Düzen de ne düzen…

Ön planda çıkarlar…
Perde gerisinde çıkarları gerçeğe dönüştürmek için var olan ahbaplıklar…
Dedik ya her tarafta var bir düzen.
Makam koltuklarlında oturanlar, öyle dostluklar kurduki kelimelerle anlatabilirsiniz, takdir  de edebilirsiniz bu dostlukları ama neye fayda sağladığını kanıtlamayamazsınız.
Araştırmaya kalksanız, kapılar kapalıdır.
Aşamazsınız çıkar kapılarını…

***

Sporun en büyük patronu kayıp…
Spordan çok barlarda şarkı söylüyor.
Tamam kabul özel hayatı. 
Karışamayız.
Bara da gitsin konserde versin.
Ama gelsin birazda sporun sorunlarıyla ilgilensin.
Önüne konulan projeleri tartışsın…
Yok kayıp.
Daha personeli ile tanışmadı bile.

***

Dedikya her tarafta var bir düzen.
Kişiye göre de var, sisteme göre de…
Sistem ötekileştiriyor makamlara yakın olmayanları…
Eğitim almış, uzman olmuş, okulunu ilk 5 içerisinde bitirmiş spor adamları masa başında sosyal medya paylaşımlarında…
Verimden uzak, tembelleşen beyinleri ödüyor devlet.
Ve kalkıyor siyasiler verimliliği artırmaktan söz ediyor.

***

Düzen de ne düzen.
Saçma bir düzen.
Karmaşık ama bir o kadarda yalın.
Çıkarcı ve ceplerin kabarmasına yönelik…
Kimsenin dur diyemeyeceği büyüklükte bir makine, DÜZENSİZLİK…
Ve yaşıyoruz bu düzensizlikte ömrümüzü...