıymetli. Geçmişte tüm bunları çok yaptım. Yeni projelerle gelecek olursak, yaza yeni hareketli bir şarkıyla girmeye hazırlanıyorum. Bir de klip çekeceğiz. Üç farklı şarkıya cover yaptım, Şeker, Ben Özledim, içime çok sinen ise Gurbet parçası var. Sahnede de söylüyorum. Dört tane de yeni bestem var. Hatta bunlardan birini ilk kez stüdyomda elektronik alt yapıyla denedim. Zaman içinde hepsini dinleyeceksiniz.”      

 

Fotoğraflar: Burçin AYBARS

Bu haber toplam 2250 defa okunmuştur