Her türlü önyargı, ayrımcılık ve düşmanlık ırkçılıktır
Kemal Kılıçdaroğlu...
Diyor ki; “biz iktidara geldiğimizde, Suriyelileri gönüllü olarak, hiç üzmeden ülkelerine göndereceğiz...”
Üç aşağı beş yukarı söylediği tam da budur...
-*-*-
İngiliz faşistleri de zamanında seçimlere katılırken, aynı şeyi söylerdi...
“Gönüllü geri dönüş”...
Aynı program, Fransız faşistlerinde de var...
Hollanda’da da...
-*-*-
Bizde de benzer tartışma vardır...
Daha fazla açarız az sonra...
Ama önce şu konuya bir bakalım: Bir ülkeye gelen “yabancı” insanların “geldikleri anda o ülkenin geleceğini ilgilendiren” seçimlerde oy kullanmaları başka şeydir; o ülkede yaşayıp çalışıyor olmaları başka şey...
Zamanı geldiğinde, şartlar uygunsa vatandaş yapılır, oy da kullanır.
-*-*-
KKTC’ye sırf oy kullansınlar diye getirilmiş ve seçmen kütüklerine kaydedilmiş ciddi sayıda Türkiyeli vatandaşlarımız vardır.
-*-*-
Bu insanlara, “sizi gönüllü olarak geldiğiniz yere yani Türkiye’ye göndereceğiz” demek doğru mudur?
-*-*-
Kılıçdaroğlu’nun söylediği “doğru” mudur?
İnsanlık mıdır?
-*-*-
Kılıçdaroğlu’na, “Suriyeliler gibi, Kıbrıs’a getirilen Türkiyeliler de gönüllü olarak, güler yüzlü bir şekilde ülkelerine gönderilmeli midir?” sorusunu sorabilir misiniz?
Sorarsanız, vereceği yanıt ne olur?
-*-*-
İngiliz faşistleri, Fransız faşistleri ve Kılıçdaroğlu’nun; “Türkiyeliler bu ülkeye gelmemeliydi, oy kullanmamalı” diyen bizlerden bir farkı var mı?
-*-*-
Kuzey Kıbrıs’ta nüfusla ilgili “savaş suçu” sayılabilecek ciddi hatalar yapılmıştır ve bu hataları yapan ya da yapanlardan yargı önünde mutlaka hesap sorulmalıdır.
Ancak, “yabancı düşmanlığı” yapmanın “farklılığı” yoktur...
“Ekmeğimizin yarısını veya tamamını onlar yiyor, hastanelerimizden faydalanıyorlar, çocuklarını okullarımıza gönderiyorlar, kültürlerimiz uymuyor, çalıyorlar, öldürüyorlar” diye insanları suçlamak da “insanlık suçudur”...
Ve ne ilginçtir, kimisi “soldan” vuruyor, kimisi “sağdan”...
-*-*-
Haaa insanları sadece “başka ülkeden” oldukları için değil; cinsel yönelimleri, renkleri, dinleri, dilleri farklı olduğu için de “ayrı” tutamazsınız.
Tutan, ırkçıdır!
-*-*-
Efendim şu aday Türkiye kökenlidir!
Hala bu konuda nutuk sallayanlarımızın olmasını doğru bulmuyorum.
KKTC vatandaşı olan ve seçmen kütüğünde kaydı bulunan herkes, oy hakkına sahiptir.
-*-*-
Ve asıl önemli olan nedir biliyor musunuz?
Özellikle Türkiye kökenli seçmenin, çözümden yana partilere oy verme alışkanlığının yükseltilmesidir.
Özellikle UBP ve YDP’nin, Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili güttükleri siyaset, Türkiye kökenli seçmen vatandaşların en doğal hakkı olan “Avrupalı” olmalarının önündeki en ciddi engeldir.
-*-*-
Ve son olarak “ırkçılık nedir?” sorusuna bazı açıklamalarla yanıt verelim...
Irkçılık, bir kişinin veya bir topluluğun; yani her hangi bir Kıbrıslı Türk birey veya grubun, belirli bir ırksal ya da etnik gruba, örneğin Türkiye kökenli vatandaşlarımıza önyargılı davranmasıdır, ayrımcılık yapmasıdır ve düşmanlık beslemesidir.
-*-*-
Farklı ırktan tüm insanlarla ilgili olarak “kesin önyargılı” davranmak açık ırkçılıktır.
Mesela son zamanlarda sık sık “ülkemizdeki Afrikalı nüfusu çoğaldı” gibi tespitlerde bulunmak, açık önyargıdır ve evet ırkçılıktır...
Polisin, Afrikalı gençler arasında örneğin uyuşturucu kullanım oranı yüksektir diye, tümüne aynı gözle bakması ırkçılıktır...
Kaldı ki böyle bir araştırma da yapılmış değil – bu tespit bile önyargılı bir tespittir ve son derece ırkçıdır.
-*-*-
Ve ayrıca ırkçılık, bir kişinin veya bir topluluğun; azınlık veya “marjinalleştirilmiş” bir gruba örneğin LGBTI bireylere, önyargı, ayrımcılık veya düşmanlık beslemesidir...
-*-*-
Ve hepsinden önemlisi; önyargılı olmanın, ayrımcı davranmanın ve düşmanlığın “mazereti” yoktur!
Ersin Tatar Rumcu mu?
(Şaka canım şaka!)
Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesaj, başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır...
Subliminal mesaj budur...
-*-*-
Dün sanal ortamda bir arkadaş, Ersin Tatar’ın “Toroslara kar yağdı” paylaşımının aslında “subliminal” mesaj verdiğini söyledi.
-*-*-
Nedir bu?
Ya da nasıl bir mesajdır?
-*-*-
Efendim, Ersin Tatar, Türkiye’deki efendilerini “UBP’nin seçimi kazanması amacıyla kullanılmak üzere acil maddi yardım ve Faiz Sucuoğlu’nun genel başkanlığının kabul görmesi konusunda ikna edemedi”.
Bu konuda Türkiye’ye çok güveniyordu.
Bu güvenini yitirdiğini üzüldüğünü oradakilerin yüzüne söyleyemezdi.
-*-*-
Ne yaptı?
Her gün fotoğrafını paylaştığı Toroslara kar yağınca, O da fotoğraflarını çekti...
Aslında vermek istediği mesaj, “güvendiğim dağlara kar yağdı” mesajıydı!
-*-*-
Atın genni işten da Rumcudur!
(Şakadır ha, adam sıkı Türkçü yahu!”...
Kosova’da, enerji krizi nedeniyle günlük bazda elektrik kesintileri uygulanıyor... Hükümet, 60 günlük acil durum ilan etti. Vatandaşları elektriği tasarruflu kullanmaya davet eden Kosova hükümeti, acil durum çerçevesinde elektrik kesintileri ve ilave sınırlandırmaların devam edeceğini duyurdu. Elektrik dağıtım şirketi KDES tarafından yayınlanan açıklamada ise tarihin en zorlu küresel enerji krizi ile karşı karşıya olunduğu ve günde iki saat uygulanan elektrik kesintilerinin süreceği ifade edildi. Dün başkent Priştine’de elektrik kesintilerinin protesto edildiği bir gösteri yapıldı (Fotoğraf)... Dünya’da yalınız değilmişiz... Oh be acayip rahatladım... Geçmiş olsun Priştineli kardeşlerim, bizde yıllardır durum böyle!