“Çekildi” diye beklerken…
Öyle demişlerdi çünkü…
- “İlk turdan seçilmezse devam etmeyecek
- “İkinci turda çoğunluk oyunu almamışsa vazgeçecek…”

Bir dolu insan da inanmıştı buna…
- “İlkelidir…”
Neyli?

- ”Gururuna yedirmez…”
Af buyurunuz!

Zorlu da öyleydi, Evren de…
Sucuoğlu “bir daha gelmeyecekti” zaten…
Beyaz Ev’a çağrılarak oradan süklüm püklüm çıkan da bizim basın emekçisi dostlardı (!)
Villa Fırtına’da eğilen boyunlar kimindi sahi?

Velhasıl…
“Çekildi” diye beklerken…
“Seçildi” dediler…

“Karman çorman” üç pusula!

Hakaret gibi…
Ne koltukmuş bu koltuk…
Ne partiymiş bu parti (!)
Maskeler indikçe yenisi çıkıyor ve nedense yüz yok ortada…

Umursamıyorlar.

***
Leonard Cohen’in sözleri geliyor akla…
“Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu…”
Keşke zarlar olsa hileli…
Hileli olan o zarları tutan eller…
Niyetleri hileli…

…
“herkes biliyor, dövüşün hileli olduğunu
fakirler fakir kalır,
zenginler zenginleşir
hep böyle gider
herkes biliyor…”

***
Sevdiğim bir söz var, “ulusal” çukura iyice yakışıyor “Boş çuval dik durmaz…”
Bunlar öyle!
Üstelik de yalnızca bilgi, donanım, tutarlılık, yurtseverlik, demokratlık değil mesele…
O çuvalda “haysiyet” de görülmüyor.

***
…
“herkes biliyor,
geminin su aldığını
herkes biliyor,
kaptanın yalan söylediğini
herkeste bu buruk duygular…”

Biliyoruz ama yine de hep birlikte, kurtarabiliriz bu gemiyi…
İyi kaptanlar da var…
Ülkesini seven, dürüst, bilgili…
Yalan söylemeyen…

Batıyoruz bu geminin içinde ve uyanmalıyız birlikte…
Buruk duygular geleceği iyileştirmiyor.
Özlü, yürekli, samimi bir direniş gerekiyor.

***
“herkes biliyor, herkes biliyor
hep böyle gider
herkes biliyor…”

Hayır!
Böyle gitmez…
Gitmemeli…
Herkes biliyor böyle gitmeyeceğini…

İstersek, inanırsak, birleşirsek - ne kadar zor olsa da - biliyorum değiştirebileceğimizi…