Şair Turgut Uyar’ın bu dizeleri sadece insanlar için değil, sosyal gruplar ve toplumlar için de geçerlidir. “Gülü solan” gidiyor..Ne su verseniz ne gıda takviyesi yapsanız canlandırmak imkansız. Ölüm sürecine girildikten sonra geri dönmek pek mümkün değil..Ruh giderse beden de gider.

Yıllardır bazı arkadaşlar gibi  yaza yaza bir hal olduk. Toplum kendine yabancılaştı..Kimliği kültürü yok oldu gitti. Burası başka bir yer oldu. Maaş, iş, mevki, ve para kazanmaktan başka amacı olmayan toplumların ruhu mu kalır? Ruh olmayınca insan ve toplum anlamsız, yaşam değerlerini yitirmiş mutsuz bir hal alır..Başarı kazanmak da imkansızlaşır. İyi şeyler düşünülse de yapabilmek mümkün değildir..

Toplumları bağlayan kültür değişince, sosyolojik bağlar kopar, hiçbir şeye değer verilmez, düşünce üretilemez, mutluluk olamaz..Adı var ama “Yaşar ne yaşar ne yaşamaz” biçimindedir. Yaşamın değeri ve hazzı Rum toplumuna karşı olmak, onlardan korkmak, haksız alınan ganimetin geri verilmesine karşı çıkmak ve sözde konforlu hayat sürmek amacıyla sınırlanır. 40 küsur senedir ayrı yaşıyorsun, ne başarın oldu?  Ölümden korkuluyordu, ölüm başka biçimde geldi. Toplum, “Ölümlerden ölüm beğen” durumuna getirildi.

Baksanıza, toplumun tüm dinamikleri gitmiş..Olan bitene güçlü tepkiler olabiliyor mu? Yürüyüş ve eylemlere kaç kişi katılıyor? Bütün gruplarda, örgütlerde çekemezlik kavgası var..Bireyler, birbirini yemeye çalışıyor.

Bugün toplum bu hallere gelmiş, kullandığı para pul olmuş ama “kader” sessizliği hakim. Elindeki alınıyor ama sanki alınmamasını istediği değersiz şeylerin peşinde hala..

Bu yok oluşu şimdiki yöneticilerin başına yıkmak insafsızlık olur. Bu hazin öykü 44 yılda yaratıldı. Bu duruma gelmiş sosyolojiyi son hükümetin istese de bir çırpıda değiştirmesi mümkün değil. Yeni Sosyoloji 40 yılda oluştu...Ayrıca “ruhu ölmüş” Kıbrıslı Türk toplumunun ses vermesi, mücadele etmesi, hükümeti etkilemesi beklenebilir mi?

İleride tarihçiler ve sosyologlar Kıbrıslıtürk toplumunu toprağında “kaybolmuş bir toplum” ismiyle yazacaklar.. Acı ama gerçek..